32. Bölüm

1.2K 64 43
                                    

Önümüzdeki minik şişelerle 3 ümüzde bakışıyorduk.  Biryerden başlamak gerekirdi ve 10 dakikayı aşkın bir süredir burda bakıyorduk öyle.  Şu an ben ve onlardan kan alıp kolyeleri etkin yapmalıydık.  Ama bilin bakalım ne eksik. Şırıngalardan hiç yoktu. Çanyaya 10 tane koymuştum ben oysaki diğerleri neredeydi?

Ben:" Pekâla böyle oturup bakışarak bir işi beceremeyiz. " Ayağa kalkıp mutfakta çatal bıçak gözünü açıp içinden en keskin uçluyu alarak masaya bıraktım.

Ben:" Bizde bununla hallederiz umarım"  

Bir tane minik tüp şişeyi alıp mantar tıpasını çıkarttım.  Kolumu uzun kollumdan sıvayıp bıçağı bileğime değdirdiğim gibi çekilmesi bir oldu.  Göz devirerek jungkooka baktım.

Jk:" Başka bir yolu yokmu? "  olsa bile bununla hallederdik uzatmaya gerek yoktu. en nihayetinde küçük bir yara olacaktı. 

Ben:" En sonunda minik bir yara açılacak saten jungkook, bırakta işimi yapayım"   

Jk:" Aklımda başka fikir var benim.  Böyle yaparsak canın yanar ama  eğer ikimizden biri boynunda yara yaparsak canın yanmaz haksızmıyım? "  

Alt dudağımı dişlerim arasına alıp taehyun a doğru dönüp baktım. Oda anlamıştı sanırım.  Geçen gece her ne olduysa canım yanmıştı ama belkide tek değişen şey o gece zaten güçsüz kalmamdı.  Başım ile onaylayıp az öncede oturduğum sandalyeden kalkıp jungkookun önünde dikildim.

İstediğimi anlamış olarak  beni kucağına yan bir şekilde uturtdu. Bazen benim hakkımda çok hassas oluyordu. Çenemi düzgün şekilde omuzuna koyup kendi halletmesini bekledim.

Eli ile boynumda ki saçları çekip boynuma eğildi.
Sıcak nefesi boynuma değdikçe çileden çıkıyordum. Gözlerimi sıkıca kapatıp karanlıkla beraber olmuştum.

Boynumda dudaklarını hissetiğimde ısırmamış minik bir öpücük bırakmıştı.  Dudağım yukarı doğru kıvrılırken kendime hakim olup onu durdurdum.

Tenimi dişleri arasına alıp aniden derime geçirmişti. Hafif irkilsemde belli etmemeye çalışıyordum.   Soğuk ve sivri dişleri bu kez yine çok azda olsa canımı yakmıştı.

Nedenini anlayamıyordum. Önceden hiç olmuyordu ancak şimdi çok az bir ağrı oluşuyordu tenimde.   

Tahminimdeki gibi kendini geri çekmeden önce  biraz kanımla hasret gidermiş sonra az önce kapağını açtığım şişeye dişleri hâla tenimdeyken yanlardan akan kanlarla doldurmuştu.  

Şişeyi masaya bırakıdıktan sonra tenimide bırakarak yarayı kapatmıştı kendisi.

Kucağından inip boynumdaki kanları temizlemek için mendil aramaya başlamıştım. Zaten banyo yapacaktım ama bu halimle pek konsantire olacaklarını zannetmiyorum. 

İşaret parmağım ile boynumdan biraz kan alıp  taehyundun dudağının kenarına sürdüm. Canım sadece 1 kez benim kanımı içebilmişti.

Dili ile dudağının yanını yalayıp bana bir sırıtış attı. 

Tae:" Bu ne içindi? "

Ben:"canın çekmiştir belki diye. Çok iştahlı bakıyordun da. "

Boynumdan çekmeye çalıştığı gözleri ile konuştu bu kez.

Tae:"Im belki? Gidip şu kanı temizle artık! " 

En son sesi sinirli çıktığında  durum kötüye gitmesin diye  uzatmadan banyoya koştum. Islak mendil ile temizleyebildiğim kadar temizleyip kanlanan mendilide tuvaletin deliğine atıp sifonu çektim. Elimi yıkayıp tekrar yanlarına gittim.

Lanet ~jungkook ✔️✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin