Belki part 3 olur diye düşünüyorum diğer bölüme ama daha kesin değil.
Bölüm şarkısı: Little Mix- Change Your Life
Keyifli okumalar :)Slow bir şarkı çalıyordu Işıl Bora'nın göğsüne kafasını koymuş dans ediyorlardı. Mete 11. sınıflardan bir kızla dans ediyordu. Bense öylece oturmuş etrafı ve dans edenleri izliyordum. Doğum günü kızıydım ve dans etmiyordum. İroniye bakar mısınız?
Ben ayakkabılarımı incelerken biri beni duymuş olmalı ki bir çift beyaz spor ayakkabı karşımda durdu. Kafamı yavaş yavaş yukarı kaldırırken o tanıdık yüzü gördüm. Lanet olsun...
"Ne var?" dedim soğuk bir sesle. Aferin sana Günce iyi gidiyorsun. Sakın ağlama!
"Dans edelim mi?"
"Dans mı edelim? Seninle dans edeceğimi düşündün mü gerçekten?" dedim alaylı bakışlarımla.
"Günce fazla uzatmıyor musun? Seni özledim diyorum işte hadi barışalım artık." Bu çocuk beyinsiz falan mı acaba?
"Doruk git işine hadi, salak salak konuşup benim sinirlerimi bozma."
"Günce yeter artık ya fazlasıyla koşmadım mı peşinden? Buna bir son ver artık."
"Ben mi diyorum sana peşimden koş diye. İstemiyorum seni anlamıyor musun? Bırak senin yüzünü görmeyi senin adını dahi duymak istemiyorum. Öyle ki artık senden nefret bile etmiyorum. Umurumda da değilsin ne halin varsa gör." dedim kalktım arkamı dönüp gidiyordum ki kolumdan tuttu kendine çevirdi.
"Ben bitti demeden bitemez. Biz ayrılamayız."
"Ne o öyle ergen ergen biz ayrılamayız falan, ayrıldık biz 'BİTTİ!'" Bitti kelimesine özellikle vurgu yapmıştım. Gene bana yaklaşıyordu ve kalp atışlarım gene hızlanmıştı ama bu sefer izin vermeyecektim. Rüyayı öpen dudaklarının bana değmesine izin veremezdim. Ellerimi göğsüne koyup bütün gücümle ittim, bir iki adım geriledi. "Günce lütfen beni bırakma..." Bana yalvarmış mıydı yoksa ben mi yanlış duymuştum?
"Seni özlüyorum, evet başkalarıyla oldum ve hala oluyorum ama sensiz yapamıyorum. Yalvarırım beni bırakma..." Ani itirafı karşısın da şok olmuştum.
"Seni istemiyorum Doruk. İstediğinle olabilirsin bundan sonra özgürsün."
"Ne demek seni istemiyorum, bal gibi de istiyorsun ve seviyorsun." Bağırdığı için bütün gözler bize dönmüştü.
"İstemiyorum tamam mı, seni de, sana olan sevgimi de istemiyorum. Seninle olmak istemiyorum. Bana sarılmanı istemiyorum, hiçbir şey olmamış gibi beni öpmeni istemiyorum. Sen o dudaklarla Rüya'yı öptün ve daha bir sürü kızı tabi... Senden iğreniyorum." bende bağırmıştım. Sinirden elim ayağım titriyordu ve gözlerim dolmuştu. Hayır ağlamayacaktım. Şimdi olmaz, ağlayamam bütün okulun önünde ağlayıp rezil olamam. Arkamı dönüp gidecektim ki tekrar tuttu bileğimden.
"Bırak kolumu." dedim ama tabi ki dinlemedi ve daha sıkı tuttu.
"Canımı acıtıyorsun bırak kolumu seni gerizekalı."
"Gidiyoruz buradan." deyip beni çekiştirmeye başladı.
"Hiçbir yere gitmiyorum ben." diyerek ayaklarımla direnmeye çalıştım.
"Evet, geliyorsun."
"Hayır gelmiyorum, bırak kolumu." Meteler neredeydi Allah aşkına niye bana yardım etmiyorlardı. Onları görmek istiyordum kafamı kaldırıp onlara baktığımda Doruk'un 3 arkadaşının Mete'yi 2 arkadaşının da Bora'yı zor zapt ettiklerini gördüm. Bana gelmeye çalışıyorlardı ama o çocuklar izin vermiyordu. Fakat Mete ve Bora'nın arkadaşları da devreye girmişti ortalık fena kızışacaktı anlaşılan. Doruk beni peşinden sürüklemeye devam ederken bütün gözler bizdeydi. Allah'tan rezil olmayım demiştim, bir de olmak istesem neler olurdu acaba...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına
Novela JuvenilGözlerimi açtığımda karşımda hiç tanımadığım birini bulmak beni fazlasıyla şaşırtmıştı. “Sen kimsin?” diye sordum. “Senin kurtarıcın.” dedi sırıtarak. Aslında fazlasıyla yakışıklıydı ve bir an gerçek olup olmadığını sorguladım. Gözleri maviydi ve sa...