Perona ve Zoro herzamanki gibi okula doğru yürüyolardı " bak salak çoçuk, yarın sevgililer günü, ya bugün teklif edersin yada hiç anladınmı" diye söylendi Perona. Zoro anlamış gibi bir ses çıkarttı Perona Sunger Bob'un açılışındaki amca gibi "duyamadım?" diye sordu, Zoro'nun daha fazla istekli olmasını istiyordu.
Zoro sıkıla sıkıla "anladım" dedi istekli görünmeye çalışarak Perona iç çekti ve planı tekrar anlatmaya başladı "şimdi okula girdiğimizde yemek kulübü'nün sattığı çikolatalardan alıyosun sonrada Sanji'ye veriyosun ondan sonra sevgililer günü etkinliğine beraber gidelimmi bişeyler söylersin işte" dedi.
Zoro umutsuz görünüyordu "iyide aşçı asla kabul etmezki, bahse girerim yanındaki o kıza teklif etmeyi düşünüyordur" dedi asık suratıyla Perona Zoro'ya döndü ve "ne kızı" diye sordu merakla, Zoro " işte kahverengi şaçlı tatlı bi kız" dedi tatlı kelimesini kullanmak istememişti.
Perona "Pudding mi" diye sordu. Zoro kafasıyla onayladı, Perona biraz düşündü ve "ozaman Sanji Pudding'e teklif etmeden önce sen teklif et en azından şansını dene" dedi. Zoro ise Perona'ya vazgeçirmek için herşeyi deniyordu "ya diyorum kabul etmez diye" diyerek olaya noktayı koyduğunu düşündü ama Perona "Sanji ve Pudding'in randevusunu ağlaya ağlaya izle ozaman amk" dedi sinirle.
Zoro bişey demedi sadece yürüdüler. Yolda Nami ile karşılaştılar Perona yardım almak için Nami'ye olayı anlattığı sırada Zoro Perona'ya Boğmaya çalıştı ama Nami'nin yumruğu ile yeri öptü.
Perona olayı anlatınca Nami "oha" diyip gülmeye başladı Perona şaşırarak neden güldüğünü sordu Nami gülmeyi kesip " benden duymuş olmayın ama Sanji-kun ve bende tam bu durumdayız" dedi.
Zoro hiçbirşey anlamamıştı olacakki Perona'ya dönüp 'ne diyo bu' bakışı attı Perona ise ağzı açılabildiği kadar açılmış gözleri yuvalarından fırlamış bir şekilde donup kalmıştı. Kendine geldiğinde Zoro'ya dönüp bombayı patlattı,
"SANJİ'DE SENİ SEVİYOMUŞ GERİZEKALI"
Bu cümle karşısında Zoro napıcağını bilemedi sadece donup kaldı kesinlikle tek taraflı bir ilişki olduğuna emindi ama ne Sanji'de mi onu seviyormuş? Biraz daha düşündükten sonra olayı kavradı ve kulaklarına kadar kızardı.
"n-ne" diye bir ses çıkardı bu hali Nami ve Perona'ya kahkaha boğudu öyle güldülerki Zoro kadar kızardılar.
Bir süre Zoro onları susturmaya çalıştı ama işe yaramadı, Nami en sonunda kendine geldi ve gülmesine hakim olmaya çalışarak "hergün niye kavga ediyosunuz amunakoklarımya" perona kıkırdayarak "tsunderemi lan bunlar" zoro bir süre nami ve peronanın boşunu dinledi ardından nami "eee plan ne" diye sordu Perona Nami'ye planı anlattı ve Nami duyar duymaz ikisine bir tane koydu ardından "çoçuğa kendi yaptığı çikolataya vericeksiniz amk" diye bağırdı. Perona Nami ye vurduğu için kızdıktan sonra "harbiden amk çoçuğa kendi yaptığı çikolatayımı vericez" diyip Nami'yi onayladı. Zoro "eee napıcam ozaman" diye sordu Nami ve Perona birbirlerine baktılar ve Zoro ya dönüp "bizi takip et" dediler aynı ağızdan
Law son 2 gündür olduğu gibi Luffy'nin 'tayfama katıl' kovalamacalarından kaçmaya çalışıyordu artık günlük rutini haline gelmişti ve bunun sayesinde 2 kilo vermişti.
merdivenlerin altında soluklanırken Luffy birden merdivenlerden zıplaya zıplaya aşşağı inmeye çalıştı ama sandaletleri buna izin vermedi merdivene takıldı ve yüz üstü yere yapıştı. Law düşme sesini duyunca saklandığı yerde çıktı ve Luffy'ye baktı, kafasını yere çarpmıştı ve fazla olmasada kanıyordu Law Luffy'nin dikkatsizliğine bir ton laf etti ve onu revire taşıdı.
Bir süre sonra okul doktoru Hiluluk(chopper'in backstorysindeki adam hatırlamıyosanız ölün tşk) Luffy'nin üstüne değişik karışımları dökme çaşladı "Bak bak bu mükemmel bir iksir bunu içiyosun hop ağrı felan yok yara felan yok" diyerek çalışmasını övüyordu Luffy anında inanıp "oha mükemmel" diyerek içmeye çalışsada Law onu durdudu "gerizekalı mısın amk" dedi ve Hiluluk'a döndü "tıp dünyasında böyle bişey yok kaçık doktor" diyerek Hiluluk'u uzaklaştırmaya çalıştı.
Ardından Doctorine geldi ve Hiluluk'un kafasına vurdu "hastayı öldürmeyemi çalışıyorsun kaçık" diyerek adamı itti ve Luffy ile ilgilenmeye başladı.
Luffy'nin kafasına sargı bezi sardı ve biraz daha burda yatması önerdi ardından klasik sözünü söyledi "şimdi mutlumusun velet" diyince Luffy kafasını evet der gibi salladı "tamam ozaman yarına anne babanın kredi kartını getirirs-" Law delirince sustu
Luffy doktor Hiluluk'un Chopper'in üvey babası olduğunu biliyordu bu yüzden ona son bir kaç gündür göremedikleri Chopper'i sordu.
Hiluluk "en son Usopp diye bir arkadaşı ile beraberlerdi" derken Doctorine Hiluluk'un kafasına bitane daha geçirdi ve "Chopperimi kaybettin gerizekalı" diye bağırdı, Hiluluk "kaybetmedim sadece nerde olduğunu bilmiyorum" diyince Doctorine bıkmış bir şekilde içkisinden bir yudum aldı ve ordan ayrıldı.Hiluluk Luffy'ye bakıp " Chopper'a bişey olmamıştır dimi" diye sordu Luffy "yok be ne olucak"dedi ardından "burdan kalkınca ararız bizimkilerle beraber" dedi Hiluluk sırıtıp "bende aramaya başlıyım ozaman" diyip gitti. Law arkasından " geç bile kaldın" diye söylendi
bir süre sonra Luffy yavaştan uykuya daldı. Uyurken birden Law'ın elini tuttu, elleri kendi gibi küçüktü ama kesinlikle kuvvetliydi Law elini çekmeye çalışsada Luffy asla bırakmıyordu Law Luffy'nin uyanık olduğunu düşünerek kafasını kaldırdı, ama hayla uyuyordu.
Uyurken cidden huzurlu görünüyordu Law kaçmaktan Luffy'nin yüzüne dikkatli bakamamıştı ama cidden güzel bir errkekti,
Luffy'nin elleri sanki tam zamanında gelmişti, Law öyle görünmesede gerçekten sevgiye muhtaçtı tutacak bir el sarılacak bir beden bunları düşünürken Luffy'nin elini işgal etmesini umursamadı,
Law Luffy'nin yanındaki koltukta oturmaya devam etti ara sıra Luffy'ye bakıyordu korktuğu şeyin başına gelmesini istemediği için her baktığında kafasını aynı hızla çeviriyordu,
Ama hislerine yalan söyleyemezdi ne kadar Luffy'den bıkmış olsada ondan kaçmak istesede Luffy'ye baktığında tek bir şey düşünüyordu;
Çok tatlı...
Derken revirin kapısı sert bir şekilde açıldı.
Gelen kişileri Law tanımıyordu ama biyerlerde görmüştü, bir tanesi siyah şaçlı ve çilliydi diğerinin gözünde büyük bir yara izi vardı sarı şaçları ve mavi gözleri ile tam bir alman çoçuğuna benziyordu ikiside çok endişeli görünüyordu Law'ı görmeden hemen Luffy'ye doğru koşutular.
Siyah şaçlı çoçuk "LUFFYYYY" diye bağırıp Luffy'yi tokatlamaya başladı "Öldünmü lan uyan uyan" dedi. Şarışın olan ise " uyuyor çoçuk gerizekalı" diyerek siyah şaçlıya tekme attı, Luffy'nin yarasına göz attı muhtemelen yaranın ciddi olmadığını görüp rahatlamıştı "Ace abarttığımız kadar yokmuş lan" Ace dediği çoçuk ayaklanıp göz yaşlarını sildi "ay vallaha çok korktum amını sikitğinim çoçuğu ne biçim anlattı öyle öldü sandım amk" derken ikiside aynı anda Law'ı farketti.
Şarışın çoçuk medeni medeni"Luffy'yi revire kadar getiren sen olmalısın" dedi gülümseyerek " ben Sabo şu gerizekalı da Ace biz Luffy'nin abileriyiz" dedi. Law şaşırıp "hiç benzemiyorsunuz" dedi ardından ne dediğinin farkına varıp Özür diledi Sabo gülüp "manevi kardeşiz" dedi ardından Ace'ye döndü,
Ace'nin gözleri sinirli bir şekilde bir noktaya odaklıydı, ateş püskürtecek gibi nereye baktığını merak eden Sabo Ace'nin gözlerini takip etti ve nereye baktığını gördü.
Law ve Luffy'nin ellerine bakıyordu. Sabo tam konuşacaktıki Ace hızlı davranıp,
"kimdir bu yarrak" Law'ın anlamayan gözlerini görünce sorusunu tekrarladı
"kimdir bu yarrak"Ace be like;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orospunun Sigarasını İbnesi Yakarmış
FanfictionZosan lise kurgusu (dışında her şey) Lawlu'da var😩