t e n

1.5K 158 257
                                    

Yuna, Yeji'den yerlerini öğrenip herkesin toplandığı, şehir çıkışına yakın bir yerdeki eski bir deponun arkasına vardığında ne söyleyeceğini bilemez hâldeydi. Jeongin'in öldüğünü nasıl açıklayacağını bilmiyordu.

Duvara yakın yürüyerek yanlarına vardığında ilk onu fark eden Ryujin olmuştu. "Geldi." diyerek yanına ilerlemişti ki yanında Jeongin'in olmadığını fark etti. "Jeongin nerede?" diye sordu kaşları çatılırken.

Yuna'nın ağlaması yeni kesilmişti ama yeniden gözlerinin dolduğunu hissediyordu. Kızarık suratına geçirdiği maskesini çıkarıp burnunu çekti. Oğlanlara bakarken kafasını iki yana salladı. Onlar neler olup bittiğini gayet rahat anlamışlardı.

"Özür dilerim." diyerek yeniden ağlamaya başladığı sırada Ryujin Yuna'yı kendine çekip sarıldı ve omzunda ağlamasına izin verdi. "Özür dileme. Senin bir hatan yok." diyerek sırtını sıvazlıyordu bir yandan da.

Hyunjin dolmuş gözleriyle Yuna'ya bakarken "Yani," diye mırıldandı. "Jeongin... öldü mü?"

Yuna daha çok ağlamaya başlarken kafasını salladı.

Chris suratını sıvazlarken kendi kendine konuşuyordu. "Gitmemiz gerek. Bir şey yapmamız gerek. Burada öylece duramayız. Ben birinizi daha kaybedemem."

Jisung "Ne yapacağız peki? Bütün ülke bizi arıyor." dedi omuzlarını düşürürken.

"Bilmiyorum." die cevapladı Chris. Dolanmaya devam ediyordu.

Beyni durmuş gibiydi. Ne düşünmesi gerektiğini bile bilmiyordu. Bu işin içinden nasıl çıkacakları hakkında ise aklında en ufak bir fikir yoktu. Tıkanmıştı. Aklında sadece teslim olurlarsa nasıl ve ne kadar süre ceza alacakları fikir dolanıyordu.

Ortama bir sessizlik çöktüğü sırada deponun sağ ve sol taraflarından adamlar çıkıp etraflarını sardılar. Silahlarını onlara doğrulttular. Biri de deponun kapağını açıp "Girin içeri!" diye bağırdı.

Hiçbiri ne olduğunu anlamaz bir şekilde sadece birbirlerine bakıyordu.

Yuna zaten sarılmış olduğu Ryujin'e daha çok sokulduğu sırada ona yakın olanlardan biri yere ateş edip daha çok bağırdı. "İçeri geçin dedik!"

Yuna korkuyla sıçrayarak ondan uzaklaştı.

Adamlar İngilizce konuştuğu için aralarında herhangi bir dil problemi yoktu ama neden Fransızca konuşmadıklarını anlamamışlardı.

Seungmin öne çıkarak "Toplu katliam mı yapacaksınız, hayırdır?" diye sordu alayla karışık.

Adamlardan biri gülerek "Amacım seni öldürmek olsaydı şu an canlı olacağını mı sanıyorsun?" dedi. "Şimdi geçin içeri!"

"Geçmiyoruz, ne olacak?" diyerek adamın üstüne yürüdü Hyunjin.

Onun hemen arkasındaki Felix ise birine ateş edip ötekinin suratına bir tekme geçirerek dikkatleri dağıttı.

Oluşan ufak boşluktan koşmaya başladıkları sırada suratına tekme yemiş olan arkalarından ateş etti. Kurşun Yeji'nin bacağına isabet ederken Yeji yere kapaklanmıştı. Kalkıp Yeji'yi kolundan asılıp ayağa kaldırdığı gibi boynunu tek koluyla sardı ve şakağına silahını dayadı.

The Purge: ESCAPE || SKZ × ITZYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin