29.Bölüm 🌕

36 4 0
                                    

Gözleri hâlâ kapalıyken onu bir süre izlemeye devam ettim .
Ayıkmaması için üzerine uyku ilacı da içirmiştik bu nedenle beş saattir uyuyordu tamı tamına.

Uyanınca elbette bunun hıncını çok pis çıkaracaktı biliyorum .
" Siz bence gidin ." Dedim onları ateşe atmak istemiyordum çünkü.
En azından bu esnada burada olmaları bile yetiyordu.

" Valla bana uyar ." Diyerek ayaklanan Merte hafifçe gülümsedim. Hali şuan fazlasıyla komik duruyordu . Masal ona göz devirirken sevgilisini yavaşça kaldırarak kendine çekti.

" Poyraz sana emanet bence de uyanmadan kaçalım . "
Her ikisine başımı olumlu anlamda sallarken Masal sessiz kalarak başıma ufak bir buse kondurdu .
" Sonra görüşürüz canım . "

" Görüşürüz . "
Onları yolcu ettikten hemen sonra mutfağa ilerledim.
Karnım zil çalıyor deyimi şuan yerli yerindeydi. Kendimi fazlasıyla aç hissediyordum hem de .

Poyraz uyanana kadar ufak bir şeyler hazırlayabilirdim. Soslu spagetti ve yanında çoban salatası.
Benim babam genelde salata için hep bunu kullanırdı bu nedenle bu terimi kullanmak daha samimi gelirdi bana .

Yemek işi biterken isteğime göre meyveli kek yapmaya karar vermiştim. Hem Poyraz fazla bitkin düşmüştü kendisini toparlaması gerekiyordu.

" Güneş!" Poyrazın sesiyle ona yönelirken mutfaktan çıkarak hızla ilerledim yanına .
" Uyandın mı ? İyi misin ? Bir sorun yok değil mi?"
Sırayla saydığım sorulara karşı sabır dilerken sinirle güldü .
" Ne yaptınız bana ?"

" Bayılttık. " dedim en son yaptığım hatayla ağzımı kaparken. " Bu kadar mı?"

" Uyku hapı var bide. "
Kaşları çatılırken iyiden iyiye sinirlendiğini anlamak zor değildi . Yanına giderek düz çöküp tuttum elini .

" Neden yaptınız bunu Güneş?" Sesi bitkin çıkmıştı bir o kadar da isteksiz .
" Çünkü korktum tamam mı? O sinirle Macitin evine gidince ne olacak zarardan başka karı olmayacaktı. Poyraz korkuyorum sana bir şey olacak diye diken üstünde olmaktan bıktım . "

Gözleri gözlerime değerken sertçe yutkundu. Yüzümü hafifçe kavrarken konuşmaya bile mecali olmadığının farkındaydım. Elini tekrardan kavrayarak onu mutfağa doğru ilerlettim.

Önce güzelce karnını doyurmalıydı sonra da konuşabilirdik.
Soslu makarnayı önüne bırakarak bardaklara bolca meyve suyu dökmeye koyuldum .

" Önce karnımızı doyuralım sonra bana çokça kızarsın sevgilim ."
Sesimi hafifçe cilveli çıkarmaya çalışmıştım ama onun pekte umrunda olmadı.

Belki de bu haline hayıflanıyordu .
Yemeğini yemeğe başlayınca ben de onunla beraber başladım .
Moralinin bu denli bozulacağının bilincinde değildim.

Elindeki çatalı masaya bırakırken konuşmaya başladı ama az öncekine göre daha sakindi .

" Bak Güneş. O adam her şekilde bunun hesabını verecek ya bugün ya yarın anlıyor musun?"
Başımı hafifçe salladım .
Biliyordum bunu ama şuan zamanı ya da sırası değildi .

" Biliyorum ." Dedim yemekler boğazıma tek tek dizilirken suyundan yudum alarak ayağa kalkınca. " Uyuyacağım. " diyerek ayrıldı yanımdan.

Neydi bu şimdi? Yaptıklarımın acısını umursamayarak mı çıkaracaktı bu canımı yakar mıydı? Kesinlikle !
Tepki vermeden hemen ondan sonra mutfağı toparlayarak ışıkları söndürüp kendi odama ilerledim.

Normalde her gece birlikte uyurduk . Şuan yanımda olmaması kırıyordu beni. Gözüme gram uyku girmiyordu çünkü onunla uyumaya alışmıştım.

SALKIM | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin