Onu gördüğümde sanki her şeyden kendimi arınmış hissettim.
Gözlerindeki özlemi farkettim .
Elindeki kahve fincanını masaya bırakırken ona ilerlemeye başladım bu sefer.Birkaç adımdan sonrası olmadı.
Sırtımda feci bir acı hissettim .
Yeri göğü inletecek ses kulaklarımda çınlarken acıdan dolayı gözümden bir damla yaş aktı.İkinci kurşun canımı daha beter yakarken bedenim tökezleyerek yere savruldu .
Poyraz koşarak yanıma gelince bağırış sesleri etrafı doldururken hem bedenimde hem de beynimde koca bir uyuşma oluştu.Gözlerimi açmakta zorlanıyordum.
Acı izin vermiyordu buna .
Denize güvenmiştim ama o bana ihanet etmişti. Üç kere sırtımdan vurdu beni. İkisi kurşun izi oldu biri de arkadaş izi ..." Güzelim aç gözlerini! Sakın uyuma nolur. "
Elinin titrediğini hissettim . İlk defa korkmuştu . Evet evet şuan korkuyordu beni kaybetmekten ... Sahi kısa sürede ne kadar da değişmişti.
Saçlarını boynuna kadar uzatmış hafifte kirli sakal bırakmıştı.Bambaşka biri olmuştu böyle .
Ölümün kıyısındayken bile Poyrazı düşünmek...
Anlatılır gibi değildi.
Başımı dizinin üstüne koyarken saçlarımı özenle geriye itti .Gücüm yettiği kadar elini sıkıca kavradım .
" Korkuyorum ." Dedim titreyen sesimle . Üzerindeki tişörtü çıkararak yaralı yere bastırdı. Şimdiden her yeri onunda kan olmuştu.
Birden ağzımdan gelen sıvıyla başım ileriye doğru atıldı.Ağzımdan dolu dolu kan geliyordu .
" Siktir! Ne oluyor lan . Nerede kaldı bu !" Kendini anında frenlerken acıyla gözlerinin içine baktım .
" Ölmek istemiyorum. "
Haykırışım sessizde olsa o beni anlamıştı." Buna izin vermeyeceğim Güneş . Sen olmazsan, Poyraz da olmaz ."
Gözleri şimdiden kızarmıştı.
Bilincim kapanmaya başlarken konuşmaya devam etti . " Sen benim tek limanımsın Güneş . Beni ayakta tutan tek varlıksın sen o yüzden güçlü ol ve sakın kendini bırakma. "Konuşacak takati kendimde bulamadım sadece göz yaşlarım oluk oluk aktı bir süre
sonrası koca bir karanlıktı.
1 GÜN SONRA
Bazı mutluluklar acı bazıları ise hüzün getirirdi . Sevdiği adama kavuştuğunu sanarken birden hayalleri tuzla buz olmuştu Güneşin.
Çok sevmişti. Çoğu şeyi içinde yaşayarak atlatmaya çalışsa da şu bilinmelidir ki çatlak bardak elbet bir gün su sızdıracaktı.Masal haberi aldığı andan beri sadece ağlıyordu. Yemiyor, içmiyor, konuşmuyor kimseyle iletişim kurmuyordu. Güneşe duyduğu sevgi arkadaşlıktan öteydi onu kardeşi gibi görüyordu .
Çok iyi bir arkadaştı Masal ...
Kinini defalarca kez Poyraza kussada şuan dili lâl olmuş gibiydi çünkü hâlâ Güneş uyanmamıştı . Doktorlar belirli bir gün vermemişti de .
" Masal bir şeyler yer misin ? Geceden beri ağzına lokma koymadım. Hava kararacak birazdan . "
Dolu gözleri Merte değerken burukça baktı gözlerine . " Benim arkadaşım o haldeyken nasıl boğazımdan bir şeylerin geçmesini bekliyorsun ?! İstemiyorm rahat bırak beni. "" Bırakmıyorum. Böyle yaparak da Güneşe bir hayrın olmaz önce senin ayakta durman gerekiyor ona destek olabilmek için. "
Masal bir şey demedi . Çünkü konuşmak bile zor geliyodu ona .
Sadece elindeki suyu yudumlayıp duruyordu fazlası yoktu .Aras , yanlarına giderken bakışları bir yandan da etrafta geziniyordu.
" Poyraz nerede gördünüz mü?"
Masalın kaşları çatılırken Mertin konuşmasına izin vermeden girdi araya. " Bırakın ne hali varsa görsün! Pislik herif ! Her şey onun yüzünden oldu zaten ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALKIM | TAMAMLANDI
Novela JuvenilKaderin elinde dönen pervane sizi nereye sürükleyebilirdi? Beni ucu bucağı olmayan derinliklere sürüklemişti. Geriye kalan hasar bedenimde değil ruhumda oluşmuştu ve ben o hasarı hayatım boyunca yok edemedim . " Oyunu kurallara göre oynamazsan kayb...