İnsanları zıtlıkları değil, aynı andalıkları birbirlerine çeker.
Benim raflarımda duran kitabın senin raflarında da durduğunu bilmek, sığınaktır.Bölüm Şarkısı: Çağan Şengül, Papatya
🔥
Biri bana kalkıp, mutluluk nedir diye sorsa, şüphesiz sevdiğim insanlarla birlikte olabilmek derdim.
Ama o yanındayken gülüp, kahkahalar atmak.
İşte ben bunu ne tarif edebilirdim, ne de bu soruya bir cevap verebilirdim.Bahçe kapısının pervazına yaslanıp gülümseyerek bizi izleyen Bulut'a doğru döndüm.
Bulut, Yağmur'un ikizi aynı zamanda da doğal olarak Atlas'ın kardeşiydi.Bu yaşta bu zeka.. Ayakta alkışlıyorum seni Alev..
Onu geldiğimden beri ilk kez gördüğüm için Atlas'tan hızlı bir şekilde ayrılıp ona doğru koştum.
Boynuna sardığım kollarımı kafasını ezmek ister gibi sıktığımda kocaman bir kahkaha attı.
Bulut benim için sadece Atlas'ın kardeşi değildi.
Benden 4 yaş küçük olmasına rağmen hep daha mantıklı olandı. Ve onun omuzunda ağlamışlığım o kadar çoktu ki.
Aile ilişkilerim ve arkadaşlık ilişkilerim gerçekten güçlüydü.Keşke ilişkine olan bağlılığın da güçlü olsaydı da en ufak bir şeyde topukların götüne değe değe İngiltere'ye kaçmasaydın Alev.
Bulut'tan ayrılıp yüzüne bakmaya başladığımda Atlas'ın sesini duydum.
"Zamanlamanı sikeyim Bulut."
Cümlesine karşılık Bulut'la birbirimize bakıp güldük."Siz hayırdır ya, öyle bir sarılmalar falan. Samimi görüntüler görüyorum. Neler görüyorum neler oluyor?" Bulut'un neşeli sesine tam karşılık olarak ben cevap verdim.
"Ne samimi görüntüsü Bulut, saçmalama. Öylesine sarıldık işte." Kafam istemsizce Atlas'a doğru döndüğünde yüzünün düştüğünü gördüm.
Sanırım bu sadece senin için öylesine bir sarılmaydı Alev.
Hep birlikte içeriye geçtiğimizde salona oturduk. Ailecek edilen sohbete gerçekten doyum olmuyordu.
Salondaki sohbete dahil olmak istesemde aklım Atlas'ın İrem'le ne konuştuğundaydı. Bir insan seneler önce bitmiş bir ilişkiyi nasıl hala aşamazdı ki..
''Alev, işe ne zaman başlıyorsun?'' Cansel teyzenin sorusuyla ona doğru döndüm.
''İki, üç gün sonra tekrar görüşmeye gideceğim. O gece başlarım sanırım.''
''Çok sevindim canım, çok emek verdin. Hepimiz biliyoruz.'' cümlesine ufak bir tebessüm edip önüme döndüm.
Aradan ne kadar vakit geçti bilmesem de evin içinde çok canım sıkıldığı için kendimi tekrar bahçeye attım. Arkamdan ayaklandığını hissettiğim Bulut yüzümü güldürmüştü.
Bahçede bulunan masaya oturduğumda Bulut ise karşımdaki sandalyeye oturmuştu.
"Hala aynı mı durumlar?" neyden bahsettiğini biliyordum.