ZELİHA (Yeniden Düzenlemede)

23.Bölüm

     Emine verilmişti Ömer'e.Hasan ağa istemiş aksi mümkün değildi zaten...
Eve döndüler  hava kararmadan yemekler verildi yedi davetli edilen, kendi gelen herkes..
  Hasan ağa gönlü bol ağalık yapardı herkes memnundu büyüklüğünden esirgemezdi elinde olanı..
   Ferhat ve aileside geldi yemeğe oturdu sofraya, Zeynel ağa ve Abidin ağa  sinir oldu ama edep adap gereği tek lafta etmediler yemek bitene değin.
  Ferhat'ın ablaları ve anası Diyar'a yakın olmak için çok fırsat kolladı iki kelâm etmeye ama Nurin hanımın göz hapsindeki Diyar mutfaktan beri  gelmedi nerdeyse.
  Zeliha  çok üzgündü yarın gideceği için.
Meryem'e anlatmıştı  kocası, abisinin dediklerini ama karışma söyleme dedi anlaşsınlar kendileri. Meryem'in ayağı yere değmiyordu anasıgil misafiriydi bu gece..

   Vakit geçti misafirler uğurlandı.
Diyar birkez görmek istedi.
dış  tarafta Ferhat'ın olduğunu Emine bildirmişti ama göremedi..

Emine ağasının ve hanımağasının elini öptü.Ağalarının da eline gitti. Zeynel ağa sağol bacı mutlu olun dedi Abidin ben el uzatırdım ama ağama ayıp şimdi diye takıldı Ömer den şikayetin olursa ilk ben bilmeliyim Emo dedi aynı kapıda büyümüş sayılırdı onlar,
Meryem ve Zeliha'nında eline eğildi saygı gereği ama kızlar sıkı sıkı sarıldı el göstermedi.En son Diyar Emine'ye sarılıp kız benden önce verildin ya büyüksün hakkat uyanık seni diye cimcik attı beline.

  Ömer de aynı şekilde hayır dua aldı ağalarından, hanımağadan, gelinler uzaktan hayırlı olsun dedi...
  Bugün Emine evine gidecekti 3gün müsade etti Hasan ağa.
Ömer  çok mutluydu sevdiğine bakarken.

Aileleri de yolcu etti Nurin ana, sevmezdi iyilik yaptı diye minnet duyulmasını adını anmazdı yaptığı güzelliklerin.Ömer'in anası çok dua etti hanımına hele Zeliha 'yı kaç defa öptü saymadı kız...
  Meryem anasıgilin yanına gitti salona.
  Abidin ve abisi dama çıktı şu Ferhat  utanmadan gözlerine girmiş, iyi bir dersi haketmişti konuştular..

Nurin hanım, çocuklar, Zeliha, Diyar, hısımları ile oturdu çay içti sohbet etti.
  Hasan ağa hâl hatır sorup gitmişti odasına erkekleri olmadığı için rahatsız etmedi hanımları..
  Diyar da bir sancı bir kıvranmalar daha fazla dayanamadı ana sana birşey diyecem dedi.
Birazda misafirden cesaret aldı yengelerinide ateşe atmak istemedi.
Ne o mermer kafam hayır olsun bu sıkıntılı sesin sonu hayır gelsin dedi.
   Ana diye atladı Meryem "
  şey Zeliha yarın gidecek ya ağam bırakırsa ne zaman gelir, birkaç güne Rahemtlininde hayrı okunacak ya anasıgil gelecek, Zeliha olurmu burda diyecekti değil Diyar" dedi kaş göz işareti etti. Zeliha şaşkın şaşkın baktı ne alâka diye.

  Diyar anasına sordu. Melek ablanın anası hoş görmez daha yenidir evlenmiş diye hiç gelmedide kızar abime?
  Nurin hanım omuzlarını geriye  attı.
   
   Benim gelinim ocağımın anası başımın tacıydı rahmetli oldu gerideki yavrularını Zeliha topladı baş tacı etti.Kimse karışamaz benim işime .dedi kadın.
 
  Bir yandan da göz dağı verdi hısımlarına.
Yüreği yumuşaktı Nurin hanımın ama yeri gelince de kaya gibi sertti özüde sözüde... Dünürüde onayladı kadını,
  " doğru der ananız kim ne diyebilir dağ gibi oğlan bekarmı duracak erkek kısmı tek yapamaz "dedi,  işin aslını bilmezdi tabi..
 
    Zeliha yere eğdi başını Roza'yı aldı kucağına bağrına bastı hâli anlaşılmasın istedi.Yüreği ezildi yine..
    Hüseyin geldi dizine yattı saçını seve seve uyuttu Zeliş.Roza da kucağında uyudu bir süre sonra..

Meryem görümcesine
  " Diyar Roza'yı al güle, Zeliş sende oğlanı yatır canım bende çocuklara bakayım" dedi.

   Ayaklandılar Meryem ikisinide çocukların odaya tıktı resmen.
Diyar'a kızdı
  " öyle pat diye söylenirmi anamın yüreğine indir kalsın öyle hıhkk diye" dedi.