34.Bölüm

5K 222 16
                                    

  Merhaba yeni bölüm geldi.
Nasılsınız kitabımı takip  eden, bölüm bekleyen, iyi ve iyiye yönelten yorumları ile bana destek olan okur arkadaşlarım her daim güzellikler sizlerle olsun😊🌻

Gel Delal dedi Zeynel ağa.

Zeliha mutfaktaydı son bardakları tahta rafa dizdi avludan seslenen kocasının yanına
  " hayır olsun gece vakti yeleğini giymiş, puşisini iyice sarınmış, elinede ceketimi almış karanlıkta nere gidecem " diye düşünerek gitti kocasının yanına.

Elini tuttu adam karısının
   "giy bunu hadi örtünüde sıkı tut" dedi.
Zeliha kollarını geçirdi hırkadan yağlığınıda bağladı ensesinden sıkıca, geldi geleli herşeye alıştı hatta eltisi gibi bile giyiniyordu bazı günler ama fistan yağlık en rahat ettiği düzendi.
" ağam hayırdır dama mı çıkarız yağmur düşecek gibi soğuktur " dedi.
  " yok canemın dama çıkmıyoz sen terliğide çıkar şurdan lastik(naylon ayakkabı köy içinde genelde onlar giyilir gezmeye giderken nadiren kundura tarzı ayakkabılar) giy " dedi.
  Zeliha iyice merakalandı.
" ağam ben çocuklara bakayım bir de " dedi endişe ile.
' ben örttüm üstlerini Diyar'da yanlarında hadi Zeliha biri uyanacak şimdi ağlar peşimize' dedi.
 
Tekrar karısının elini tuttu evin arkasındaki atları koydukları küçük çevirmeye götürdü kendi atını aldı  Zeliha'nın şaşkın bakışları altında hızlıca bindi ata tek seferde, her yer karanlıktı evlerin avlu ışığı olan sarı ampuller dışında ışık yoktu.

  Karısına elini verdi
'  hadi sıkıca tut ' diye bindirdi önüne.
  Zeliha hafif geriye döndü ' ağam korkmaya başladım nereye gece gece şer olmasın sabah gitseydik hem ata da binemiyom ben ' dedi güveniyordu adama ama korkuyordu da.

  Zeynel sarıldı karısına kendine bakan o güzel gözelerinden öptü karanlıkta kim nerden görecekti.
  ' Korkma bişey olmaz kapat gözlerini, günler geçti özledim seni ' diye fısıldadı ve atına verdiği komutla süratla gitmeye başladılar köyden çıktı at.

  10 gün geçmişti son olanlardan sonra  Zeliha müsaitti artık ama çocuklar bir hasta bir huysuz hiç yan yana gelemediler karı koca Ahmet bile onların odada yatıyordu "kardeşleri sevmiyom ben"  diye kıskançlığından.

Zeynel bacakları ve kolları ile iyice kendine hapsetmişti karısnı düşme tehlikesi yoktu Zeliha ara ara küçük çığlıklar atıyorüzgarın etkisiyle uçuyormuş gibi hissediyordu.
  Hafif yağmur başladı.
Zeynel atı yavaşlattı.
  Uçsuz bucaksız taralaların başına gelmişlerdi.
Zeliha'nın eli hâlâ kocasının elindeydi.
  Yağmur biraz daha arttı.
" Zeliha '
"Buyur ağam"
" iyimisin bayılma yine" dedi gülerek hafif hafif omuzları ıslandı ikisininde.
" yok ağam bu kez iyiyim sen sardın ya korkmadım " dedi işve ile öğrenmişti Zeliş artık hocaları sağolsun.

Zeynel kolunun altına aldı karısını.
'Ben hep seni, çocuklarımı saracam Delal sende ayrılma burdan' dedi.
Zeliha daha bir sokuldu kollarını doladı kocasına.
' Zeliha bana hakkını helal et seni çok üzdüm en baştan bu zamana kadar 'dedi Zeynel.

Zeliha'nın gözleri doldu görünmüyordu ama sesinden belliydi.
" ağam ben hiç sana gönül koymadım içime dert diye atmadım olanları geçti gitti hepsi sen de haklıydın sana sormadan da ben geldim ona bakarsan başına kara bela gibi çöktüm' dedi hem güleç hem titrek bir sesle.
Zeynel başından öptü karısını.
" bunu derim deseler inanmazsın amma şükür beni dinlmediğin gelin geldiğin o güne, hadi şimdi eve girek iyece tort( yaş) olmadan" dedi ve yürümeye başladılar.

Zeliha tarla içindeki topraktan yapılmış tek göz odanın önüne gelince durdu bir burası Melek ve Zeynel'in di.

Bukadarınada hakkım varmıki diye iki adım geri attı.

ZELİHA      (Yeniden Düzenlemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin