26.Bölüm

5K 245 17
                                    

   Zeliha tam kocasının başını saracaktiki kapı açıldı gelenleri görmesi ile kendini geriye attı yatağın üstünden, zaten zar zor hareket ediyordu birde utancı eklendi ne yapacağını şaşırdı..

  Zeynel ağa gülümsedi karısının bu panik, çekingen hallerine..
Gelenler Nurin hanım ve Diyar yanında da çocuklardı.
  Çocuklar koştu babalarının yanına Zeliha kenarda küçüldü küçüldü nerdeyse bit kadar oldu kendine göre.
Nurin hanım gülümsedi gördükleri keyfini getirdi.Gelini oğlu ile ilgileniyordu..
  - Oğul başım ağırır dedin bende yoklamaya geldim bilmedik buke içerdedir kusura bakmayın. Dedi anası.
- He ana sağolasın dedi Zeynel ağa Zeliş'e bakış attı.
- Abi masaj yapayım istenmi ? Gerçi yapmış herhal Zeliş oda mis gibi yağ kokuyor dedi Diyar Zeliha 'nın yanına yürüdü göz kırptı..
Zeliha hem yeni yıkanmış hem öyle adamın dibinde yakalanmış tamamen yanlış anlaşılmış gibi kendini savunmak istedi ama konuşamadı.

Uzandı görümcesinden Roza'yı aldığı gibi kaçtı odadan.
   Nurin hanım ey ey oğlum iyi ol böyle dedi gülümsedi geriye döndü.
  Zeliha mutfaktaydı Hazal enesinin yanında olanları anlatıyordu Diyar ve Meryem geldi.
Zeliha yı araya aldılar laf üstüne laf akıl üsütüne akıl epey malzeme çıkmıştı kızlara Zeliha ne desede dinlemediler..
 
Akşam yemek vaktiydi salona geldi herkes Zeynel ağanın başı hâlâ ağrıyordu .
Zeliş bir daha odaya girermi gitmedi tabiki.
  Sofraya oturuldu, Zeliha utancına doğru düzgün birşey yemedi.Kocası fark etti baktı ondan taraf, Mirza "Zeliha abla bana  et ver diyince"  baktı babasının yanındaki çocuğa kocası göz mü kırpmıştı ne yada ona öylemi geldi Zeliha artık olmayınıda mı görüyordu bu sevda işi çok oldu Zeliş için.

  Şaşkın şaşkın baktı kaldı.
Diyar kulağına eğildi " kız önüne dön Bav var ayıp " diye dirseği ile koluna vurdu.
Zeliha dalmış gözlerini çekti görümcesine baktı " kız ne Diyar Mirza seslendi ona baktım sende benimi takip ediyon" dedi.Diyar güldü kıs kıs..
  " He gülüm et istedi çocuk verdim ben " dedi..Zeliha yarı akıl gibi uyuşmuş gibi oluyordu bu adama bakarken neydi bu kalbini dolduran his?
   Yemek faslı bitti. Hasan ağa köşesine çekildi sedire.Yanınada hanımı oturdu.
Zeynel ve Abidin avluya çıktı tütün içmeleri gerekti yemek yenmişse çay tütün onların keyfiydi.
Zeynel ağa Zeliha diye seslendi avludan.
Zeliha baktı eltisine.
" Kız sensin Zeliha ben Meryem " dedi eltisi gülerek.

Zeliha Roza yı indirdi yere tedirgin tedirgin çıktı.

- Buyur ağam

- Çay hazırmı?

- Mutfağa girmedim ağam bakarım.

- Hanımağa ya bakmıyor çaya falan.
Dedi Zeynel kardeşine karşı, gülüştüler.

Zeliha sinir oldu bu lafa.

Mutfağa girdi Emine ve Diyar cağa oturmuş bulaşık yıkıyordu konuşa konuşa.

- Emine çay demledin mi?

- He Zeliha ocakta közün üstünde alıver ellerim cıpıtta.

Zeliha çayı getirdi siniyi dizdi kendine küp şeker koydu bardağın yanına.

Tepsiyi alıp çıktı kocasına doğru yürüdü Zeynel yandan bir baktı Zeliha 'ya ne güzel bir kızdı bu yürüyüşü bile kibar nazikti  ya o giyindiği renk renk fistanlar yakışıyordu boyuna posuna iri bir kız değildi zayıflamıştı geldi geleli ama sıskada değildi adam beğeni dolu gözlerle baktı karısına Zeliha  görmedi bu bakışları, buyrun ağam dedi tepsiyi uzattı.
Abidin aldı çayını Zeynel ağa da aldı ama şekere el uzatınca Zeliş çekti tepsiyi, soran gözlerle baktı kocası.

- Az kalmış bizim o şeker bitiyor, Roza ile bana yeter ancak diyerek gerçekten de şekeri vermeden hemen salona gitti..

- Abi bu buke fena ha saf gibi duruyor ama akıllı uyanık dedi Abidin gülerek.

ZELİHA      (Yeniden Düzenlemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin