Crucio|Mattheo Riddle&Draco Malfoy

- 16. Kış Balosu-

Draco ve Aurora'nın birlikte dans ettikleri şarkı.
(Sia-Snowman)

"Oha! Çok güzel olmuşsun." Ginny bir üzerimdeki elbiseye birde bana bakarak çığlık atıyordu.

"Övgülerini hazırlanmamın bitimine sakla lütfen! Şimdi şu fermuarı çekmeme yardım eder misin? Elimde kalacak yoksa." Hemen yanıma gelerek küçük yıldız desenli, toz pembe elbisemin fermuarını çekti. Ona "teşekkür ederim" diyerek ayna karşısına ilerledim. Bayağı güzel olmuştum.

"Bugünün yıldızı sen olacaksın ve eğer en iyi arkadaşım olmasaydın kesinlikle seni deli gibi kıskanırdım!" Ginny elimi tutup beni kendi etrafımda döndürdü. Aramızdaki boy farkından dolayı eğilmek zorunda kalmıştım. "Sen kendine baktın mı hiç! Elbisene bayıldım." Çok güzel bir kızdı ve şimdi daha da güzel olmuştu.

"Bu arada, Hermione nerede?"

"Hiçbir fikrim yok desem. Sizinle balo salonunda buluşacağım diyip gitti." Açıkçası Hermione'nin geleceğini bile bilmiyordum. Aldığı çıkma tekliflerini bize söylemezdi. Utanıyordu.

"Hmm. Neyse, o öyle dediyse vardır bir bildiği zaten. Yakında çıkar kokusu." Ginny kafasını salladı.

—

Ortak salonun merdivenlerinden inerken her yer çok kalabalıktı. Her gün sıradan kıyafetlerle gördüğüm insanlar bugün balo kıyafetleriyle birlikte kraliyet ailesi üyelerine dönüşmüşlerdi. Ayrıca balo salonu oldukça güzel düzenlenmişti. Her detayı en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü.

Biraz daha ilerlediğimde Draco'yu gördüm. Blaise ile sohbet ediyorlardı. Blaise yalnız olduğuna göre anlaşılan Pansy'de daha gelmemişti. Birlikte gideceklerini söylemişlerdi.

Draco kafasını çevirdiğinde beni gördü. Yavaşça tüm bedenimi süzdü. Çift uyumuna önem verirdi, bu yüzden pembe bir elbise giymemi istememişti. Fakat bunu bana babalarım yollamıştı ve eğer giymezsem onları kıracağımı hissediyordum.

Draco, yavaşça bana ilerliyordu. Dudağının kenarı kıvrıldı ve ardından yüzünde hafifçe bir tebessüm oluştu.

"Çok güzel olmuşsun." Elimden tutup beni kendine çekti. Yanağıma bir öpücük kondurduğunda onunda muhteşem oluşu hakkında yorum yapıyordum. Beyaz gömleği dışında üzerindeki her şey siyahtı.

Draco benim ellerimi nazikçe tutup az önce bulunduğu masaya doğru ilerletti. Bende o sırada Blaise'in üzerini inceliyordum. O da siyah giyinmişti.

"Blaise, ne kadar muhteşem göründüğün hakkında saatlerce yorum yapmamı ister misin yoksa sadece muhteşem olmuşsun mu demeliyim?"

"Kısaca özetlemen yeterli. Ayrıca sen kendine baktın mı muhteşemsin!"

"O zaman çok güzel görünüyorsun! Ayrıca teşekkür ederim."

Aramızda geçen sohbetten dakikalar sonra ayrıldığımda kafamı merdivene çevirdiğimde Hermione'yi gördüm. Ünlü quidditch oyuncusu olan Victor Krum'a doğru ilerliyordu. Ne yani bu gece çıkacağı kişi o muydu?

Krum, kızlar tarafından beğenilen bir erkekti. Açıkçası Draco, Mattheo, Theodore ve diğer birkaç Hogwarts erkeğinden sonra buradaki en yakışıklı kişilerden biriydi. Fakat benim tipim değildi. Ben kumral ve esmer erkeklerden hoşlanıyordum, Draco istisnaydı.