Medyada güzeller güzeli Alya Bozkurt var🧸💘
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🧸💘
Başladığınız tarihler buraya bacılarım🧸💘
İyi okumalar🧸💘
Artık ayakta durmaktan bacaklarım ağrımıştı. Avmdeki bir cafeye oturdum ve kendime berryhibiscus aldım. Gerçekten serinlemeye ihtiyacım vardı hava çok sıcaktı. Alışveriş poşetlerini yanımdaki sandalyenin üstüne koydum. Çantamdan telefonumu aldım ve içeceğim gelene kadar oyalanmaya başladım. İçeceğim geldiğinde içtim ve cafeden çıktım.
Sanırım bu kadar alışveriş yeterdi. Çıkışa doğru ilerlerken toyshop mağazasında gördüğüm kar küreleriyle hemen oraya koştum. Raflardaki kar kürelerine hayran hayran bakarken elimi en dikkat çeken kar küresine götürdüm. Tam alıyordum ki başka birisinin almasıyla hemen yanımdaki siyah giyinimli adama döndüm.
"Hey o kar küresini ben alıyordum"
"Ben aldım ama" diyerek kasaya doğru gitti. Ama ondan sadece bir tane kalmıştı. Ve ben kafayı taktıysam o kar küresini alacaktım. Çünkü her istediğim kar küresi her seferinde alınmış oluyordu. Nasıl olduğuna hala anlam verememiştim. Kasaya doğru hızlı adımlarla gittim. Kasiyere doğru konuşarak
"Hanfendi o kar küresini ben alacaktım ama bu adam elimden aldı"
"Elinden almadım senden önce davrandım sadece. Hem senin boyun oraya yetmezdi"
"Benim boyum kısa değil bi kere sen fazla uzunsun"
Kasiyer bu tartışmamızdan bıkmış olacak ki hemen araya girdi.
"Hanımefendi biz az önce o beyefendiye sattık kar küresini maalesef yapabileceğim birşey yok. "
Sinirle arkamı döndüm ve çıkışa doğru ilerledim. Hayır yani anlamıyorum neden her seferinde istediğim kar küresi alınmış oluyordu. Hepsinden birer tane getiriyorlardı mağazaya aynı modelden birkaç tane getirseniz ölürsünüz çünkü. Söylene söylene siyah rangerover'ime bindim. Elimdeki alışveriş poşetlerini ve çantamı yan koltuğa koydum ve eve sürmeye başladım.
Yirmi dakikanın sonunda eve gelmiş ve hemen odama çıkmıştım. Babam hala eve gelmemişti. Saate baktığımda 19.50 olduğunu gördüm. Hemen odamdaki banyoya girerek küveti suyla doldurdum ve girdim.
Banyodan çıktım ve dolabımın önüne gelerek kendime kıyafet ve iç çamaşırı çıkardım. Siyah bir şort ve üstüne de geniş uzun siyah bir tişört giymiştim.Saçlarımı kurutmayı hiç sevmezdim. O yüzden açık bıraktım. Alışveriş poşetlerini umursamayıp odamdan çıktım ve merdivenlerden aşağı kata indim. Mutfaktan cips aldım ve yanına da kola aldım. Salona girecektim ki bi anda lambalar açılmış ve karşımda babam elindeki pastayı tutuyordu. Yanında ise evimizin yardımcısı Sibel abla Nursel ve Aysel halam vardı. Ve bir de kuzenim Can ve Eda vardı. Bugün benim doğum günümdü ve ben tamamen unutmuştum.
"İyi ki doğdun prensesim" dedi babam. Gözlerim dolu dolu bakıyordum. Babm elindeki pastayla karşımda durdu.
"Hadi üfle" dedi babam.
"Hayır amca önce bi dilek tutması lazım" diye atladı eda. Gözlerimi kapattım ve her sene tuttuğum dileği tuttum.
"Allah'ım lütfen çocukluğumdaki çakır gözlerle tekrar buluştur gözlerimi..Hiç ayırmamak üzere"
Gözlerimi açtım ve pastanın üstündeki mumları üfledim. Herkes alkışladı ve tek tek sarılıp hediyelerini verdiler. Sibel yanıma geldi ve.