Medyadaki Burak Soykır🧸💘
Şimdiden hiç hazetmediğinizi duyar gibiyim sjsjxksjw.
İyi okumalar🧸💘
Gözlerimi gıcırtılı bir şekilde açılan kapıyla araladım. Tavandaki cılız sarı ışığa alışmam kısa sürdü. Etrafa göz gezdirdiğimde bomboş bi odada olduğumu farkettim. Pardon bomboş bi oda değil. Yanımda dikilen bir Soykır vardı. Ne biçim bi isim bu. İç sesime hak verdim. Heryerim ağrıyordu. Yattığım sert ve soğuk zeminden kalktım. Yaz ayındaydık ama oda biraz soğuktu. Sanırım alt katta olduğu için.
"Güzellik uykusundan uyanmış prensesimiz"
Soykırın sesiyle dikkatimi ona verdim. Karşımdaki sandalyeye oturmuş pür dikkat beni izliyordu. Ayağa kalkarak yanına gittim.
"Bak soykır mısın her ne boksan bırak beni"
"Önce bi adımı öğren bence" dedi hafif çatık kaşlarıyla.
Adı umrumda bile değildi şuan tek istediğim şey şu lanet yerden kurtulmaktı."İnanır mısın adını öğrenmek için can atıyordum bende ya" dedim dalga geçen bir yüz ifadesiyle.
"Adım burak"
"İnan ki bu benim umrumda olan en son şey bile değil"
"Şimdi seninle biraz konuşalım"
Artık gerçekten sinirleniyordum. Benim bmyle adamlarla işim olmazdı. Sinirlerime hakim olamayarak oturduğu sandalyenin ayağına hızlıca bir tekme attım ama nafile. Yerinden bile kıpırdamamıştı.
"Ne istiyorsun benden pislik"
Sabır dilenircesine derin bir nefes aldı.
"Senden istediğim bişey yok sadece babanın gerçek yüzünü göstericem"
Artık gerçekten sabrım taşmaya başlamıştı. Babam hakkında öğrenmem gereken ne vardı. Bu adamlar babamı nereden tanıyorlardı.
"Ne öğrenmem gerekiyor"
"Herşeyin bi zamanı var Alya"
"Ben ne zamandır burdayım"
"Sadece 5 gün oldu"
Ağzımın açık kalmasını engelleyememiştim. Ben beş gün boyunca nasıl uyuyabilmiştim. Bu işte bi terslik vardı. Beş gün boyunca aralıksız uyumam imkansızdı çünkü.
"Beş gün boyunca aralıksız uyumam imkansız"
"İlaçlar sayesinde uyudun"
Artık gerçekten sabrım taşmıştı. Hızla tekrardan yanına gittim ve yüzüne beklemediği bi anda yumruk attım. İkinciyi atacağım sırada ayağa kalkmış ve beni yere fırlatmıştı. Altımda şort olduğu için dizlerim yere sürtünerek sıyrılmış ve ve yavaş yavaş kan olmaya başlamışlardı. Ayağa kalktığım sırada atılan tokatın sesi odada yankılanmıştı. Yüzüm yana savrulurken saçlarım kökünden ayrılacakmış gibi çekiliyordu.
Acıyla bağırmam lazımken sustum. Ona istediğini vermeyecektim. Arkamda durmuş saçlarımı son gücüyle çekiyordu. Ardından sinirini belli edecek bi şekilde konuştu.
"Bie daha sakın ama sakın böyle birşey yapmaya kalkma emin ol yaptığımın bin katını yaparım"
Hiçbirşey söylemedim. Arkamda olmasını fırsat bilerek erkekliğine en son gücümle bir tekme attım. Saçlarımı bırakıp acıyla yere çöktü kalkmaya çalışıyordu. O sırada hızlıca belindeki silahı çektim. Ama çekmemle o da beni yere çekmiş ve üstüme çıkmıştı. Elimdeki silahla tabi ki de onu öldüremezdim ama tehdit edebilirdim.