-Vier-

596 35 15
                                    

"Jungkook-ah! Hadi ama çıkmalıyız!"

"Tamam geliyorum!"

Jungkook ve Jimin hayatıma gireli iki ay olmuştu ve artık yanımda 22 ve 23 yaşında iki genç adam vardı. İkisi çok çabuk büyümüştü. Okuduğum bilgilere göre her hafta bir yaş almaları gerekiyordu ancak onlar oldukça hızlı büyümüşlerdi ve artık Jungkook benden bir Jimin ise iki yaş büyüktü. Kendim büyüttüğüm iki kedi benden büyüktü!

Alışverişe çıkmak için sözleşmiştik ancak Jungkook'un hazırlanması bir hayli uzun sürmüştü.

Bu iki ay içerisinde Jungkook, Jimin ile biraz daha fazla ilgileniyorum diye defalarca kıskançlık krizlerine girmiş ve iki hafta boyunca temelli Kore'ye dönen Nam Joon'un yanında kalmıştı. Jimin kedi çocuklarda nadir yaşanan kuyruk ve kulakları düşürme olayını yaşamıştı. Bir buçuk hafta süren acılı gece ve gündüzleri her defasında ağlamaktan uyuyarak son bulmuştu. Jungkook ise kuyruk ve kulaklarını bir şekilde saklıyordu. Dışarıda ne kadar kedi kız ve kedi çocuklar olsa da o bir şekilde görünüşünden rahatsız oluyordu. Pantolonun içine sıkıştırdığı kuyruğunun üzerine oturduğunda ufak bir çığlık atıyor ve komik bir yüz ifadesi oluşuyordu.

İkisi de 18 yaşlarına bastıklarında kızgınlık dönemlerine girmişti ve birkaç gün -iğneleri alana dek- onları ayrı odalara almıştım. Zamanla kızgınlıkları geçtiğinde ise yine benimle yatmaya devam etmişlerdi. Ne kadar kendilerinin dekore ettikleri odaları olsa da benim odamda kalmak onları daha mutu ediyordu ancak bazen yere düşebiliyorduk.

Şimdi ise iki genç adamım ile onlara yeni kıyafetler almak için alışverişe çıkıyorduk ama Jungkook hala aşağı inmiyordu.

"JEON JUNGKOOK!"

"Geldim Min-Hee bağırma."

Üçümüz birlikte alışveriş merkezine gitmiş ve bizi bekleyen Nam Joon ve YoonGi ile buluşmuştuk. YoonGi 24 yaşına basmıştı ve Nam Joon'dan bir yaş büyüktü. Artık hepsinin büyümesi durmuştu yani en azından insanlar gibi her yıl bir yaş alıyorlardı.

İki saat süren alışverişimizden sonra yemek yemiş YoonGi, Jimin ve Jungkook'u bir kafenin önüne bırakmıştık.

Nam Joon arabayı çalıştıracağı sırada Jungkook geri dönmüş ve arabanın camından kafasını uzatmıştı.

"Dikkatlice eve git Min-Hee. Eve girdiğinde beni ara, bir şey olursa da beni ara. Nam Joon hyung sen de onu evine bırak ve yanımıza gel."

Jungkook tuhaf bir gülümsemeyle Nam Joon'a bakıp arkasında bekleyen ikilinin yanına ilerlemiş ve bana el sallayıp kafeye girmişlerdi. Nam Joon arabayı çalıştırıp yola çıktığında gülmeye başladı.

"Neden gülüyorsun ortada gülünecek bir şey yok."

"Hala fark etmedin değil mi?"

"Neyi?"

"Ah her neyse bunu ben söyleyemem. Jungkook söylemeli."

"Hala anlamadım ama hadi bakalım."

"Defile nasıl geçti?"

"Çok güzeldi. Her şey planladığım gibi gitti. Hatta ünlü İtalyan tasarımcı Anna Molinari ile tanışma fırsatımda oldu."

"Gerçekten Min-Hee... Bu yaşta birçok şey başarıyorsun harikasın!"

"Yaşımda ne var Nam Joon? Bence bu yaşta bu başarı az."

"Daha 21 yaşındasın Min-Hee! 23 yaşında olmama rağmen hayatımdaki tek başarı nefes almak!"

Kısa yolculuğun ardından Nam Joon beni eve bırakmış ve çocukların yanına geri dönmüştü.

Üzerimi değiştirip çalışma odama geçtim ve yeni birkaç tasarım için taslaklar çizip birkaç dosyayı karıştırdım. Son kez imzalanacak dosyaları da imzaladıktan sonra şarja takılı olan telefonumu aldım ve ekran kilidini açıp gelen bildirimlere baktım. Nam Joon ve YoonGi on beş defa arayıp beşer defa mesaj göndermişlerdi. Önce Nam Joon'un mesajlarını açıp hızla okudum.

Cat Boy/ JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin