Min-Hee ve Kyung-Min havaalanından çıkıp eve doğru yola koyulmuşlardı.
Evde ise durumlar pek iç açıcı değildi...
"Hyung sen benimle dalga mı geçiyorsun!? İlla fotoğrafları gözünüze mi sokmam gerekiyor!?"
"Jungkook sakin ol bak sana her şeyi anlattım. Kyung-Min bizim çocukluk arkadaşımız o yüzden fazla yakınlar."
"Jungkook Nam Joon haklı fazla tepki gösteriyorsun."
Jungkook son kez sinirle hyunglarına bakıp odasına gitmişti. Onun için Min-Hee ve Kyung-Min normalinden daha çok yakındı. Jungkook Min-Hee'ye yakın olmak istediğinde tedirgin oluyor ama Kyung-Min asla olmuyordu. Onu kıran, üzen buydu... Min-Hee onu istemiyordu asla da istemeyecekti.
Ayna karşısına geçen Jungkook ellerini önce kulaklarında daha sonra kuyruğunda gezdirmişti. 'Bunlar yüzünden mi beni sevmiyor acaba' diye düşünmeden edememişti o an.
Aşağıdan gelen kapı sesini duyduğunda hızla kediye dönüşmüş ve yatağının altına girip kafasını patilerine yaslayıp Min-Hee'nin gelmesini beklemişti ama aradan geçen iki saatin ardından Min-Hee'nin gelmeyeceğini anladığında yatağın altından çıkmış ve insan formuna dönüp düşük kulaklarıyla yatağına uzanıp göz yaşlarını serbest bırakmıştı.
O gece bir kez daha anlamıştı... Min-Hee küçüklüğünden beri ona zorunda hissettiği için katlanıyordu.
Sabah ağrıyan başı nedeniyle zorla gözlerini açtığında boynuna sarılı bir kol hissetti. Belki o gelmiştir diye heyecanla sol tarafına döndüğünde büzülen dudaklarıyla mışıl mışıl uyuyan bir Jimin ile karşılaşmıştı. Derince bir nefes alıp üzerindeki kolları itmiş ve odasındaki banyoda işlerini halledip odasına dönmüş ve hızla üzerine özensizce bir şeyler geçirip kendisine birkaç gün kadar yetecek kıyafetlerle dolu bir sırt çantası hazırlamıştı.
Ayna karşısına geçip acıyla kuyruğunu pantolonun içine sıkıştırmış ve saçlarını şekilden şekilde sokup siyah bir bere takmıştı.
Jimin gözlerini yavaşça açmış ve ayna karşısında hazırlanan Jungkook'u görünce hızla doğrulmuştu.
"Nereye gidiyorsun?"
"Hava alacağım."
"Bekle beraber gidelim Jungkook hemen haz-"
"Tek başıma Jimin."
Jungkook odadan ardından evden çıktığında Jimin hızla yatağından kalkmış ve Min-Hee'nin odasına gitmişti. Nedense geldiği gibi Jimin'e ve Jungkook'a karşı farklı davranmaya başlamıştı. Aylardır onu bekleyen Jungkook'u görmek için yanına gelmemişti ya da eve girdiğinde bile Jimin'e sarılmamıştı, yüzüne dahi bakmamıştı tüm gece üstüne üstlük odasından kovmuştu Jimin'i. Jimin ise gece Jungkook'un odasına girmiş ve kafasını onun boynuna gömüp ufak ufak göz yaşlarını akıtmıştı. Belki de Min-Hee'den ilk defa bu kadar sert tepkiler alıyorlardı.
Jimin odaya girdiğinde hazırlanmış Min-Hee ve ona sıkıca sarılan bir Kyung-Min görmüştü. Onları gördükleri an gözleri dolduğunda hızla odadan çıkmış ve üzerine, görünüşüne aldırmadan belki Jungkook'u yakalarım düşüncesiyle koşarak evden çıkmıştı.
Jungkook ağır adımlarıyla sokağın köşesini döneceği sırada ayak sesleri ve ardından titrek bir sesle kendi ismini duymuştu. Arkasını döndüğünde ona doğru koşan ağlayan bir Jimin ile karşılaşmıştı. Kollarını açıp onu kabul ettiğinde Jimin kendisini daha fazla tutamamış ve sesli bir şekilde ağlamaya devam etmişti.
"Jimin ne oldu? Neden ağlıyorsun?"
"Min-Hee... Bizi istemiyor artık Jungkook. Dün sarılmadı yüzüme dahi bakmadı. Beni odasından kovdu Jungkook. O bizi artık istemiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cat Boy/ JJK
FanficYayım Tarihi : 14.06.2021 16 :27 Bitiş tarihi : 24.07.2021 17:15 Düzenlenme tarihi : 04.12.2022