İnanıp inanmamak sana kalmış ama gerçekten pişmanım
Jungoojeon :
*Konum*
Yarın öğlen saat ikide
Jungkook olanları Nam Joon, YoonGi ve Jimin'e anlatıp Min-Hee'yi çağırdığı yere gitmek için ikna etmiş ve çoktan yola çıkmışlardı.
Kendisi ne kadar Min-Hee'ye karşı kin beslediğini, ondan nefret ettiğini söylese de kalbi göğüs kafesini delecekmiş gibi atıyor gidecekleri yere yakınlaştığı her an nefesi kesiliyordu.
Üzerine siyah, kol kaslarını belli eden bir tişört altına siyah, bacaklarını tamamen saran dar bir kot pantolon giymiş ve deri bir kemerle onları birleştirmişti. Siyah bir deri ceket, parmaklarını dolduran farklı farklı yüzükler, boynunu süsleyen kalın zincirli göğüs çizgisine kadar uzanan kolyeleri, kulaklarındaki demir halka küpeleri, kaşındaki piercing... Jeon Jungkook baştan aşağı tamamen değişmişti.
Kolları dövmelerle doluydu, artık kulakları ve kuyruğundan neredeyse nefret ediyordu. Evin içinde bile onları saklıyordu. Her yerinde denebilecek kadar piercing vardı... Dış görünüş olarak değişmişti ancak duygusal olarak asla değişmemişti.
O hala Min-Hee'nin küçük kedisiydi ve her daim öyle kalacaktı.
Kafeye ulaştıklarında kısa süreliğine etrafa göz atmışlar ve tek başına, cam kenarındaki masada oturan Min-Hee'yi gördüklerinde yavaş ancak ağır adımlarıyla oraya ilerlemişlerdi.
Yaklaşık iki saattir konuşuyorlardı.
Yeri geldiğinde Min-Hee ağlamıştı... Gerçi onları gördüğü anda gözleri dolmuştu ve konuşmadan önce dakikalarca ağlamıştı.
Jungkook'da onun ağlamasına, anlattıklarına dayanamayıp ağlamıştı...
Hala affetmemişlerdi onu ancak herkes ikinci bir şansı hak ederdi değil mi?
Hava kararmaya başladığında Min-Hee'yi de alıp sahneye çıkacakları bara gitmişler ve sahneye çıkacakları saati beklemişlerdi. Her biri birer shot kafaya dikip sahneye adımlamaya başladıklarında Min-Hee Jungkook'u kolundan tutmuş ve durmasını sağlamıştı.
Şaşkınlıkla arkasına dönen Jungkook ne olduğunu anlamadan dudaklarında bir baskı hissetmiş ve karşısında kapalı gözleriyle Min-Hee'yi görünce beklemeden karşılık vermişti.
Ne kadar ona kin beslediğini düşünse de küçük kalbi asla dayanamazdı Min-Hee'ye.
Dudaklarını ayırıp alınlarını birleştirmiş ve etraftaki o kadar sesi yok sayıp birbirlerinin kalp atışlarını duymaya çalışmış ve nefeslerini solumuşlardı.
"Özür dilerim kediciğim... Seni çok seviyorum."
"Sana aşığım Min-Hee."
-İnstagram-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minhee00 : You're beautiful enough to stop my heart...
*Bu gönderinin yorumları kapatılmıştır.*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kimnamu : Olm sahnedesin neye bu kadar sinirleniyorsun anlamadım ki
Yorumlar :
Jiminie : Sen anlamasın hyung slmdasnlknasndas
Minminyoon : Havalı olmaya çalışıyor ffnasnfknalska
*Bu gönderrinin yorumları sınırlandırılmıştır.*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minminyoon : Swag...
*Bu gönderinin yorumları kapatılmıştır.*
****
Selam!
Biliyorum böyle bir final beklenmiyordu ancak Jungkook'un kalbini daha fazla kıramazdım salknfjasnfnasas
Kitabı ilk okuduğunuzdaki ve şimdiki düşüncelerinizi merak ediyorum 😶
Bu kitaptan pek hoşnut değilim
İstek bir kitaptı ve en güzel şekilde yazmaya çalıştım bunu başarabildim mi emin değilim
Diğer kitaplarıma da göz atmayı unutmayın mochilerim okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
