Düşman Okullar | Taekook

Together forever

Sabah Jungkook'un kollarında uyandığımda dün gece aklıma geldi ve dudağına masum bir öpücük kondurup gülümsedim.Onu uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalkıp ilk önce duş.Altıma sadece mini saten şortumu geçirip mutfağa indim ve kahvaltı hazırladım.

İşim bittiğinde yukarı Jungkook'u uyandırmak için gitmiştim fakat o çoktan uyanmış duş alıp üzerini bile giyinmişti.

Yanına gidip boynuna öpücük kondurdum "Günaydın tavşancık" oda boynuna attığım elimi öptü "Günaydın kaplancık"

"Hadi kahvaltı yapalım bebeğim, Jimin bana mesaj atmış bugün onlarda buluşacakmışız." Kafasını olumlu anlamda salladı."Noldu acaba yine?" Bilmiyorum dercesine kafamı salladım."Bilmiyorum ama önemli bişey olduğunu ve kesin gelmemiz gerektiğini söyledi." Birlikte aşağı indik ve kahvaltı masasına oturduk.

Yarım saat sonra ikimizde yemeğimizi bitirdik."Ellerine sağlık prensim." Elimle ona öpücük attım, ona tutarmış gibi yaptı ve ikimizde güldük."Afiyet bal şeker olsun sevgilim."

Birlikte masadakileri alıp tezgaha götürdük.Her ne kadar ben yapabileceğimi Jungkook'a gidip hazırlanmasını söylesemde dinlemedi.

"Ben yıkarım Jungkook yeter bu kadar." Kafasını olumsuz anlamda salladı ve elindeki bulaşık süngerine detarjan döküp tabakları yıkamaya başladı."Ya jungkook!"

"Sende durulayıp yerine yerleştirirsin sevgilim.Hem daha vaktimiz var merak etme." Dudaklarımı büzüp önüme döndüm.Onun yıkadığı tabakları alıp durulamaya başladım.

Elimdeki küçük tabağı yukarıdaki dolaba koyucaktım ama bir türlü erişemiyordum.Bu sefer zıpladığımda ayağım burkuldu (neyseki canım acımadı.) ve tam düşecekken Jungkook beni tuttu.

"Dikkat etsene bebeğim.Söyleseydin ben yardım ederdim." Konuşurken verdiği nefesi dudaklarıma değiyordu."Yardım edebilir misin?" Nefesim çok kısık ve boğuk çıkıyordu, bundan etkilendiğine adım kadar emindim.Hoş zaten bunun için yapıyordum.

Sertçe yutkundu "N-ne için bebeğim." Zaten hiç mesafe olmayan dudaklarımızı birbirine değdirdim ve kendimi ona bastırdım.Boğukça inledik ikimizde "Bunun için." Kapının çalmasıyla seslice küfür ettim "Hay sikeyim sırayla mı geliyor bunlar." Jungkook rahatlamış gibi nefes alıp kapıya gidip açtı.

Gelen Jin'di."H-hoş geldin noldu Jin?"

"Gidiyoruz.Jiminlere biraz daha erken olmasına karar verdik." Kafamı olumlu anlamda salladım.Üzerimiz zaten giyinikti, odamdan çantamı alıp aşağı indiğimde Jungkook'ta hazır gözüküyordu.

"Çıkalım ozaman." Evden çıkıp arabaya bindik.Camı sonuna kadar açıp temiz havayı ciğerlerime çektim."Tanrım, hava çok hoş." Jungkook gülümseyerek konuştu "Sen daha hoşsun güzelim." Yüzüm birazcık kızardı ama belli etmemeye çalıştım.

On dakika sonra Jiminlerin evine geldik.Herkes oradaydı, bizimde gelmemizle hepimiz tamamlandık.

''Hoş geldiniz bebeklerim.'' Jimin hepimize sarılıp ceketlerimizi aldı.Bizde içeri geçip bizimkilerin yanına oturduk.''Ooo sonunda teşvik ettiniz beyler.'' Suga beklemekten sıkılmış olacak ki  alttan alttan laf çaktı bize, ama aldırış etmedim her zamanki haliydi sonuçta.

Yerime yerleştiğimde etrafa biraz göz gezdirdim.Masanın üzerinde soju ve şaraplar vardı, rengi aşırı hoş gözüküyordu bu yüzden tadına bakmamda sakınca görmedim ve bir kadeh alıp şarabı doldururken her zaman cezbedici bulduğum kırmızı şarabın şişeden akışını izledim.Yavaşça parmaklarımın arasında tuttuğum kadehi kaldırıp dudaklarımın arasına götürdüm .Tadını iyice alabilmek için ağzımda gezdirdim, enfesti..