Bir grup nefretten doğan bir grup aşk.Nefretin aşka dönüşmesini izlemek ister misiniz?
Cookie:Bir daha görmek istiyorum
Vante:Neyi?
Cookie:Seni,
ama bu sefer ben üzerinde olacağım.
Vante:Ne saçmalıyorsun gerizekalı?
Cookie:İsteklerimden ve olacaklar...
Uyandığımda saate bakmamla oflayarak yataktan çıkmam ve kendimi banyoya atmam bir oldu.Yeni okuluma başlayalı bir hafta olmuştu ve ben şimdiden geç kalmak istemiyordum.Hemen elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve hiç düşünmeden elime geçen kıyafetlerimi giydim. Taehyung'un kıyafetleri:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dünden hazırladığım spor kıyafetlerimi de çantamın içine koyup hızlıca evden çıktım.Bir taksi çevirip kulaklıklarımı kulağıma taktım ve okula varana kadar düşüncelerimin eşliğinde Halsey'ın içimi rahatlatan sesini dinledim.
Sınıfa girdiğimde Jimin'i farketmemle yanına gittim.'Günaydın Chimmy' gülümseyerek bana baktı.'Günaydın Tae' sırama doğru ilerledim ve çantamı bıraktım.Ardından hoca gelene kadar resim çizmeye karar verdiğim için eskiz defterimi çıkardım.Ne çizeceğimi bilmiyordum fakat dün onu çizdiğim için neşelenen Jimin aklıma gelince daha da özenle onu çizip hediye etmeyi düşündüm.Bunun içinde taslağa şimdi başlayabilirdim.
Kaç dakika geçmişti bilmiyordum ama ben oldukça eğleniyordum.Taa ki gerizekalının birisi önümdeki defteri alana kadar.'Hey nabtığını sanıyorsun?' yüksek sesle bağırmam nedeniyle herkesin ilgisini üzerimize çekmiştim.'Ooo demek yeni öğrencimiz gay!' ne saçmalıyordu bu? Hem öyleysemde ona neyki? 'Ne saçmalıyorsun sen hemen defterimi ver' elindeki deftere uzanmaya çalışıyordum ama benden fazlaca uzundu.'Park Jimin'i aşk dolu gözlerle izleyip çizmenden bahsediyorum.' büyük tiksindirici bir kahkaha attı.Jimin neler olduğunu anlamayan gözlerle bizi izliyordu.'Saçmalamayı kes ve defterimi ver orospu çocuğu' tamam normalde küfür etmezdim ama şuan fazla sinirliydim.Jimin yanımıza gelip çocuğun arkasından belli etmeyerek defterimi aldı. 'İnsanların özel hayatı ne süredir seni alakadar ediyor Bogum?' çocuğun eğlenen yüzünden eser kalmadı.'Sadece eğleniyordum Park, neden eğlencemi bölüyorsun?' Jimin öfkeyle tısladı 'Benimde eğlenmemi istemiyorsan siktir git Bogum.' adının Bogum olduğunu öğrendiğim çocuk sinirle sınıftan çıktı.Bende sırama oturdum.'Te-teşekkür ederim Jimin' Jimin elindeki defteri bana uzattı ve yanıma oturdu.'İyi misin Tae?' kafamı olumlu anlamda salladım, ama iyi değildim.'Şey ben özür dilerim o çocuğun saçmaladıkları yüzünden senin canın sıkılacak özür dilerim ve ö-öyle bir şey yok yani ben-' Jimin sözümü kesti, şefkatle gülümseyerek konuştu 'Merak etme Tae ben o orospu çocuğu gibi homofobic değilim ve yanlış da anlamadım seni.' içim gerçekten rahatlamıştı.
Size en başında da söylemiştim insanlar kolaylıkla beni yanlış anlardı ve Jimin öyle değildi.Sanki beni yıllarca tanıyormuş gibi anlıyor ve samimi davranıyordu.Bu yüzden ona minnettardım 'Ben teşekkür ederim Jimin, herkes beni yanlış anlayıp kolaylıkla dışlıyor ama sen öyle değilsin cidden teşekkür ederim.' gözümden bir damla yaş süzüldüğünü bile farketmemiştim, taa ki Jimin küçük parmaklarıyla yanağımdaki yaşı silene kadar.Kollarını bana doladığında oldukça şaşırsamda bende ona sıkıca sarıldım.'Ağlama Tae ben burdayım ve seni yanlış anlamayacağım, her zaman yanında olacağım.' böyle demesiyle daha fazla ağlamaya başlamıştım çünkü garipti işte... Ben bu duyguları pek tatmazdım, genelde vucudum için sevilir yanlış anlaşılır ve bir kenara atılırdım.'Bende senin hep yanında olacağım Chimmy'
İlk iki dersin bitmesiyle beden dersi olduğu için kıyafetlerini değiştirmek için soyunma odasına indi herkes.Ben ise lavaboda üstümü giydim ve spor salonuna indim.
Salonda Jin'i görmemle yanına gittim ve selam verdim 'Selam Jin' Jin'de gülümseyerek karşılık verdi 'Selam Taehyung, sınıfta olanları yeni duydum daha iyi misin?' kafamı olumlu anlamda salladım 'Evet iyiyim sorun yok' gülümsemesi dahada yayıldı yüzünde 'Sevindim...Bu arada sana bir şey söyleyecektim' tek kaşımı kaldırıp yüzüne baktım 'Dinliyorum' boğazını temizleyip konuşmaya başladı 'Yarın tüm okulların olduğu bir parti düzenlenecek...Sende gelmek ister misin?' partiler bir sürü insan demekti...Bu yüzden tam reddedecektim ki Jimin araya girdi 'Tabiiki geleceksin değil mi Tae?' bana tatlı bakışlarını yolluyordu,Ah tanrım onu kırmak tabiki istemiyordum hele bana sabahki yardımından sonra...'Şey ben bilmiyorum' Jimin dahada dudaklarını büzdü 'Hadi ama lütfennn~ Tae' derin bir iç çektim 'Tamam Jimin geleceğim, sen kazandın' yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.'Oleyy~O zaman bugün alışverişe çıkıyoruz?' gerçekten çocuk gibiydi fazla tatlı ve masum duruyordu onu kırmak elde değildi.
Jin araya girdi 'Saat kaçta?' Ah Tanrım daha yeni alışverişe çıkmıştım.'Saat 7'de ben size konum atarım.' sadece onaylamakla yetindim, zaten reddetsemde Jimin'in kabul etmeyeceğini biliyordum.
-
Saat tam olarak 21.00'dı, 2 saattir elbise peşine koşmaktan ayaklarıma karasular inmişti, neyseki sonunda hamburgerciye gelmiş bir şeyler sipariş etmiştik.'Ya ben hala çok kararsızım diğer elbiseyide mi alsaydım?' Jimin'in kararsız kalması nedeniyle yarım saat hangisini alacağına karar vermesini beklemiştik fakat belliki o hala kararsızdı.'Jimin gerçekten bu elbise sana çok yakıştı bence artık bu konu hakkında düşünmemelisin.' sonunda yemeklerimiz gelmişti.İşte en sevdiğim şeylerden birisi 'Hamburger!' hamburgere bayılırdım! 'Yavaş ol Tae önünden kaçırmıyorlar.' Jin'in dediğini umursamadan hamburgerimle aşk yaşamaya devam ettim.
-
Eve vardığımda saat 22.00'ı gösteriyordu.Yemeklerimizi yedikten sonra Seul sokaklarında dolaşıp bı kafede bir şeyler içmiş ve sonrada eve gelmiştik.
Eve geldiğim gibi üstümü değiştirip kendimi yatağa attım.Jimin'in kararsızlıkları ve Jin'in hiç bir şey beğenmemesi ve önümüze gelen her tatlıcıya dalması nedeniyle oldukça yorucu bir gün olmuştu fakat eğlenmiştim.Yarın ise nolacağı hakkında hiç bir fikrim yoktu.Bir avuç yabancı ve ilgimi çekmeyen insanların olduğu bir yere gitmek istemiyordum, üstelik Jin'in söylediğine göre düşman olduğumuz okulda orada olacaktı.Onların sayılı sayıda bir arada oldukları ortamlardan biriymiş bu yıl başı partisi.Bir olay çıkacağından korktuğum için dahada çok gitmemek istiyordum fakat Jimin'i de kıramazdım işte.
Oflayarak kulaklıklarımı kulağıma takıp Lana Del Rey'in Serial Killer şarkısını açtım.Üzerime yorganımı çekip kafamı yastığa koydum ve üzerimdeki yorgunlukla yarın olacaklardan bi haber derin bir uykuya daldım.
