I
Dream
Of you
Almost every night
Hopefully
I wont wake up this time
Ama maalesef her seferinde uyanıyorum..
Bir cevap vermek aklına geldi ha?
Üzgünüm, ne yazacağımı bilemediğim için görüldü attım
İlk yazan sensin
Ve
Ne diye yazdın o saçma şeyleri
Şarkı sözü onlar
Neyse ne
Neden yazdığını soruyorum
Ben
Şey..
Dün ilk kez sevgilini gördüm
Ve o şarkı aklıma geldi
Yani?
Geldiyse geldi, ne yapayım?
Şey
Bir şey yap diye değil
Ben..rahatsız ettim değil mi?
Üzgünüm
Derdini düzgünce söylesene
Durup dururken yazmış değilsin ya
*görüldü*
Yine mi görüldü?
*görüldü*
Her neyse, tanımadığım birinin mesajı önemli değil zaten
*görüldü*
"TADASHI ÖNÜNE BAK!" derken çocuğu kolundan sertçe çekmiş ve hızla geçen arabanın çarpmasından kurtarmıştı onu.
"TANRIM! BIRAK ŞU TELEFONU!"
"Üzgünüm, dalmışım."
"Bir daha yolda telefona bakmak yok! Ölecektin az kalsın!"
"Tamam."
"Ona yazıyordun değil mi?"
"Hm hm. Bakacak mısın?"
"Evet."
Shoyo mesajları okuduktan sonra telefonu arkadaşına uzatıp derin bir nefes aldı. "Ona tam olarak neden yazdın?"
"Ben..bilmiyorum. Dün o çocuğu görünce çok kıskandım, aklımdan bir saniye bile çıkmadı. Sonra dayanamadım yazdım bir anda."
"Tamam bu kısım için yapacak bir şeyimiz yok ama sonrası için düşünelim. Onu sevdiğini söyleyecek misin?"
"Sevmiyorum Shoyo, sadece hoşlanıyorum."
"Kandırma kendini."
"Hem ne fark eder ki? Zaten bir ilişkisi var şu an."
"Haklısın ama..OFF BEN DE BİLMİYORUM Kİ NE DİYECEĞİMİ! Okula gidince Kageyama'ya soralım."
"Peki."
.
"Sho-Shoyo bak gelmiş yine." Yanındaki iki çocuk da onun baktığı yere baktığında Kageyama "tartışıyorlar mı?" diye mırıldanmış, Hinata da onaylayan bir mırıltı çıkarmıştı.
"Niye tartışıyor olabilirler ki?"
"Bilmiyorum. Ah, gidiyorlar." Üçü kapıya ilerlerken siyah saçlı çocuk Kei'yi kolundan çekerek ilerlemelerini sağlamış, okulun yanındaki boş sokağa geçmişlerdi.
"Beni böyle çekiştirme!"
"Sen de saçma sapan şeyler söyleme!"
"Saçma falan değil, olanı söylüyorum!"
"Olan şey Kenma'dan hoşlanmam mı? Saçmalık!"
"Aynen saçmalık! İki haftadır her buluştuğumuzda ondan bahsetmeden duramıyorsun, okul sonrası benimle buluşmak yerine onunla takılıyorsun. Ama dediklerim saçmalık oluyor değil mi?"
"Tanrım! Sen ne zaman bu kadar kıskanç oldun?!"
"Kıskançlık yapmıyorum gerizekalı!"
"Yapıyorsun gayet de."
"Ne var biliyor musun..git kıskançlık yapmayan o çocukla takıl." Sert adımlarıyla çocuğun yanından uzaklaşırken duvarın kenarında, görünmeyecekleri yerde duran üç çocuktan en uzun olanına çarpmış, dik dik bakarak yanlarından geçip gitmişti.
"Duydunuz mu?" diyen Tadashi'ye baktı ikili yürümeye başlamışken. "Duyduk."
"Dışarıdan böyle biri gibi görünmüyordu."
"Nasıl biri olduğunu bilmiyoruz ki. Sadece kavgalarına şahit olduk, buradan bir şey çıkaramayız."
"Haklısın.."
"Ama bak, başka birinden bahsettiler. Bunun ne anlama geleceğini biliyorsun değil mi?" diyen turuncu saçlı çocuğa baktı Tadashi. "Ayrılsalar bile bana bakmaz Shoyo, boşuna umut verme."
"Ya nereden bilebilirsin ki?!"
"Tekrardan açıklamama gerek var mı?"
"Hinata haklı Yamaguchi. Bunu bilemezsin."
"Kageyama, sen de mi?!" Çocuk omuz silkince ofladı. "Yazmaya devam edeceğim o zaman."
