Duyduğu kapı tıklamasıyla yerinden sıçramış, gözlerini büyük ihtimalle sekseninci kez silerek kapıya ilerlemişti. Tekrardan ağlamamak için çok zor tutmuştu kendini, gözleri zaten şişip kızarmışlardı ve daha fazlasının olmasını istemiyordu.
Kapıyı açtığı an Tsukishima'nın endişeli bakışları altında kaldığı için garip hissetmişti ama bunu dışa vurmamak için tuttu kendini. "Hoşgeldin."
"Hoşbuldum. Bak sana kek ve kurabiye aldım. Hangisini istersin bilemedim.."
Tadashi şaşırdığına dair bir ifadeyle ona bakmaya devam ederken içeri davet etmediğini fark edip utançla "geçsene" diye mırıldanmış ve yana çekilmişti hemen.
"Teşekkür ederim, çok naziksin." derken kendisi de kapıyı kapatıp yatağa oturmuştu Tsukki'nin yaptığı gibi.
"Üşüdün mü gelirken? İstersen küçük bir battaniye verebilirim."
"Ev sıcak yeterince."
"Oh tamam."
Birbirlerine sessizce bakarlarken Tadashi çocuğun bir şey soracağını hissedip gözlerini kaçırmıştı hemen ve öyle de olmuştu.
"Gözlerin acıyor mu?"
"Biraz. Çok mu kötü görünüyorlar?"
"Tadashi ben kötü göründüğünü söylemedim. Sadece acıyorlar mı diye sordum."
Tadashi yine sessiz kalırken gözleri tekrar dolar gibi olmuştu. Ağlamaya başlayacak gibiydi ama kendini tutmak için çok çabalıyordu şu an.
"Şey.." Ayağa kalkıp kapıya ilerlerken devam etti cümlesine. "Kahve ister misin? Kurabiye ve kekle iyi gider."
Tsukishima çocuğun konuşmaktan kaçıyor olduğunun farkında olduğu için üstüne gitmedi ve cevap olarak başını salladı. Şimdi ısrar etse hiç konuşmayabilirdi, o yüzden biraz izin vermesi gerektiğini düşünmüştü.
"Ah şey, burada beklemek istemiyorsan mutfağa gelebilirsin."
"Yok sorun değil. Bekleyebilirim."
Tadashi belirsiz bir şey söyleyip odadan çıktıktan sonra hemen telefonunu aldı Tsukishima.
Hey turuncu kafa
Bak bir
Turuncu kafa ne be
Ne oldu?
Tadashi'nin yanındayım
OHA CİDDEN GİTMİŞSİN
EE KONUŞTUNUZ MU
Daha konuşmadık
Konuşursak da sana söylemeli miyim bilmiyorum
Ne
SENİ ORAYA BEN GÖNDERDİM AMA
Tamam da
Onun özeli bu sonuçta
Onu cesaretlendiririm sana söylemesi için
Ama ben söyleyemem
Of doğru
Tamam