"Şunu da alabilir miyim lütfen? diye mırıldanırken çaprazındaki çilekli keki göstermişti parmağıyla. Adam onun gösterdiği büyük kek dilimini paketlerken Shoyo "Sen çikolatalıyı daha çok sevmiyor muydun?" diye sormuştu.
"Şey, kendime değil o."
"Kime? OHA! TSUKISHIMA'YA MI?"
"Evet ama lütfen bağırma. Geçen gün öğrendim, en sevdiği yiyecek buymuş. Şimdi görünce de alasım geldi."
"Ya Tadashi çok tatlısın!"
Tadashi küçük de olsa bi iltifat almanın utancıyla başını çevirmiş, o sırada da neredeyse hazırlamış olan adama parayı uzatmıştı.
Bir dakika bile geçmeden pastaneden çıktıklarında Shoyo'nun telefonu çalmaya başladığı için başka bir şey diyememişti Tadashi'ye.
"Efendim aşkım?"
"Neredesiniz? Bahçede bekliyorum sizi."
"Ah afedersin, pastaneye uğradık da. Sen sınıfa git, teneffüste geliriz biz. Hava soğuk şimdi."
"Tamam, görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz."
Telefonu cebine koyduktan sonra yüzüne kondurdu her zamanki gülümsemesini. "Tadashi sen aşık olmuş olabilir misin?"
Tadashi'nin kalbi teklerken yüzündeki dehşete düşmüş ifadeyle bakmıştı arkadaşına. "N-ne? Hayır aşık falan olmadım!"
"Ama seviyorsun."
"Evet."
"O zaman niye aşk kelimesi geçtiğinde böyle tepki veriyorsun?"
"Çünkü..aşık olmak çok daha büyük bir şey."
"Aslında düşündüğün gibi değil. Aşık olmak senin tam şu an olduğun gibi."
"Shoyo!"
"Öyle ama. Ben Kageyema'ya karşı ne hissediyorsam, ne düşünüyorsam sen de aynılarını Tsukki'ye karşı hissedip düşünüyorsun."
"Ama.."
"Bunun aması yok artık, kabullen sen de."
Tadashi cevap vermeyip bakışlarını yere çevirdi. Tsukki'yi çok önemsiyordu. Onu sürekli görmek istemesinin yanı sıra, göremese bile sürekli onunla konuşmak istiyordu. Onu mutlu edebilmek, üzüntüsünü yok etmeyi istiyordu.
Düşünceleri Shoyo'nun yine bir şeyler konuşması yüzünden bölünmüştü ama çok da sorun değildi. Düşünmek yerine başka şeylerle ilgilenmek daha iyi oluyordu.
.
İlk teneffüs gidememişti ama şimdi gidecekti. Shoyo'yu da yanında gelmesi için ikna etmişti, tek başına giremezdi sınıfa.
Kapının önüne geldiklerinde derin bir nefes alıp Shoyo'ya bir adım daha yaklaştı. Daha önce girmediği bir sınıfa, yabancıların arasına girmek çok korkutucuydu onun için.
Sınıfa ondan önce giren çocuğun peşinden girdiğinde sınıftakilerin onlara bakıp bakmadığını bilmek için etrafa bakmaktansa hemen Tsukki'yi aramıştı gözleriyle ve çok geçmeden görmüştü de. Duvar kenarında, üçüncü sırada oturuyordu.
"Hadi Tadashi." diye fısıldadı çocuk ve sırtından itti hafifçe. Tsukki'nin kulaklıkları takılıydı ve önündeki şeye çok odaklanmış gibiydi, o yüzden fark edememişti en başta. Fark ettiğindeyse hemen kulaklıklarını çıkardı.
"Yamaguchi? Günaydın."
"Günaydın."
"Bir şey mi oldu?"
"Ha-hayır. Sadece bunu vermek için gelmiştim." derken poşeti uzattığında Tsukki merak ettiğinden dolayı açmıştı hızlıca. İçindeki keki gördüğündeyse şaşkınlığına engel olamadığı için başını çevirmişti biraz. "Gerek yoktu ama..teşekkür ederim."
Tadashi Tsukki'nin başını eğerek ve göz teması kurmayarak konuştuğunu şimdiye dek hiç görmemişti ama şimdi..gördüğü şey çok garip hissettirmişti yine.
"Önemli değill. Sabah pastanedeydim de, bunu görünce aklıma geldin hemen."
Tsukki birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra içindeki plastik çatalı gösterip tekrar konuştu. "Tek çatalımız var ama istersen beraber yiyebiliriz."
Tadashi kalbinin hızlanmasından dolayı nefesini zor alırken sakin görünmeye çalışırken yanıtladı onu. "Ama sana almıştım. Hem en sevdiğin-"
"Artık benim olduğuna göre seninle paylaşabilirim."
Tsukki'nin bilmediği yönleri ortaya çıkıyordu sanki yavaş yavaş. Arkadaşlarına karşı böyleydi demek ki. Acaba sevgilisi olsa nasıl olurdu..
"Teşekkür ederim.." derken kekelemesine engel olsa da sesinin güçlü çıkmasını sağlayamamıştı. Gerçi, Tsukki buna takılmış gibi görünmüyordu.
Shoyo'nun olmayışı şu an germiyordu onu. Her ne kadar çok yabancı olduğu bir sınıfta olsa da yanında Tsukki vardı. Onunlayken korkmasına gerek olduğunu sanmıyordu.
Tsukki çatalı önce Tadashi'ye uzattı. Çocuk küçük bir parça alıp çatalı ağzına çok değdirmemeye dikkat edip ağzına keki aldıktan sonra Tsukki'ye uzatmıştı. O da bir parça alırken dikkatle baktı Tadashi. Yüzünde çok da belli olmayan ama mutlu olduğunu gösteren bir ifade vardı. Bunu almayı akıl ettiği için sevinirken çatal tekrardan ona uzatıldığı için hafifçe gülümsedi.
Birkaç dakika içerisinde keki bitirdiklerinde Tadashi utangaçlığını saklayamaz hâlde ayağa kalktı. "Ben..gideyim o zaman. Teşekkür ederim."
"Yamaguchi keki alan sensin, asıl ben teşekkür ederim."
"Paylaşmak zorunda olmamana rağmen paylaştın."
"İstediğim için paylaştım, teşekkür etmene gerek yok."
"Peki.. Neyse, gidiyorum şimdi."
"Öğlen görüşürüz."
"Görüşürüz."
Hızla kapıya ilerlerken içeri giren Yachi'yle göz göze gelip hafifçe el sallamış, sonra kaçar gibi çıkmıştı oradan. Şimdi gidip bunu arkadaşlarına anlatacaktı.
Tsukiyi olduğu kişilikten çıkarmayı çok istemşyorum ama bence tadashinin yanında çok daha farklı biri oluyo o yüzden sorun olmaz belki çıkarsam 🤔