Teneffüse girdikleri anda telefonu alıp Tsukki'ye yazmıştı Tadashi. Sınavı beklediğinden iyi geçmişti ve bu Tsukki'nin çalıştırması sayesindeydi.
Hey
İyi geçmesine sevindim
Benimki de iyiydi, tam not alırım büyük ihtimalle
Tahmin etmiştim böyle diyeceğini
Dün gerçek bir öğretmen gibi olmandan belliydi
Hatta daha iyisin
Bir öğrencinin nasıl anlayacağını bildiğim için öyle
Öğretmenler bunu unutmuş belli ki
Evet haklısın
O zaman bugün de çalışıyoruz?
Senin bir işin falan yok, değil mi?
Yok merak etme
Olsa teklif etmezdim zaten
Oh tamam
Tekrardan teşekkürler
Tadashi
Etme teşekkür
Denerimm
Tadashi başını kaldırdığında arkadaşının yanında olmadığını yeni fark edebilmişti. Kageyama'nın sınıfında olacaklarını düşünerek kalktı ve ilerlemeye başladı.
Bir dakika bile geçmeden sınıfa vardığında içeriye iyice bakmış ama ikiliyi görememişti. Hemen telefonunu çıkarıp gruplarına mesaj attı bu sefer.
Kageyama gelen bildirim sesiyle dudaklarını çocuktan ayırmaya kalktığında Shoyo onu ensesinden tutup uzaklaşmasını engellediği için birkaç saniye daha devam etmişlerdi. Shoyo düşünememiş olsa da o düşünmüştü Tadashi'nin yazmış olabileceğini.
"Dur bir dakika." derken bu sefer gerçekten kendini ondan ayırıp telefonuna bakmıştı. "Tadashi yazmış."
"Bir şey olmaz, birazdan gideceğim zaten." deyip çocuğun bir şey yazmasına izin vermeyerek kollarını boynuna dolamış ve tekrardan birleştirmişti dudaklarını ama birkaç saniye sonra Kageyama yine geri çekti kendini.
"Bugün neyin var böyle?"
"Bir şeyim yok. Seni özledim sadece." dediğinde çocuk biraz şaşırmış ve istemsizce gülümsemişti. "Ben de seni özledim."
Öpüşmeleri devam ederken Shoyo'nun kolları hâlâ çocuğun boynuna sarılı hâldeydi, elleri ise saçlarını okşuyordu. Kageyama da çoğu zaman olduğu gibi belinden tutup kendine yaslamıştı bedenini.
Çok geçmeden zil çaldığında Shoyo alnını çocuğun göğsüne yaslayarak mırıldandı. "Keşke eve gidebilsek.."
"Şu an gidemeyiz ama çıkışta gidebiliriz. Biraz daha bekle olur mu?"
"Hm hm. Beklerim."