7.Bölüm 🍂

1.2K 115 137
                                    

Bunlar taslaktaki bölümler olduğu için kontrol etmeden atıyorum. Yazım hatası vs varsa şimdiden kusura bakmayın.

***

Kürşat Alaz
1 hafta sonra
Ofisteki odamda, yeni aldığım bir dava dosyasını inceliyordum. Kapıma hafifçe birinin vurduğunu farkedip içeri gelmesi için seslendim. Sekreter odaya girdi yavaşça. Dosyayı masaya bırakıp, dikkatimi sekretere yönelttim.

"Kürşat Bey, Metin bey geldi. Sizinle görüşmek istiyor." dedi. Şaşırmıştım açıkçası. Neden gelmişti ki? Başımla onayladım.

"Tamam gelsin. Sen çıkabilirsin." dedim. O da başıyla onaylayıp çıktı odadan. Saniyeler içinde Metin girdi odaya. Üstünde penye, kapşonlu gri bir yelek, içinde siyah bir tişört, siyah kot pantolon, siyah spor ayakkabılar ve siyah gözlük takılı duruyordu tişörtünün yakasında. Bu tarz çok yakışmıştı.

"Merhaba Kürşat bey." dedi gülümseyerek masama kadar gelip elini uzatarak. Ben de gülümsedim ve cevapladım.

"Merhaba Metin bey, hoşgeldiniz." dedim uzattığı elini sıkarak. Elim henüz elindeyken cevap verdi.

"Hoş buldum. Umarım rahatsız etmedim?" dedi. Elimizi ayırmış, yerime otururken cevap verdim.

"Yok canım ne rahatsızlığı? Oturun lütfen." dedim masamın önünde duran koltukları işaret ettim. Gülümseyip koltuğa oturdu. "Evet Metin bey, ne içersiniz?" diye sordum.

"Aslında bana tuzlu kahve sözünüz vardı ama şu an burada siz kahve yapamayacağınız için, şekerli bir kahve iyi olur." dedi gülerek. Ben de güldüm dediğine.

"Tamam o zaman." dedim ve sekreteri arayıp iki kahve istedim. "Aslında ben de sizi aramak istiyordum borcumu ödemek için." diye ekledim. Yüzündeki gülümseme büyürken cevap verdi.

"Ne zaman ödemeyi düşünüyorsunuz?" diye sordu. Aklımı bir yokladım ve cevapladım.

"Yarın akşam olabilir. Tabi sizin için de uygunsa." dedim. Tam cevap verecekken kapı tıklandı ve içeriye girmesi için onayladım, kapının ardındaki kişiyi. Büyük ihtimalle sekreter kahveleri getirmişti. Sekreter kahveleri getirip dışarı çıkınca cevap verdi Metin.

"Ben hep uygunum. Siz ne zaman derseniz o zaman uyarım ben." deyip kahvesinden yudumladı. Bense kaçamak bakışlarla onu inceliyordum. Bir adam nasıl bu kadar etkileyici olabilirdi ki? Oluyordu işte.

Bir süre daha sohbet ettikten sonra ayaklandı. Onunla birlikte ben de ayaklandım.

"Ben artık gideyim." dedi ve elini uzattı. Elini sıkarken cevapladım.

"Kalsaydınız keşke biraz daha." dedim. Gülümseyerek cevap verdi elini çektikten sonra.

"Daha çok görüşeceğiz. Şimdi gitmeliyim." deyince ısrar etmedim. Belli ki işleri vardı. Başımla onayladım.

"Peki o halde görüşürüz." dedim. Aynı şekilde karşılık verip çıktı odadan. Saate baktığımda, beşe geliyordu. Ben de çantamı toparlayıp çıktım odamdan. Lily hala yerindeydi. Kapıyı kilitleyip ona döndüm.

"Ben çıkıyorum Lily. Sen de çıkabilirsin." dedim. Gülümseyerek cevap verdi.

"Teşekkürler Bay Atasay." dedi. Ben de gülümseyerek sadece başımla onaylayıp ayrıldım ofisten.

***

Eve geldiğimde, babam yoktu henüz. Adliyede işlerinin oĺduğunu düşünüp aramaya karar verdim. Telefonu cebimden çıkarıp odama geçerken aradım. Bir iki çalıştan sonra açıldı telefon.

EMANET *bxb*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin