1. bölüm: Tanrı bizi korusun

165 12 4
                                    

"Tanrı bizi korusun. Tanrı bizi korusun."

Fısıltı sesleri ile gözlerimi aralarken etrafıma bakınmıştım. Ortam karanlıktı ve yan odadan fısıltı sesleri geliyordu ürpersem de yataktan doğrulup telefonu elime aldım

3:28

Saat gecenin bir yarısı olmasını verdiği rahatsızlıkla kapıyı araladım. Annemin odasından dualar ve Tanrı'dan yardım dilenen fısıltılar duyunca kapıyı araladım

"Anne..."

"Tanrı bizi iblislerden korusun. Tanrı bizi iblislerden korusun"

Annem yatakta bana sırtı dönük oturarak dualar ederken yavaşça yanına yaklaşmıştım

"Anne iyi misin?"

Annem nefes almadan dua fısıldarken korkuyla omzuna dokunmamla şuuru gitmiş gözleriyle buluşmuştu siyah irislerim

Annem anında tüm evi çınlatacak çığlığı atarken ben korkuyla yere düşmüştüm annem bembeyaz olmuş teni şuuru gitmiş gözleri terden alnına yapışmış dağınık saçları ve vücudunda belirgin olan mavi damarlarıyla bana doğru adımlamaya başlamıştı

"Tanrı bizi iblislerden korusun!"

Annem üstüme üstüme gelirken yerde sürünerek anneme ağlayarak yalvarıyordum

"Anne uyan! NOLUR"

Yavaş yavaş yaklaşan siren sesleri ile yatağın arkasına saklanınca bir anda duvarımızın içinden geçen bir el annemi yakalamıştı (madyadaki ses)

Yatağın altından olayları izlerken şuan ölmüş ve cehennemde olduğumu düşünmeden edememiştim

Kafasında iki tane hopörlöre benzeyen kahverengimsi varlık annemi dışarı fırlatıp eliyle açtığı duvardaki yarığı süzmüştü bir müddet. Ondan sonra arkasını dönip giderken seslerde azalmıştı

Vücudum zangır zangır titriyordu gözlerimden yaşlar akarken kolumu kıpırdatacak bir güç bulamamıştım kendimde

Neler oluyordu? Korku filminde miydim? Kabusta mıydım? Cehennemde miydim?

O yatağın altında kaç saat kaldım hatırlamıyorum ama en sonunda kendimden güç alınca titreyerek ve saklanarak odama girmiştim

Gözükmeyecek bir yere saklanıp telefonumu açmıştım. Saat 6'yı gösteriyordu. Yaz aylarında olmamıza rağmen hala güneş doğmamıştı hatta ortam karanlıktı. Telefonumda bir cevapsız çağrıyı görmemle hemen telefon kısmına tıklamıştım

5:42 1 cevapsız çağrı my baby' den

Clarayı geri aramıştım birkaç çalıştan sonra sesini duymuştum

"Daphne! Neler oluyor bilmiyorum ama evdeysen hemen eşyalarını toplamalı ve kaçmalısın"

Ses kesik kesik gelse bile ne dediğini anlamıştım

"Çok korkuyorum yardım et bana"

"Tamam sakin ol gerekli meteryaller al ve evden çık telefonunun şarjını hızlı bitirme ve ne olursa olsun lambayı açma! Seni herzamanki yerde bekliyoruz"

Çağrı sonlandı

Telefonumu kapatıp derin bir nefes almıştım karanlık olsa dahi eşyaları seçebiliyordum. Hemen yanımdaki çantayı alıp elime geçen birkaç kıyafeti almıştım ilk çamaşır çorap hırka yağmurluk

Çantamı kapatıp gizlenerek mutfağı ilerlemiştim mutfağı girdiğimde ise arkasında siyah sıvı bırakan simsiyah bir varlık vardı ağızı ve gözleri bembeyazdı ve sinir bozucu bir biçimde gülümsüyordu

-Apocalypse-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin