-Apocalypse-

3. bölüm: Uyan

Hafif rüzgar uzun boyası akmış sarı saçlarımı dalgalandırırken siyah elbisem ise bir bayrak gibi sallanıyordu

Gözlerimden yaşlar dökülürken güzel ellerinin arasında tuttuğun pembe güle bakıyordum. Uzun kirpiklerin, yattığından dolayı uzun kahverengi saçların dağılmıştı giydiğin bembeyaz elbisen ne de yakışmıştı sana

Yatarken bile güzeldin sevgilim uyurken bile güzeldin... oysa uyuduğun yer yatağım olmalıydı tabut değil

Tanımadığım yabancılar sahte gözyaşlarını döküp oturdukları yerden kulaktan kulağa konuşurken ben senin yanında tüm anılarımızı hatırlayıp hatıralarımızı tazeliyordum. Oysa insanlar senin ruhuna dua ettiğimi sanıyorlardı

Yarım saattir seni izleyip ağlarken güzelliğine kelimeler yetiştirememiştim. Keşke mavi gözlerini açıp kiraz dudaklarını benim renksiz dudaklarımla buluştursaydın. O ince belinden seni kendime çekip sarılsaydım inan sevgilim bunları yapmak için nelerimi vermezdim...

Ama sen şimdi bembeyaz olmuş teninle karşımda yatıyorsun. Öldü diyorlar ama inanmak istemiyorum. Okulda öğretilmemişmiydi meleklerin ölümsüz olduğu? Öyleyse neden sen yatıyorsun şuan? Anlayamıyorum sevgilim anlayamıyorum

Ailemizle daha yeni tanışmış kabullenmişti ilişkimiz. Ne diye bu hayata veda edersin ki amy? Bencilce değilmiydi bu güzelim?

"Hanımefendi sırada insanlar var"

Sözde sana dua okuyup cennete götürecek adam bana fısıldayınca mecburen kalkmıştım. Sevgilim sana neden dua okumadım biliyormusun? Çünkü melekler cennetin en güzel yerinde yaşayacaklarını bildiğim için.

Elvada sevgilim öbür yerde buluşacağımıza söz ver olur mu?

Söz veriyorum sevgilim

______________

"Daphne kalk gidiyoruz"

"Ne?"

Selena beni uyandırmasıyla birkaç saniye etrafa bakınıp ayılmayı beklemiştim

"Neden gidiyoruz? Burada yaşayabiliriz bence"

Owen selelnaya karşılık konuşmuştu

"Uzun yaratıklar bizi duyarsa bu mağzanın çatısını sökerler ve saklanacak bir yerimiz kalmaz"

Clara owrnın sözüni kesmişti

"Eğer sadece acil durumlarda burayı kullanırdak daha iyi olur"

"Saçma. Ama yapcak bişey yok... daphne al"

Zack bana çantamı fırlatırken hafif gelmesiyle kaşlarımı çatıp içini karıştırmıştım

"Tanrım! Kıyafetlerim ve iç çamaşırlarım nerede?"

David yiyecekleri inceleyip soruma ilgisizce cevap vermişti

"Attım"

"Attın?"

Sinirden davidin söylediği yanıtı tekrarladığımda tek gözümün seğirdiğini hisstemişti. Ayağı kalkıp davidin üstüne yürümüştüm

"Lan mal bir kızın çantasını karıştırmak yetmiyor bide izinsizce eşyaları mı atıyorsun ?!"

Davidin dibine girdikten sonra david sakinliğini korumuş ve hala yiyeceği incelerken konuşmuştu

"Evet?"

Küfür edeceğim anda david şaşkın bakışlarla yiyeceğe bakmaya başlayınca gözlerimiz buluşmuştu. David diyeceği şeyi anında unutup gereksiz yakın bize bakınca hafif çekinerek arkaya adımlamıştım