far away |jikook

десять

Privett asklarım 1.6k olmuşuz yavaş yavaş büyüyoruz okuyan herkese teşekkürler. Bu aralar aklımda fazla bir şeyler yok. O yüzden fici kötü yapmamak için elimden geldiğince güzel yazmaya çalışıyorum umarım seversiniz. Bölümü okuyan herkese kucak dolusu sevgiler. Belki bugün bir okuyucumun doğum günün kutlu olsun iyi ki doğdun bebek.

Bölüm iki aşama gibi olucak öncelikle 8 ay içerisinde ne olucak onu okuycaz. O bitince her bölüm yaptığım gibi önceki bölümün kısmını koyacağım iyi okumalar.

3 yıl sonra tekrardan merhaba bir an hiç devam edemeyeceğimi sandım nurrrrezn olmasa asla tamamlayamazdim ne olursa olsun benden ümidi kesmedigin için çok teşekkür ederimmm bu bölümü sana ithaf ediyorum umarım begenirsin.🥺🫂💖

10.Bölüm: Dance Of The Crown Prince's

Bölüm şarkısı; la di die

👼👿

8 Ay Sonra

Prens Jeon son 8 ayda hissizleşmişti. Artık kalbinin acısını hissetmiyordu. Alışmıştı, Park Jimin yanında değildi. En son 218 gün önce görmüştü. Tam tamına 218 gün olmuştu. En son o yangında Voyna'nın üzerinde alevlerin arasına karışırken görmüştü.

O gün hissettiği intikam isteğini siktir etmişti, Prens Jeon. Prens Taehyung'u yanında istiyordu. Onun en yakın arkadaşıydı, affederdi. Ne yaptıkları umurunda değildi, sadece gelip sarılsa bile Jungkook'a yeterdi. İkisi de suçluydu, Jungkook planını anlatabilirdi, Taehyung da onu kandırmaya bilirdi. Ama öyle olmamıştı. Her ne olursa olsun Jungkook'un sevgi dolu bir sarılışa ihtiyacı vardı. Ama ona sevgiyle sarılabilecek kişiler yoktu.

👼👿

Prens Jeon o fotoğraftaki kadının kim olduğunu bulmak istiyordu. Daha önce bu kadını gördüğüne yemin edebilirdi. Hatta emindi, yıllar önce bu kadını ormanlık bir alanda görmüştü. Hayal olmadığını da biliyordu.

Bazı şeyler beynin en derin köşelerine yerleşirdi. O anıyı hatırlamasa da anı hep orada durup gün yüzüne çıkacağı zamanı beklerdi. Ve 5 Krallığın Prensinin de en derinlerde saklanan binlerce anıları vardı. Unutulmaya yüz tutmuş, hatırlanamayacak kadar güzel anılar.

Madem uzun bir süredir ortada yoktu Jungkook nasıl görmüştü? Jungkook için en önemli soru buydu. Dahası da vardı, küçüklüğünde bu kadının kim olduğunu bildiğinden de emindi. Hatıraları hep kesik kesikti ve her şeyin küçük bir büyü ile olmadığından emindi. Konu sandığından daha büyüktü ve yavaş yavaş çözülmeye başlıyordu. Sonuçta anılar her zaman en dipten gün yüzüne çıkmak için bekliyordu.

👿👼

Kraliçe Jeon mutfağına gidip oğluyla kendine kahvaltı hazırlamıştı. Başta Jungkook'un elindeki çerçeve için şaşırsa da, bilmesinin daha iyi olduğunu düşünüyordu. Belki böylesi daha iyi idi saklayıp durması hiçbir işe yaramamıştı. Belki bir umut bu gelişmeler bir işe yarardı. Kraliçe Jeon öyle umuyordu daha doğrusu öyle olmasını istiyordu. Jungkook'a seslendikten sonra masaya oturdu aklı ha bire eskilere gidiyordu. Yaşanmışlıklar unutulmaz, unutulamazdı.

Jungkook düşünceler arasında odadan çıkmıştı. Mutfağa içgüdülerine göre ilerlerken aslında burasının kendine o kadar da yabancı gelmediğini fark etti, çocukken buraya geldiğine emindi. Ama nasıl ve ne zaman olduğunu hatırlamıyordu.