Helüüü güzellikler tam tamına 367 Kişi olmuşuz her an oturup mutluluktan ağlayabilirim. 5. Bölümdeyiz ve okunma sayısı çok hızlı artıyor nasıl teşekkür ederim bilmiyorum.
Bu bölümü okuduğunuz gün belki doğum gününüzdür. O yüzden Doğum gününüz kutlu olsun ehehehe.
5.Bölüm; Jeon Poison
Bölüm Şarkısı; Broken
👼👿
""Teşekkürler ikinize de kıyafet içinde ayrı teşekkürler prens Kim sizinle tanıştığıma memnun oldum özellikle Prens Park." dedikten sonra Jimin'in önünde eğilip yavaş adımlarla odadan çıktı. Kapıyı kapatmadan önce gördüğü şey ise Prens Jimin'in tacını Prens Kime takmasıydı."
O günden sonra Seokjin ne zaman kötü hissetse, kötü düşünmemek için aklına hep Şeytan Prens Taehyung'u getiriyordu.
#Flashback#
"Görmeyeli kanatların baya Solmuş Ha Melek Prens Kim?"
👿👼
"O gün iyi ki vardın. Yoksa şu an burada olamazdım sanırım." dedi Seokjin, uyku dolu sesiyle. Taehyung gülümseyerek konuştu. "İyi ki tanıştık o zaman, diyorsun yani." dedi. Tebessüm içinde cevap verdi Seokjin "Biraz öyle sanırım. Sen niye buradasın? Saat daha erken." diyerek Taehyung'a baktı. Taehyung bir kaç saniye sessiz kalsa da konuşmaya başladı. "Jungkook tutturdu ben uyumak istiyorum Jimin ile. Baktım ağlayacak kıyamadım kalktım. Sonra da uykum kaçtı." dedi. Neden buraya geldin diye sormasını istemiyordu, Taehyung henüz verecek bir cevabı yoktu.
"Anladım." dedi Prens Seokjin yumuşak sesle hala uykusu vardı. "'Eğer uykun varsa" diyerek üstündeki örtüyü kaldırdı "Uyuyabilirsin ben daha fazla dayanamıyorum." diyerek başını yastığa koyup uyku mahrum gözlerle karşındaki şeytana baktı. Taehyung gülümseme ile oturduğu yerden kalkıp açtığı örtünün altına girmişti. "Sanırım benim de uykum geldi." diyerek gözlerini kapattı.
Taehyung'un düzenli nefes alışını duyunca daha da yaklaşmıştı melek. O gün verdiği kıyafetteki kokuyu asla unutamamıştı Seokjin. Taehyung'a has bir kokusu vardı. Aradan uzun yıllar geçtiği için sweatin kokusu kalmamıştı. Şu an istediği kadar içine çekebilirdi kokuyu. Taehyung'un kokusunu. Bu yaptığı yanlış mıydı bilmiyordu ama yanlışsa yaptığı en güzel yanlıştı.
👿👼
Jimin gözlerini açtıktan sonra kendisini saran kolların, kendisininde kollarına hapis ettiği kişiye bakmıştı. Tam melek gibi gözüküyor. Jimin göğsündeki uyuyan şeytanı uyandırmadan kalkmaya çalışmıştı ama hakaret ettikçe şeytan kendini daha çok sarıyordu. En sonunda pek etmiş şeytanın uyanmasını bekliyordu.
Taehyung yerine Jungkookla uyanmasına pek şaşırmamıştı Kayıp Prens. Jungkook küçüklüğünde de böyleydi. Sevdiği kimseyi paylaşmayı sevmezdi. Küçüklüklerini hatırlayınca yüzünde tebessüm oluşmuştu. Jungkook'un kendisini hatırlamadığını biliyordu. Hatırlasaydı küçük çocuk gibi karşında hüngür hüngür ağlardı. Buna adı gibi emindi Kayıp Prens.
Her ne kadar zor olsa da kendini Jungkook'un kolları arasından kurtarmıştı. Küçüğün uyuduğundan emin olduktan sonra odadan çıkmış, sarayın içinde gezmeye başladı. Sarayın pek değiştiği söylenemezdi. Buraya en son yıllar önce gelmişti. Pek hoş karşılandığı da söylenemezdi. Merdivenlerden çıktıktan sonra yemek odasına doğru adımını attı. Saray'da bulunduğu ilk yerdi. Kayıp Prens yavaşça odanın içinde dolaşmaya başladı. İstese şu dakika Saraydan gidebilirdi oda da bekleyen hyungu olmasına rağmen. Hyungu kendini savunabilirdi ki Jeon Kralı Melek Kim Krallığı ile arasını bozmak istemezdi. Yine de gitmek istemiyordu. Gitmeyecekti. Bu sarayda ikinci kez yemek masasına oturacaktı. Belki bu sefer daha farklı olurdu. En azından masada Jungkookla olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
far away |jikook
Fanfictiontarihin en eski kitabında tüm insanlar, melekler ve şeytanlar mühürlüdür. melekler melekler ile şeytanlar şeytanlar ile mühürlenmişken bir hata sonucu bir melek ve bir şeytan birbirlerine mühürlenir. hatanın fark edilmesinden 13 gün sonra herkes ka...