Y/N odasına gittikten 5 dakika sonra Pansy geldi.
"Merhaba Y/N, ""Selam Pansy,"
Ardından içeri Tom girdi. "Seninle bir şey konuşmamız gerek." dedi ve Draco ile Blaise 'de geldi. Y/N "Dinliyorum." diyip yatağına oturdu. Draco "Bize sol elini göster,"
"Ne!?"
Y/N elini gösteremezdi,çünkü onda ölüm yiyen işareti vardı.
Pansy Draco'yu dürterek "Yani, lütfen. Bu çok önemli." dedi"Hayır, göstermem. Şimdi gidin burdan."
Hepsi birden kendi kollarını sıvardı. Onlarda da aynı işaret vardı. Ölüm yiyen işareti. "Şimdi gösterir misin artık?" dedi Blaise. "T-tamam." Y/N onlara güvenebilirdi. Ne de olsa onlarda ölüm yiyendi. İşaretini onlara gösterince Pansy elleriyle ağzını kapattı. "Ne?"
"S-sen Slytherin P- prensesi'sin Y/N!"
"Ha? Bu imkansız."
"Ama öylesin." dedi Draco
"Abimi söylemeliyim." diyip buharlaştı, Tom.
"Abisi kim? Neden gitti?"
"Onun abisi karanlık Lord-"
"Voldemo-?"
Blaise eliyle Y/N'in ağzını kapattı. "Karanlık Lord!"
"Tamam, tamam neyse,"
Önlerinde bulunan 3 saati Tom'u bekleyerek geçirdiler. Y/N neredeyse uykuya dalıcakken, koridorda dolaşan çığlıklarla ayıldı. Y/N koşarak odadan çıktı, çığlıkları takip etti ortak salona gidince karşısında Bellatrix'i ve Tom'u buldu.
"Bellatrix hayır!"
"O nerede Tom? Nerede!?"
"Sana verilen emir bu değil, buraya gel diye söylemedim!"
Tom öfkeden kıpkırmızı olmuştu. Bellatrix ise onu dinlemeden etrafa uğursuzluk büyüleri satıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slytherin Prensesi {Harry Potter}
FanfictionDört buçuk yaşına kadar Black'larla büyümüş. Ama sonra Weasley'lerle yaşamış, gerçek ailesini bilmeyen Y/N'in Hogwarts'a gitme yılı gelmiştir... Yılın ortalarına doğru Hogwarts karışmaya başlamış ve acı bir gerçek ile ailesinin kim olduğunu öğrenmiş...