"Temiz hava iyi geldi mi?"Chaeyoung, gülümsedi. "Evet, çok iyi geldi ve pamuk şeker için de teşekkür ederim."
Jimin, gözlerini kısarak gülümsedi. Chaeyoung, Jimin'in kısılan gözlerinde takılı kalmıştı. Güzel gülüyordu, oldukça güzel.
"Rica ederim. Benden ne istiyorsan, hemen yaparım. Söylemekten çekinme."
Chaeyoung, Jimin'in yüzüne baktı. Jimin fazla iyiydi. Kimseden görmediği iyiliği ona yapıyordu. Yabancı bir histi bu kadar ilgi görmek.
"Ben.. teşekkür ederim, Jimin. İlk defa birinden bu kadar güzel bir ilgi görüyorum. Bana fazlası ile yabancı şeyler bunlar."
Jimin, üzgünce baktı Chaeyoung'un yüzüne. Hayır, düşünüldüğü üzere ona acımıyordu. İnsanların, onun gibi temiz kalpli birini nasıl kırabildiklerini düşünüyordu.
"Bugün senin mutlu olma günün. Hadi lunaparka gidelim. Eminim orada da çok eğleneceksin."
Chaeyoung, gülümsedi. "Teşekkür ederim, gidelim."
"Hayır, gidemezsin çünkü benimle geliyorsun."
Arkadan gelen ses ile Chaeyoung ve Jimin aynı anda arkalarına döndüler. Bunu söyleyen kişi Charlie'ydi. Chaeyoung, göz devirdi. "Ne diyorsun, sen? Sana mı soracağım nereye gidip gitmeyeceğimi?"
Charlie, güldü. "Tabii ki de bana soracaksın, ben senin erkek arkadaşınım Chaeyoung."
Chaeyoung, güldü. "Hayır, benim erkek arkadaşım falan değilsin. Benim hiçbir şeyim değilsin, sen. Şimdi, lütfen buradan git. Yüzünü görmek istemiyorum."
Charlie yumruğunu sıktı. "Hayır, sana geleceksin dedim! Ayrıca yanındaki de kim? Neden senin yanında?"
Jimin, adım attığında Chaeyoung onu kolundan tuttu. "Sakin ol, Jimin. Sana ne? Kimse kim. Lütfen, buradan gider misin?"
"Sana hayır dedim, Chaeyoung! Beni terk edemezsin, saçmalama. Yanındaki bu herif de hemen gidiyor. Biz de seninle evimize gidiyoruz."
"Pardon, hangi evden bahsetiyorsun sen? Ben Jimin ile yaşıyorum, seninle değil. Ayrıca sen yanında birini çok istiyorsan, Caroline ile kalabilirsin."
Charlie, göz devirdi ve Chaeyoung'un yanına geldi. Kolundan tuttu ve çekmeye başladı. Chaeyoung, bağırdı. "Ne yapıyorsun? Bırak kolumu! Charlie duymuyor musun, beni?!"
Jimin, Charlie'nin elini itti ve Chaeyoung'u arkasına aldı. "Kız istemediğini söylüyor, duymadın mı? Onu zorla bir yere götüremezsin."
Charlie, Jimin'in yakasından tuttu ve ona kafa attı. "Sana ne lan, sana ne?! Hadi gidelim, Chaeyoung."
Chaeyoung, Charlie'yi görmezden geldi ve Jimin'in yanına gitti. Yüzüne baktı. Dudağı kanıyordu. "İyi misin?"
Jimin, kafasını salladı ve gülümsedi. "Evet, iyiyim. Korkma, güzelim."
Jimin, ayağa kalktı ve Charlie'ye yürüdü. Yakasından tuttu ve tek elini yüzüne geçirdi. "Şiddetten hiç hoşlanmam ama senin için bunu görmezden gelebilirim. Sakın, sakın bir daha Chaeyoung'u rahatsız etme. Aksi taktirde bu kadar sakin kalmayacağım."
Jimin, Chaeyoung'un yanına geldi. "Hadi gidelim, Chaeyoung."
Chaeyoung, kafasını salladı ve Jimin'in koluna girdi. Beraber oradan uzaklaştılar.
Çimenlik alana geldiklerinde Jimin, yere uzandı ve gökyüzüne baktı. Chaeyoung, onun bu hâline gülümsedi ve o da yanına uzandı.
"Teşekkür ederim, Jimin. Sanırım 21 yıllık hayatım boyunca karşıma çıkan en güzel şey sensin. İyi ki varsın."
Jimin, gülümsedi ve Chaeyoung'a baktı. "Sen de iyi ki varsın, Chaeyoung. Ben olduğum sürece, kimse seni üzemeyecek. Buna izin vermeyeceğim."
Chaeyoung, gülümsedi ve Jimin'in tek koluna kafasını koydu. Tek elini de Jimin'in karnına attığında gözlerini kapattı ve konuştu. "Hadi, güzel bir şarkı aç. Sadece o sesi duyalım."
Jimin, gülümsedi ve Chaeyoung'a baktı. Dediğini yaptı ve telefondan bir şarkı açtı. Şarkı eşliğinde gözlerini kapattılar ve müziği dinlediler.
🧚🏻♀️
selam! 🙋🏻♀️
bugün üç kitabıma da bölüm attım. güzel bir şeymiş. :)
sizi seviyorum, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat u better
Fanfiction"sana onun davrandığından daha iyi davranabilirim. her kadın gibi sen de bir centilmen hak ediyorsun." jimin & chaeyoung.