"Hey, Jimin! Buradayız!"
Jimin, elini kaldırıp kendisine seslenen Jisoo'ya baktı. Her zamanki masada oturuyorlardı. O masa artık bir nevi onların gibiydi. Ne zaman buraya gelseler o masada otururlardı.
Chaeyoung ile Jisoolar'ın yanına gittiler. Jimin Yoongi'nin yanına otururken, Chaeyoung da Jimin'in yanına oturdu.
Chaeyoung'un yeni boyattığı kızıl saçlarına hayran kalan Lisa heyecanla ellerini çırptı. "Tanrım, Chae! Saçların efsane olmuş. Sarı da harikaydı ama kırmızı seni açmış. Mükemmel görünüyorsun."
Masadan onaylar mırıltılar çıktığında Chaeyoung gülümsedi. Saçlarına gelen iltifatlar onu gülümsetmişti. Teşekkür ederek içeceğini yudumladı.
"Jimin, bugün çıkacak kimse yok diyorlardı. Sen çıksana." dedi Namjoon.
Jimin kafasını kaldırdı. "Efendim?"
"Duydun işte. Hadi çık sahneye. Birkaç tane şarkı söylersin. Uzun zamandır sesini de duyamadık."
Jennie kafasını salladı. "Al benden de o kadar. En son Taehyung'la nişanımızda söylemiştin."
Hoseok yüzünü buruşturdu. "O gün benim için rezaletti. Garson bütün şampanyayı üzerime boşaltmıştı. Salonun ortasında saçlarını yolasım gelmişti.
Seokjin kahkaha attı. "Hoseok, zaten yoldun. Demediğini bırakmadın adama. Senin yüzünden ekstra geç başlandı nişana. Biraz daha nazlansaydın, Taehyung arkadaşım demeden seni kapının dışına fırlatacaktı."
Bütün masayı gülüşler doldurdu ve ortam birden neşelendi. Chaeyoung o sırada Jimin'in kulakına eğildi. "Aslında çıksan çok güzel olur. Eminim ki sahnede çok çekici gözüküyorsundur." dedi fısıldayarak.
Jimin gülümsedi. "Sadece sahneye çıktığımda kı çekici gözüküyorum? Onu mu demeye çalışıyorsun?"
Chaeyoung hızla kafasını olumsuzca sağa sola salladı. "Tabii ki de hayır! Sen her zaman çekicisin, buna eminim."
Jimin'in gülümsemesi iyice yüzüne yayıldığında, Jungkook araya girdi. "Ee Jimin, çıkmıyor musun sahneye şimdi?"
"Hayır, çıkıyorum." deyip ayağa kalktı. "Güzel bir kadın sahnede nasıl göründüğümü merak ediyormuş." diyerek Chaeyoung'a baktı. Göz kırpmayı da unutmamıştı.
Sahneye çıkarak mikrofonu eline aldı. Birkaç kez üstüne dokunduğunda, herkesin kendisine baktığını fark etti. "Merhaba, herkese iyi akşamlar. Umarım geceniz eğlenceli geçiyordur. Bu gece sizlere birkaç şarkı söylemek istiyorum. İlk söyleyeceğim şarkı, buradaki bütün hanımefendilere. Hanımlar kendinize centilmen bir erkek bulun!"
Shawn Mendes'in "Treat You Better" şarkısını söylemeye başladığında mekandaki bütün kızlardan bir ıslık sesi duyuldu.
Herkes pür dikkat Jimin'i izlerken, onun gözlerinin izlediği başka biri vardı. Bu şarkıyı onun için söylüyordu, o da farkındaydı.
Şarkı devam ederken Jimin gözlerini Chaeyoung'a dikti. "Her kadın gibi sen de bir centilmen hak ediyorsun, Chaeyoung."
O anda herkeste bir sessizlik oluştu. Şarkının çoktan bittiğinin haberini veren melodi son bulmuştu. Jimin, sahneden yavaşça indi ve Chaeyoung'a adımladı. Aynı şeyleri hissetmesini diledi.
"Her kadın gibi sen de bir centilmen hak ediyorsun, Chaeyoung."
"Bu centilmenin sen olduğunu biliyorum, Jimin."
Chaeyoung son sözlerinden sonra dudaklarını, Jimin'in dudaklarına bastırdı. Etrafta aniden yükselen çığlıklar her ikisini de gülümsetti.
💖
selam.
buraya gelmeyeli uzun zaman oluyor. özledim buraları.
yarın bölüm atmak istiyorum. umarım atabilirim.
ve bu arada finale son 3-4 bölüm.
sizleri seviyorum, iyi geceler. 💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat u better
Fanfiction"sana onun davrandığından daha iyi davranabilirim. her kadın gibi sen de bir centilmen hak ediyorsun." jimin & chaeyoung.