Just one chance

10

1 ay sonra

Lisa POV

Rosé nin babasının kafesinde çalışıyorduk ve kafeye Jennie ve Kai girdi. Artık kapamak üzereydik ve kafede çok kişi yoktu. Sadece Kai ve Jennie ve 4 numarada, deminden beri bana bakan 2 çocuk.

Kai
- 2 sütlü americano.

Minnie
- Hemen hazırlıyoruz.

Minnie kahveleri yaptı ve Tzuyu ya verdi. Tzuyu zengin olmasına rağmen bizimle burda çalışıyor, bizi yalnız bırakmak istemediği için.

Seulgi, Momo ve Jisoo yarın akşam mesaiye kalacaklar, bu gün sıra bizdeydi.

Gözlerimi Kai ve Jennie ye çevirdim ve çok mutlu görünüyorlardı. Birden biri omuzuma dokundu.

Minnie
- Lisa bunlar 4 numaranın  siparişleri.

Lisa
- Tamam.

Tepsiyi aldım ve 4 numaralı masaya doğru ilerledim. Beni yaşlarımda iki çocuk konuşuyorlardı, beni görünce ikisi de gülümsedi.

???
- Teşekkür ederiz.

Daha ben masaya gelmeden onlar tepsiyi elimden aldı ve masaya bırakıp bana sıkıca sarıldılar. Ne oluyor lan?

???
- Lisaaa, seni çok özledim.

Başka biri de kapıdan girdi ve o da bana sarıldı. Bunlar kim ve beni nerden tanıyorlar?

Minnie
- Ten? Bam? Sorn?

WTF? Bunlar benim Taylandtan arkadaşlarım! Onları görmeyeli çok uzun zaman oldu.

Ten&Bambam&Sorn
- Minnie?

Minnie
- Aaa! Ne yapıyorsunuz burda? Sizi çok özledim!

Bambam
- Büyük Manobanın emriyle Lisa yı ve seni almaya geldik.

Lisa
- Ne?!

Minnie
- Nasıl yani?

Ten
- Büyük baban 'Lisa artık 18 yaşında oluyor ve benimde bu dünyada çok az vaktim kaldı, ölmeden önce onu bir kez daha görmek istiyorum' dedi.

Sorn
- Bizde hem biraz Koreyi gezemek, hem de seni Taylandta götürmek için geldik.

Minnie
- Peki ben?

Bambam
- Ne demek 'ben'? Büyük baba herkesi tekrar bir arada görmek istiyor. Ayrıca Taylandtı özlemedin mi?

Kai
- Biraz daha sessiz olur mu sunuz?!

Sabır Lisa, sabır. Birazdan kahvesini içecek ve sonra def olup gidecek.

Sorn
- Özür dileriz. Hadi bir an önce hazırlanın yarın...

Lisa
- Ben gelemem.

Ten
- Ne demek gelemem?

Lisa
- Gelemem işte. Burda bir hayatım var, okulum ve bir işim. Onları bırakamam.