0.6

62 6 1
                                    

Jeonghan ağaç bir evde saklanmıştı. Dışarıdan bakıldığında neredeyse yıkılacak gibi duran ama camdan bakıldığında sanki kısa bir süre önce kullanılmış gibiydi. İçeri girdiğinde ise kocaman örümcek ağları karşılıyordu.

Jeonghan girmekten ne kadar çekinse de Mingyu'nun buraya girmeyeceğini bildiği için girmişti içine.

Ne kadar orayı sevmese de anlatmaya başlamıştı.

Sesini yumuşatarak konuşmaya başladı:

"Carat'lar bakın burada kocaman bir örümcek yuvası var çok garip değil mi? Ben de ilk gördüğümde bayağı şaşırdım."

"Şimdi size dışarıyı göstereceğim bakın ne kadar güzel değil mi? Kuşların sesleri geliyor buraya. Sessiz bir şekilde süre bitene kadar burada duracağım."

Tam onu söylediği anda yukarıdaki örümcek ağında olan örümcek aşağıya doğru inmeye başlamıştı. Jeonghan örümceğin indiğini fark etmedi ve üstüne düştü.

"O kadar sıcak ki Carat'lar burası...  Bu da ne!"

Jeonghan örümceği üstünde gezdiğini fark etmiş ve korkuyla birlikte sıçramıştı hızlı bir şekilde üstünden atmaya çalışıyor ama bir türlü atamıyordu.

Sonunda elinden kamerayı düşürmüştü. O korkuyla ve hızlıca dışarıya kaçtı. Tekrardan içeri girip kamerayı alması lazımdı ama cesareti yoktu.

Kendisine sinirlenerek ayağını yere vurmaya başladı:

"Ahhh nasıl alacağım şimdi ben onu!" diye kendisine sinirlenerek mırıldandı.

Bir süre kendi kendine söylenmeye devam etti. Sonra bütün cesaretini toplayarak içeri doğru koştu kamerayı aldığı gibi dışarıya kaçtı.

Hemen oradan uzaklaşarak daha yakın bir yere gitti. Orada yerde yatan birisini gördü ve ona doğru ilerledi.

Jeonghan gördüğü şey üzerine geri geri gitti ve hızlı bir şekilde koşabileceği kadar koştu. Biraz gittikten sonra Jihoon ve Mingyu ile karşılaştı.

"Şükürler olsun buradasınız..."

Her şeyi anlatmaya tam başlayacaktı ki Mingyu'nun ve Jihoon'un ağladığını fark etti.

Endişeli bir ses tonu ve neredeyse yıkılmakta olan haliyle:

"Hyung iyi misin?! Bir şey mi oldu ?" diye bağırdı Jihoon.

Jeonghan çok fazla koştuğu için nefes nefese kalmıştı zaten. Gördüğü şey üzerine nasıl konuşacağını da bilmiyordu.

Tekrardan bağırarak "Ne oldu hadi söyle korkuyorum" dedi Jihoon.

Jeonghan yüzünü kaldırdı ve konuşmaya çalıştı ne kadar kekeliyor ve duraksıyor olsa da söylemeye çalıştı:

"Joshua'yı gördüm... Hareketsiz bir şekilde yatıyordu..."

hide-and-seek • seventeen ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin