0.8

209 17 3
                                    

Son ders zili de çaldığında hızlıca çantamı toparlamaya başladım. Sabahtan beri Bora'nın söylediği şeyleri düşünmekten derslerime odaklanamamıştım hatta üstüne son ders Burcu hoca da dalgınlığımı farkedip bi güzel sorguya çekmişti. Hatırladıkça delirecek gibi oluyordum. Sınıfın ortasında soru yağmuruna tutmuş, sorularını cevaplayamayınca da sanki bir çocukmuşum gibi azarlamıştı. Çantamı toparlamayı bitirdikten sonra hızlıca sırtıma takıp yürümeye başladım. Burnumdan soluyordum resmen. Arkamdan gelen bağırışla biraz daha yavaşlayıp derin bir nefes aldım.

"Kumsal! Sana diyorum baksana ya! Hani size gidiyorduk bir şey konuşacağız diyordun?"

"Bize gidiyoruz zaten Melis. Sinirlendim biraz dalmışım kusura bakma."

"Noldu ya yine sinirlendin?"

"Eve geçince konuşuruz. Ben annemi arayıp bize geleceğini söyleyim bir şeyler hazırlar."

"Olur tamam."

Cebimden telefonumu çıkarıp ezbere bildiğim numarayı tuşladım. Yaklaşık 5 saniye sonra ise son arananlardaki en son kişi olduğunu farkedip kendi kendime sinirlendikten sonra annemin telefonu açmasını beklemeye başladım.Melis'in bize geleceğini haber verip, telefonu kapatıp tekrar cebime koyacağım sırada telefon elimden düşüp yerle buluştu.

"Bok var da düşüyorsun aptal telefon! Sen görürsün! Gidip satacağım seni kendime yeni telefon alacağım. Bıktım artık senden bir düşersin bir kapanırsın. Yeter be!"

"Kumsal! Sen telefonunla mı kavga ediyorsun? Kızım sen delirdin mi ya?"

"Delirdim Melis delirdim. Her şey üst üste geliyor kafayı yiyeceğim ya!"

Sanki karşısında deli biri varmışçasına baktıktan sonra başını olumsuzca sağa sola sallayıp kahkaha atmaya başladı. Anın gerginliğini atıp ben de onunla birlikte gülerken yanımıza yaklaşan Doruk, Gece ve Can'ı görmemle yüzümdeki tebessüm yavaşça solup yerini düz bir ifadeye bıraktı.

"Selam :)"

"Selam.Bir sorun mu var?"

"Ha şey biz Bora'yı göremedik de. Siz gördünüz mü diye soracaktık. Seninle konuşuyordu en son?"

"Bilmiyorum görmedim ben. İlgilenmiyorum zaten ayrıca bizim gitmemiz lazım sonra görüşürüz."

"Kumsal bi durs-"

"Gitmemiz lazım Doruk! İyi akşamlar size."

Arkamı dönüp eve giden yola saparken Melis de hızlıca arkamdan geliyordu. Bora'ya karşı bu kadar sert olmamın birsürü sebebi vardı. Çoğunu kimseye söylememiştim. Birkaç dakika sonra evin önüne vardığımızda beklemeden zile bastım. Sabırsız bir insandım. Hatta aşırı sabırsızdım. En sevmediğim özelliklerimden biri de buydu. Gerçi ben çoğu özelliğimi sevmezdim :/

Bir süre sonra kapı açılmıştı. Hızlı adımlarla ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Annem Melis'i çok severdi. Benden ayırmazdı hatta. Dolunay'a ise hiçbir zaman güvenemiyordu ve bunu sıkça dile getiriyordu. Aslında bazen haklı yanları oluyordu. Belki tüm söylediklerinde haklıydı ama Dolunay yakın arkadaşımdı ve bana kötülük yapacağını pek sanmıyordum.

"Anne biz Melisle odama çıkıyoruz. Bir şey olursa seslen olur mu?"

"Tamam siz çıkın. Baban gelince hep birlikte yemeğe otururuz. Ya da siz acıkırsanız söyleyin odaya getiririm."

"Teşekkür ederiz Selma teyze."

"Rica ederim kızım. Hadi çıkın siz."

Merdivenlere yönelip basamakları ikişer ikişer çıktım. Odamın kapısını açıp kendimi yatağa attığımda Melis hala gelememişti. Ben ne kadar sabırsızsam Melis de bir o kadar sakindi ve bu benim aşırı canımı sıkıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Portakal | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin