Taedium vitae [Taekook]

8

新しい気持ち

____

"Hayır Yoongi, evleri satışa çıkaracaksın o kadar. Silah deposunu da Kang Min Ho halledecek, orası ile ilgilenmene gerek yok."

Jungkook çiçekçi dükkanındaki Taehyung'un müşterisine sunduğu parlak gülümsemeyi izlerken aklını telefondaki arkadaşının söylediklerine vermeye çalışıyordu. Seoul'e gitmediği için işleri Yoongi'nin halletmesini sağlıyordu fakat gerekli birkaç belge bizzat kendisindeydi. Bu yüzden Yoongi'ye bulunduğu kasabanın konumunu atmış, arkadaşının belgeleri gelip götürmesini bekliyordu.

Yarın gece kasabada hasat zamanın gelmesiyle birlikte düzenlenen bir şenlik olacaktı. Tüm kasaba halkı birlikte toplanacak, yemekler yenip şarkılar söylenecekti. Oldukça meşhur bir şenlik olduğu için farklı yerlerden turistler gelmiş, bu sayede Taehyung'un dükkanı da birçok kişiye ev sahipliği yapmıştı. Öyle ki sabahtan beri çiçekçi dükkanında çalışan Taehyung'u izlerken güneşin battığını bile yeni fark etmişti.

Çocuk güzel gülümsemesi ile müşterileri ağırlıyor, kendi elleriyle tatlı tatlı çiçek paketleri hazırlıyordu. Taehyung'un dükkanına girmeden önce yüzü sabit olan kişiler dükkandan ayrılırken ağzı kulaklarında bir şekilde ayrılıyor, Jungkook'a Taehyung'un etkisini bir kez daha canlı canlı gösteriyordu.

"Hallolmuş bil, arşiv deposu ne âlemde? İstiyorsan onları sana getirebilirim. Hem elden teslim etmem gereken mesajımı da iletmiş olurum."

Jungkook sıkıntılı bir şekilde anlını ovalamaya başladı. Onun için en zor kısmı tek kanıt niteliği taşıyan müşteri bilgilerini kapsayan belgelerin olduğu depoyu ne yapacağıydı. İstese de imha edemeyeceği için çok güvenli bir yerde saklaması gerekiyordu. Şuanda bulunan deponun çevresinde görülen şüpheli birkaç kişi yüzünden oldukça tedirgindi. Bir an önce bu sorunu halletmek ve aklını sadece Taehyung için kullanmak istiyordu.

"Onları buraya getir, mümkünse gece yarısı belgeleri topla Yoongi. Anbu üyelerinden birkaç güvenilir adam seçmeyi de unutma. Tek başına halledebileceğin bir durum değil." Jungkook garson kızın önüne koyduğu kahve ile susarken Taehyung ile göz göze geldi. Tüm algıları Taehyung'a odaklanırken nefesini tuttuğunun yada Yoongi'nin bir şeyler söylediğinin bilincinde değildi.

Taehyung karşıdaki küçük kafede oturan Jungkook'a güzel gülümsemelerinden birini vermiş ve dükkana giren bir müşteri sayesinde gözlerini gülümsediği adamdan ayırmıştı. Jungkook az önceki güzel gülümsemenin etkisiyle tavşan dişlerini göstererek tebessüm ederken kahvenin kaynar halinde olmasını unutarak su gibi içmiş ve bütün boğazının yanmasına sebebiyet vermişti.

Konu Taehyung olduğunda gerçekten Jungkook tam bir aptala dönüşüyordu.

"Aghh- sikerler." Jungkook sinirle yanan ağzı yüzünden mırıldanırken garson kız hızla büyük bir bardak soğuk su getirmiş ve Jungkook'un içmesini sağlamıştı.