•|13

458 23 0
                                    

Gökçe kılınçer - sev derim

31 aralık 2014*

Üstümdeki kırmızı elbiseyi düzelttikten sonra denizin yanına gittim.

"Cemre bu biraz fazla kısa değil mi?"

"Yok yok değil hadi geç kalıcaz" dedim arabaya binerken. Yılbaşını kutlamak için bir yer kapatmıştık ve şuan oraya gidiyorduk. Kafamı cama yaslayıp gece boyu asla alamadığım uykumu almaya çalıştım.

~

"Cemre uyan geldik" denizin başımda ötmesi ile gözlerimi araladım. Kırmızı renklerden oluşan bir mekandı. Çok tatlı gözüküyordu şimdi yalan yok..

"Heh uyuyan güzel uyandı hadi gidelim" dedi deniz koluma girerek. Ne kadar ayılabildiysem o kadar ayılıp mekana doğru ilerledim.

"Hoşgeldiniz deniz beycim ve... Kardeşiniz mi?" dedi bir kadın. Aynen bacım bakışlarımı yollarken bir yandanda denizin ne diyeceğini dinliyordum.

"Yok sevgilim" demesi ile kadının yüzü 2 saniyeliğine düştü ama geri toparladı.

"Olsun sıkıntı yok" demesi ile gözlerim pörtledi. Ne demek sıkıntı yok lan?!

Tabii ki içimdeki dağ ayısını mağarasına kilitleyip istanbul hanımefendisi tavrımı takındım.

"Tamam biz içeri geçelim selin hanım" dedi denizciğim ve beni koluna takarak ilerledi. Çatla selin çatır çutur katır kutur çatla.

İçeri geçtiğimizde bir çalışan bizi masamıza götürdü. Oturduğumuzda çakma  sarı plastik beden orjinal gerizekalı selin masamıza damladı. Ben kısaca otçasapbedorge diyecemde bu daha karmaşık oldu aq.

Masamızda oturan selin ve denizin konuşmasında selinin elinin sürekli denizimin omzuna gitmesi de sinirimi bozmuştu. Fakat deniz hiçbir tepki vermiyordu. Ya salağa yatıyor ya da hoşuna gidiyordu. Bence birinci seçenek çünkü deniz gerçekten saf birisi, veya ben öyle olmasını umuyorum..

~~

"Denizciğim gel seninle bir terasa çıkalım biz" dedi selin denizin kolundan çekiştirerek. Sakin cemre sakin..

Denizde beraber gittiğinde ben kendi kendimi kemirme başladım. Ya beni aldatırsa, yok yok deniz aldatmaz beni yapmaz.. Ama erkek milleti ya yaparsa.. Yani uzaktan onları izlesem birşey olmaz galiba değil mi? Olmaz olmaz

Hızlıca denizlerin peşinden gittiğim ve teras kapısını açtım. Tabi bu manzarayı beklemiyordum.. Denizin eli selinin belinde öpüyordu. Gözlerim dolmaya başlarken lanet etmiştim. Neden bu kadar duygusalım..

Hiç ses etmeden arkamı dönecektim ki kapı biraz fazla ses çıkarmıştı kapanırken. Umrumda bile değildi şuan..

Hızlıca mekandan çıktığımda taksi bulmaya çalışıyordum.

"CEMRE?!" arkamdan gelen ses ile daha fazla hızlanmaya başladım.

"Cemre dur" dedi deniz kolumu tutarak. Ben ise gözyaşlarımı silme derdindeydim.

"Cemre vallahi gördüğün gibi değil" demesi ile histerikçe güldüm.

"Ne gördüğüm gibi değil deniz? Kızı öpmen mi?"

"Ben öpmedim yemin ederim ya"

"Bunca zaman belki aldatıldım ama fark etmedim, şuan fark ettim ondan böyle kuyruğuna basıldı değil mi?" sonlara doğru sesim yükselmişti.

"Cemre ben seni hiç aldatmadım.." dediğinde histerikçe gülüş attım.

"Gördüm.. Bitti... Bitti deniz bitti" dedim yanından ayrılarak. Şuan umrumda bile değildi..

|•|

Sokak lambası || CemCel and textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin