10; burning witches

11.1K 1.2K 1K
                                    

10 // ateş ve barut

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10 // ateş ve barut

+

İnsan ilişkileri karmaşıktı, karmaşanın ta kendisiydi hatta.

Siz nasıl değerlendirirsiniz bilmiyorum ama ben bir ilişkiye başladığınızda kendinizi savunmasız bırakmayı kabul ettiğinizi düşünürdüm. Her açıdan, özellikle de duygusal olarak bir çıkmaza girersiniz ve başlayış da, bitiş de kolay olmazdı. Hiç olmamıştı.

Bu yüzden ilişkilerden oldum olası korkardım. Ayrılıklar her zaman beni ürkütürdü ve birini hayatının her köşesine aldıktan sonra öylece çıkarabilme düşüncesi yabancı gelirdi.

Fakat, oluyordu.

İlişkiler başlıyor ve bitiyordu.

Hikayemizi başlatan şeyin o kahrolası solisti yumruklamam olduğunu sanardım ama hayır, bu sadece grup serüvenimin ilk adımıydı ve Jungkook Sana bir hayattan bahsediyoruz, dediğinde şaka yapmıyordu.

Denkleme uymayan bendim.

Çünkü beni bambaşka bir hayata başlatan bu bateristin açıkça hayatının içine etmiştim.

Kabul, başta planım da buydu. Her zaman bencil biri olmuştum, o an başka seçeneğim yoktu, beni isteyen bu çocuklardan çıkar sağlamak için binbir entrika çevirmiştim ve çıkarcılığımın yüzüme vurulmama nedeni zekice saklıyor olmam değil; kullandığım insanların da beni kullanıyor olmasındandı. İki taraf da kazançlıyken üstelememiştim, fakat Vanessa aptalı Jungkook'un kazandığı kârdan çok zararı yüzüme çarptığında kendimi dünyanın en bencil insanı sansam bile rezil hissetmemek elimde değildi, Jungkook için sığıntı bir insan profili çizmektense ona bir şeyler konusunda meydan okuyabilmenin, en azından şu anlık hayatımdaki en büyük gurur olduğunu farkettiğim bir andaydım ve içten içe bunu tek başıma yaşadığımı, kendimi dengi sanarken astı olduğumu farketmek beni mahvetmişti.

Çoğu zaman onu egoistlikle suçlasam da buradaki balon bendim ve benim için yaptığı fedakarlıkların altında eziliyordum.

Yataktaydım. Jungkook'un bu gece gelmeyeceğini kabullenerek üzerime yalnızca tişörtlerinden birini geçirmiştim, uykuya dalmak bunca düşüncenin arasında mümkün görünmese de başarmış, uyumuştum ama saat üçe gelirken kapı o kadar sert çalındı ki; yangın çıktı sandım, ya da polisler geldi, deprem oldu, ailemin zahmet edip beni bulduğunu bile düşündüm.

Ama tüm panik atağımın aksine, dizlerime gelen tişörtle uyku sersemi açtığım kapıda yalnızca Namjoon'un havada kalan yumruğu ve zar zor taşıdığı Jungkook vardı. "Gelmezsiniz sanıyordum."

fountain drink & mountain dew ;; jjk & kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin