Kovulmuşlar.

240 12 12
                                    

Havada garip bir gerginlik vardı ve kimse ağzını açmıyordu. Uzun süren sessizlikten sıkılıp konuşmaya karar verdim.

"Biz yokken burada neler oldu acaba?"

Hepsi birden kafasını bana çevirdi ardından birbirlerine bakmaya başladılar. Yanıt gelmeyince sesimi yükselttim.

"Size bir soru sordum, açıklama bekliyorum." Sonunda Ashley derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Öncelikle Jared Vickie'nin gözü önünde bir kızı sömürdü."

Herkes Jared'a döndü. Vickie'nin ondan hoşlandığı bu kadar belliyken böyle bir şey yapması, affedilemezdi.

"Istediğim yerde istediğimi yapamazmıyım?! Sevgili bile değiliz."

Meriç onun kafasına vurarak susturdu. Jared kaşlarını çattı.

"Bu ne içindi şimdi?!"

"Aptallığın için." diyerek onu susturdum. Ashley devam etti.

"Onun dışında konsey toplanacakmış, davetiye geldi. Birde Başkan'dan sana bir mektup var."

Ofladım.

"Turnuva yaklaştığı içindir toplantı. Mektup nerede peki?"

Josh cebinden çıkardığı kırmızı zarfı uzattı.

"Kırmızı mı? Başım dertte gibi," diye mırıldandım. Pera'da bana katıldı.

"Kesinlikle belada, yada sevgililer günü hediyesidir belki," dedi sırıtarak. Sinirle ona baktım. Ben ve Josh hariç herkes gülüyordu.

Tamam adam bana takmış olabilirdi, ama bu kadarını yapmazdı. Yapmaz yani. Umarım.

Tam zarfı açacağım sırada Simon'ın telefonu çaldı. Telefonu cevapladıktan sonra alnımdan öperek ayağa kalktı. Ben alnımı silerken konuştu

"Acil bir işim çıktı gitmem gerekiyor. Akşam görüşürüz, yemeği bizde yiyeceğiz," dedi bizlere bakarak. Ardından Josh'a döndü ve gözlerini kıstı.

"Ondan uzak dur."

Josh sırıtarak elini salladı. Simon çıktıktan sonra kırmızı zarfı açtım. Siyah renkli kağıtta kırmızı bir şeyler yazıyordu. Yüksek sesle okumaya başladım.

" Silas, bilirsin seni kızım gibi severim. O yüzden bu uyarıyı yapma gereği duydum. Turnuvada dikkatli olmanı istiyorum. "Onlar" sana karşı bir şeyler planlıyorlar.

Lütfen dikkatli ol.
Sevgilerimle,
-Başkan "

Derin bir nefes verdim.

"Sonunda sıra bana geldi demek,"

Josh sinirle ayağa kalktı.

"Sıra sana falan gelmedi. Salak salak konuşmayı kes ve öp beni şimdi." deyince hepimiz şaşkın bakışlarla ona döndük.

Sakince yerine oturdu ve sırıttı.

"Şansımı deniyim dedim."

"Fırsatçı." dedim kaşlarını çatarak.

Bana öpücük atınca bende kusuyormuş gibi yaptım. Sonunda herkesin keyfi yerindeydi. Bir kişi hariç, Vickie.

Jared'ın ayağına tekme attım.

"Git ve ondan özür dile." Somurtarak dışarı çıktı ve kapıyı sertçe kapattı.

Herkes rahatlamış olsa da Pera hala benim için endişeleniyordu.

"Oraya gittiğimizde Josh'un dibinden ayrılma sakın. Hatta şimdi bile ne zaman ne yapacaklarını bilemeyiz." dedi.

Onu sakinleştirmek için bahane ararken Josh yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı.

"Istese de ayrılamaz zaten." dedi. Yapmacık bir şekilde güldüm.

"Ya ya ne demezsin, sensiz tuvalete bile gidemem ben." Josh kulağıma yaklaştı.

"Cezanı unutma." Diyince ürperdim ve kolunu ittirdim. Hiç birşey demedi ve arkasına yaslandı.

"Biz konuşurken zaman geçmiş, kalkın da Simon'lara gidelim." dedi Ken. Yapacak bir şeyimiz olmadığı için ayaklandık. Herkes dışarı çıkınca sadece ben ve Pera kalmıştık.

"Kovulmuş'ların tehlikeli olduğunu unutma Silas. Onlar göründüklerinden daha da güçlendiler." kafamı sallayarak onu onayladım.

Kovulmuşlar, adı üstünde konsey tarafından suçlu bulunup atılan kişilerdi. Onlarla başetmek gerçekten zordur çünkü yasak güçleride kullanıyorlar. Güç derken kas gücü değil, beyin gücünden bahsediyorum. Parapsikoloji kullanmak yasak değil tabii ama onlar insanlığa hediye olan bu yeteneklere karşı açgözlülük yapıp karanlık güçleride kullanmaya başladılar. Işimiz gerçekten zordu.

Kafamı sallayarak bu düşüncelerden kurtulmayı denedim ve başarısız olarak dışarı çıktım. Herkes gitmiş sadece Josh motoruna yaslanmış beni bekliyordu.

"Hoşuna gidiyor bu durum değil mi?!" Dedim. Sırıttı ve kafasını salladı. Sinirle motora bindim. Oda son hızla bizim eve doğru sürmeye başladı.

Beyinsiz bu hızla gidince düşmemek için ceketini tuttum. Kaşlarını çattı ve motoru durdurdu.

"Sarıl."

"Hayır."

"Sinirlendirme beni."

"Kapa çeneni ve sür şu lanet motoru."

"Sarılmıyorsun demek" diye mırıldandı. Son hızla giderken ön tekeri kaldırmaya başladı.

"Kes şunu aptal kaza yapacağız!?" Omuz silkmekle yetindi. Pes etmeyeceğini bildiğim için küfrederek beline sarıldım. Sırıtarak normal bir şekilde sürmeye döndü. Umarım eve dönene kadar yaşarım diyerek sırtına yaslandım ve gözlerimi kapadım.

•••• Evet sonunda yeni bölümü yazdım. Hikayeye parapsikoloji de girsin mi arkadaşlar?••••

•• Vote ve yorumlarınızı bekliyorum~~ ••

••••Ayrıca Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsuun 🎉🎉••••

Soğukkanlı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin