-Of
Josh çarpık bir sırıtışla yaklaşmaya devam etti. Bir yandan kızarıp yaptığım aptallığa söverken bir yandan da geri çekilmeye çalıştım. Ama hayvan bir milim oynamadı.
Ding! Dang! Dong!
Kapının sesiyle afallayan Josh'tan sıyrılıp kapıya koştum.
"O kapıyı açmayacaksın. Buraya gel hemen." Dedi Josh sinirle. Bu sefer sırıtma sırası bendeydi.
"Ayıp olur ama." Dedim. Ucuz yırttığıma dua ederken Josh'un attığı bakışla yüzümdeki ifade şaşkınlığa dönüştü.
"O kişiyi beş dakika içinde göndermiş ol."
Yutkunarak kapıyı açmamla beraber içeri bir adet nefes nefese kalmış Pera düştü.
Normalde sadece uyuyan, dizi izleyen Pera koşmuştu! Hemen içeriye girdi. Ben de kapıyı kapatamadan arkasından içeri girdim.
"Jim hapisten çıkmış, yine peşime düştü." Dedi bir solukta. Josh ona bir bardak su getirdi.
Bu kadar korkmuş olmasına şaşırmamıştım. Sonuçta Jim bu. Pera için adam öldürüp hapse girmişti. İlk seferide değildi. Her seferinde Pera için adam öldürüyor sonra suçunu itiraf ediyor, parayla avukatları sayesinde bir aya kalmaz çıkıyordu. Kısacası manyağın tekiydi.
"Neden işini bitirmedin?" Diye sordu Josh. Öfkeyle kaşlarımı çattım.
"Tabi canım. Adam cılız bir şey zaten. Pera'da UFC şampiyonu. Niye bitirmedin Pera'cım yaa?" Josh kaşlarını çattı.
"Sen sus." Deyince bende sinirle koltuğa oturdum. O sırada tipini siktiğimin iguana kılıklı, tarantula vücutlu, bukelamun suratlı Jim içeriye girdi.
"Sonunda buldum seni Pera'm." Dedi.
"Bırak lan peşimi! Sevmiyorum işte anlamıyor musun?" Dedi ağlayarak.
Pera bıkmıştı artık. Dövüşmeyi veya herhangi bir silah kullanmayı bilse işini bitirecekti. Pera genelde bize iş bulur ve öldürme kısmını bize bırakırdı. Grubun beyniydi sonuçta.
Josh sıkıntıyla başını geriye attı.
"Dramanızı bölüyorum ama başka yerde halletseniz olmaz mı?" Dedi.
"Sen sus." Diyerek onu susturdum. Josh'un yüzünde bir anlık beliren şaşkınlık yerini öfkeye bıraktı ve bana "bunu sonra konuşacağız" bakışı attı.
Jim bizi görmezden gelerek Pera'ya bir adım attı. Adım attığı anda Pera'da çığlığı bastı.
"Gelme lan gelme! Bıktım artık senden. Senin değilim ben!" Jim tam dağıtmalık suratında sadistce bir ifade ile Pera'ya biraz daha yaklaştı.
"Geçecek güzelim. Sende beni seveceksin bi-" cümlesini tamamlayamadan Meriç onun boynunu bir hamlede kırdı.
"O biraz zor. Pera benim." Dedi ve bize başıyla selam vererek Pera'nın kolundan tuttu. Pera hiçbir şey diyemiyorudu şaşkınlıktan. Meriç sonunda geri dönmüştü.
"Biliyorum çok yakışıklıyım ve şuan beni istiyorsun ama sonra güzelim." Dedi egosu tavanı delip geçerken.
"Dizi mi çekiyosunuz lan? Hadi defolun gidin." Dedi Josh sinirle. Meriç egosunun elini de tuttu ve gülümseyerek Pera'yla evden çıktı. Kapının kapanma sesini duyduğum anda odama doğru koştum. Josh sakince yürüyerek peşimden geliyordu.
"Açmak ister misin kapıyı yoksa zorla açıyım mı?" Dedi kapının arkasından. Yine kapana kısılmıştım. Günün ikinci salaklığını yapıp dışarı cıkmak yerine evin içine girmiştim. Kurtuluş için dua ederken kapıya atılan tekme ile irkildim.
Josh'u durduramazdım. Toraman gibi çocuktu. Bir tekme ile kapının menteşeleri kırılma noktasına geldi.
Adrenalin ne kadar etkilemişse artık aklıma tehlikeli bir fikir geldi. Ya ben Josh'u etkisiz hale getirecektim ya da- bu olasılığı düşünmek istemiyorum.
Gidip kapıyı açtım. Josh'un ayağı havada kalmıştı ve mal mal bakıyordu. Hemen eski haline bürünüp sırıttı.
"Kedicik sonunda oyun oynamayı bıraktı demek?"
Gidip masanın üstüne oturdum. O da kapıyı kapatıp bana bakmaya başladı.
"Eğer bir şey mazeret daha çıkarsa-"
Im friends with the monster, that's under my bed. Ge-
Sinirle gözlerini yumdu ve telefonunu açtı.
"Ne var lan?! Ne istiyonuz benden?" O sinirle konuşurken derin bir nefes aldım.
Gusüllü müydüm neydim? Nerden geliyor lan bu şans?
Josh'un telefonu duvara fırlatmasıyla olduğum yerde sıçradım.
"Bizim mekanı basmışlar. Kırmızı alarm verilmiş. Bizimkiler de içerde esirmiş. Bu nasıl bi' gündür arkadaş ya?"
"Bizimkiler nasıl esir ya? Kim basıyor lan bizim mekanı. Yürü gidiyoruz." Diyerek dıs kapıya doğru ilerledim. Yine yırtmıştım.
"Sen de ne ballı çıktın ha. Kurtuldun sanma bunların iki katı olarak yazdım deftere."
Josh'un cezayı ertelemesi bile içimi rahatlamamıştı. Kırmızı alarm kolay kolay verilmezdi. Bizimkiler de iki hamlede yenilecek kişiler değil zaten. Umarım O geri gelmemiştir.
Biliyorum biliyorum~ Karmakarışık bir bölüm yazdım. Bir sonraki bölümde her şey çözülecek. Vote ve yorumlarınızı bekliyoruum~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğukkanlı.
Mistério / SuspenseKendi patronunu ve kurbanlarını seçen, yediği kazıklar yer yüzünden gökyüzüne kadar uzanan, abisiyle baş etmeye çalışan genç bir katil. Bu genç katilin kaderinin ne olacağını yakında öğreneceğiz. Hayatta kalabilecek mi? Zorluklarla başa çıkabilec...