Bölüm 19

169 8 1
                                    

Selamün aleyküm. Yeni bölüm geç geldi üzgünüm. İNŞALLAH beğenirsiniz.

 

Bölüm şarkısı  Cici Kızlar-Delisin

İyi okumalar.

Not:Bu bölüm de Şebnem'in ağzındandır.

Mutfak... Aslında keyifli vakitler mutfakta geçer. Ben,Şebnem Gürsoy olarak burada vakit geçirmeyi seviyordum boş vakitlerimde. Hobilerim arasında başta geliyor. Ama becerebiliyor muyum,işte tam a bu noktada emin değilim.

       Yine o günlerden birinde açtım televizyonu,önüme gelen ilk şarkıyla yemek yapmaya başladım. Yemek de yaptı,pasta da. Pasta çikolatalı,en sevdiğim! Önüme hangi şarkı geldi bilin bakalım? 

Delisin-Cici Kızlar. Çok severim bu şarkıyı. Eşlik etmeye başladım. ''Ah kalbim,ben senden çok çektim,söyle nedir bu halin,VALLAH sen delisin delisin''  Soğanları doğramaya başladım.  ''Ne olmuş birden gördüysen onu,ömründe ilk gördüğün erkek o mu?'' bu sözleri söylerken yanıma Selim geldi. Gülümsüyordu. ''Selim bey,siz buralara uğrar mıydınız?'' Gülümseyişi bir an söner gibi olsa da eski haline geri döndü ''Tabii ki Şebnem ne sandın?'' Güldükten sonra sözleirne devam etti. ''Sesisiniz de çok güzelmiş.'' Utanmıştım. Başımı soğanlara çevirdim. Gözlerim yaşarıyordu soğanlardan dolayı. ''Yardım ister misin?'' Ona bakmamaya çalışarak ''Hayır,teşekkürler.'' Ne yalan söyleyim,bana birkaç gündür Yiğit olayından beri soğuk davranıyordu. Kaşlarını 'peki sen bilirsin' anlamında kaldırdı.

     Masaya oturdu. Beni gülümseyerek izliyordu. Ne yani komik mi yaptığımız şey? ''Ne bakıyorsun öyle?'' dedim kaşlarımı çatarak. Güldü ''Yemek yapınca çok sevimli oluyorsun Şebnem.''  Hiçbir şey demedim. Önüme döndüm. Soğanları doğramayı bitirmiştim.  

 ''Ay,harika kokuyor.'' diye mutfağa girdi Almilla.  Selim'e ve bana göz ucundan bakarak ''Şebnem,sen mi yaptın?'' Göz devirdim.  O kadar neşeli bir insan ki  bazen çok neşesiz olduğumu düşünmeme sebep oluyor. ''Evet Almilla,ay Selim ile sen bir rahat bıraksanız da pastayı da yapsam diyorum.'' dedim kaşlarımı çatarak. Selim sinirle nefesini verdi ve ayağa kalktı. ''Hadi gidelim Almilla,ne de olsa birilerinin işi var. Rahatsız etmeyelim'' dedi yandan bana bakarak. Almilla başını salladı ve ikisi birlikte mutfaktan çıktı. Telefonum çalmya başladı.

Sinirle telefonu açtım. ''Alo?!'' dediim sanki bütün sinirimi püskürterek. ''Şebnem,canım iyi misin?'' Göz devirmeme sebep olan kişi Melis'ti. ''İyiyim Melis,sen niye aradın?'' elimi belime koydum diğer elimi de masaya koydum. Melis ne kadar sahte bir insandı. Hiç değişmemişti. Küçükken de aynı şimdi de. ''Şey,bugün bir şeyler yapalım mı?'' dedi her zamanki mutlu gibi duyulan sesi kulağımda çınladı.  ''Aslında biraz işim va-'' sözümü yarıda keserek ''hiç itiraz istemem,bugün sinemaya gidiyoruz.'' dedi ve ben konuşmadan kapattı. Şaşkınca birkaç  dakika bakakaldıktan sonra telefonum mesaj sesiyle titreşti ''Saat 14.00'da sinemada buluşuruz!'' Melis yazmıştı. Bu kız ne sinir bir şey ya.  Ama gitmeliyim sanırım. Bugün bir planım da yoktu,zaman geçer hem.

   Pastama döndüm. Vanilyalı,çikolatalı. Çok mükemmeldi. Yemeği sonradan yapıyordum,pasta zaten hazırdı.  Saat'e baktım 13.00'dı. Yani tam bir saatim var. Şimdiden hazırlanmaya başladım. Saçımı toğuz yaptım. Üzerime kot pantolon ve onun üzerine uygun bir şeyler geçirdikten sonra birkaç hazırlık daha yaptım.

     Nereyse vakit gelmişti,dışarı çıkmak için ayakkabılarımı aldım. Ayakkabılarımı aldıktan sonra dışarı çıktım. Birinin kolumu tutmasıyla irkildim. Kolumu tutan kişiye baktığımda bunun Selim olduğunu gördüm. ''Se-Selim?'' Gülümsedi ''Nereye küçük hanım?''  ''Sinemaya.'' dedim. Hala ona kızgındım ve o hala Yiğit 'e neden bu kadar soğuk davrandığını söylememişti. '' Kimle?'' dedi kaşlarını çatarak. Derin bir nefes aldım ''Melis ile.'' Şaşkın gibi duruyordu ''Melis kim?'' ALLAH,ALLAH çattık resmen. Bir de hesap mı vereceğim? Hahaha,hayır. ''Yiğit'in kız kardeşi oldu mu?'' Sinirlenmişe benziyordu. ''Bana düzgün cevap ver Şebnem.'' Al işte sana bela!  ''Emredersin!'' dedim imalı bir şekilde.  

         Selim''benim gitmem gerek,seni bırakacaktım ama madem öyle.'' dedi ve ''Sonra görüşürüz.'' diyerek gitti. Odun! İnsan bir yüzüme bakar. Sinemaya doğru yol aldım. Açıkcası aklımda Öykü vardı yol boyunca. Sonunda sinemaya ulaştığımda Melis onun birkaç arkadaşı ve Yiğit'in de orada olduğunu gördüm. Tam yanlarına gidecekken telefonuma mesaj geldi ''yeni insanlar ha? Güzelmiş-A'' Sinirle nefes aldım. A beni sinirlendiremez. Artık değil.

      Yiğit'in olmasına şaşırmıştım doğrusu. Ne bileyim ben sadece Melis ve ben orada oluruz diye düşünüyordum Yiğit gülümseyerek bana bir adım attı ''Selam Şebnem.'' Gülümsedim ''Selam.'' Yiğit sözüne devam etti ''Biz henüz bir film seçmedik,istersen sen seç'' gülümseyerek teklifini kabul ettim. 

          Romantik filmler bana göre değildi. Macera filmleri? İşte bu olurdu. ''Tamam seçtim.'' diyerek gülümsedim. Melis gıcık bir şekilde  ''Ya Şebnem,niye daha güzel film seçmedin ben korkarım.' Alayla güldüm ''İyi de Melisciğim bu macera filmi,korku değil ki.'' Kaşlarını çattı Yiğit araya girerek ''Melis,lütfen Şebnem bizim arkadaşımız çocuk gibi davranma.'' Melis cidden çocuk gibiydi. Şımarıktı da aynı zamanda. Yiğit bana döndüğünde gülümsemeye çalıştım ''Şebnem Melis'e aldırış etme.'' Şimdi bu kadar insanın içinde rezil etmeyi biliyorum ama bir şey demedim. Yoksa ben Şebnem Gürsoy'um sonuçta! 

     Film gerçekten,macera doluydu,Melis her defasında korktu. Bu da sinirlerimi bozdu tabii ama belli etmedim. Filmden çıktığımızda Melis arkadaşlarıyla takılacağını söyledi biz de kaldık Yiğit ile bir başımıza. İyi mi? Yiğit onlar gittikten sonra yanıma geldi ''Şebnem,istersen biraz yürüyelim ne dersin?'' Başımı olumlu anlamda sallayınca tebessüm etti. 

           Yürümeye başladık. ''Sen.'' dedi. Yürüken ona baktım. Soru soracakmış gibi bir an durdu sonra devam etti cümlesine ''Selim'i seviyor musun?''

Kaçak YalancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin