Selamün Aleyküm. Şimdi bu bölüm yazarın değil, Şebnem'in ağzından.
Özellikle,diğer bölüme gelen vote sayısı az yorum hiç yok.
Cidden yazmayabilirim sırf bundan. Lütfen hatta rica ediyorum iy veya kötü eleştirilerinizi belirtin.
Voteler artsın lütfen.
İNŞALLAH beğenirsiniz!
İyi okumalar.
Ona baktım. Yiğit'e neden güvenmiyordu ki? Onu tanıyor muydu? Yiğit benim çocukluk arkadaşımdı. Tabii,işler dolayısıyla İzmir'den ayrılmıştı. Sonra da pek görüşmemiştik. ''Tamam.'' dedim. Selim kaşlarını kaldırdı ''Öylese içeri,malum misafirin seni bekler.'' Göz devirdim. Sonradan aklıma kahve yapacağım geldi. Ona telaşla baktım ''Selim,ben hakve yapacaktım, sen içeri geç.'' ona yaklaştım ve fısıldayarak ''Ve misafirmize iyi davran.'' dedim. Sessizce dememin sebebi odadan bizi duyabilirdlerdi. Göz devirdi ve söylene söylene gitti. Derdi neydi bunun? Kahveleri yaparken aklı yaptığı ititraf geldi ''Şebnem benim hayatım sensin.'' Derin bir nefes aldım ve aklımda yankılanan bu cümleyi uzaklaştırdım.
Kahveleri hazırladıktan sonra tepsiye koyup servis ettim. Sonra oturduk ve sohbete daldık. Derkeen, Yiğit'in ailesinin yanına gitme vakti gelmişti. Ailesi hala İzmirdeydi ve bizimle sohbet etmekten ailesini unutmuştu. '' Ben kalkıyım.'' dedi Yiğit ayağa kalkarken ''Aileme uğramalıyım sonuçta.'' diyerek ekledi. Hepimizle teker teker vedalaştıktan sonra gitti.
Telefonum mesaj sesiyle titreşti. Kaşlarımı çatmama sebep olan bu mesaj elbette A'dandı.
''Birileri için oyun yeni başlıyor.'' derin bir nefes aldım,hayır beni üzemezdi. Artık değil. Kainat'ın sesiyle bekatığım telefondan ayrıldım ''Şebnem,bir şey mi oldu?'' Ona baktığımda endişelendiğini gördüm. Başımı iki yana salladım. ''Hayır.'' Şüpheli bir şekilde bana baktıktan sonra gitti. Gerçekten,artık A umrumda değildi. Artık beni endişelendiremezdi. O sadece bana telefon başından ahkam kesen biriydi. Umrumda değil. Açıkcası A'yı arama motoruna yazsam cevabı böyler bir sonuç bulunamadı olurdu.
''Selim.'' dedim içeri gittiğimde. Bana baktı. Sinirli gibiydi. Acaba Yiğit ile önceden tanışıyorlar mıydı? Görünüşe göre sorunun cevabını şimdi alacaktım. ''Evet?'' dedi. Kaşlarımı kaldırdım ve gözleirmi kısarak ''Yiğit ile tanışıyor musunuz?'' Gözlerini yana kaydırdı.
''Hayır.'' dedi. Cevap kesin gibiydi fakat emin olamadım. ''Emin misin?'' Bu sefer kaşlarını çatmış,daha da sinirli olduğu belli olarak '' Şebnem bana inanmıyor musun?'' Gözlerimi kırpıştırdım ''Elbette inanıyorum.'' Sahte bir gülümsemeyle ''Öyleyse sorun yok.'' dedi ve yanımdan ayrıldı. Gözümü kapattım. Cidden,derdi neydi? Almilla'nın ''Şebnem'' demesiyle sinirle kapattığım gözümü açtım ''Ne var?'' diye bağırdım. Nefesimi tutuğumu yeni anlamıştım. Bundan dolayı soluk soluğa kalmıştım. ''İyi misin?'' dedi ve elini koluma koydu. ''Evet'' dedim ve bir sinirle kolumu çektim,çantamı alıp evden çıkmak için hazırlandım. Arkamdan gelen Almilla,bir yandan bana laf söylüyor bir yandan koşuşturuyordu ''Selim bozdu morelini?'' Göz devirdim. ''Hayır Almilla! O benim morelimi bozmayı bırak,sinirlendirmez bile. '' dedim ve onun bir şey söylemesine izin vermeden dışarı çıktım. Gerçekten ben ona hiçbir şey yapmamış olmama rağmen derdi neydi?
Hava soğuktu. Ellerimi montumun cebine soktum. Derin bir nefes aldıktan sonra omzumu dikleştirdim ve yürümeye başladım. ''Şebnem,Şebnem!'' adımı söyleyen bu kişiye döndüğümde tandık bir yüzle karşılaştım.
'' Melis.'' dedim. Melis Yiğit'in kız kardeşiydi. Gülümsedi. Hiç değişmemişti. Hala çok güzeldi. Küçükken biraz gıcıktı ama idare ediyordum,ne yapalım. Yanıma bir çocuk edasıyla koşarak geldi. ve sarıldı. ''Seni çok özlemişim.'' dedi ve sarılmayı bıraktı. ''Ben de öyle.'' dedim ve gülümsemeye çalıştım. Cidden,çok yapmacıktı. Gülümsemesi anlam veremediğim sahtelikle doluydu. ''Eee,nasılsın bakalım?'' dedi aynı sahte gülümsemesini koruyarak kaşlarını kaldırdı. ''Hiç.'' dedim. Ne diyebilirdim ki? A diye birisi bizi tehdit ediyor ve biz hiçbir şey yapmıyoruz mu? Kaşlarını çattı. ''Nasıl hiç? Küçükken konuşup dururdun,şimdi anlatacağın hiçbir şey yok mu?'' somurttum. ''Hayır.'' Göz devirerek ''Çok sıkıcısın.'' dedi. Kim ben mi? Yok artık. Dünya'da en son sıkıcı olacak insan benim ama Selim ile yaşadığımız gerginlik benim bile üzerime işlemiş. ''Sen nasılsın?'' dedim konuyu değiştirerek.
Gülümsedi. Bu gülümseyişi çok iyi bilirim ben. ''Her şey harika.'' dedi. Eminim öyledir. Çünkü böyle gülümsediğinde gerçekten mutlu olan bir Melis var karşımda. Birden tlelefonu çaldı,açtı ve konuşmaya başladı. Uzun uzun konuştuktan sonra bana döndü ve gülümsedid ''Gitmem gerek.'' Ben de gülümsedim. ''Sonra görüşürüz.'' Gülümsedi ardından vedalaştıktan sonra gitti.
Biraz yürüyüşten sonra bir parka geldim ve oturdum. Her şey ne kadar güzeldi,buradan elbette. Telefonuma gelen mesaj sesiyle birlikte titredim ''En yakınındayım ama sen fark etmiyorsun-A.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçak Yalancılar
CasualePretty Little Liars adlı dizideki konu Kaçak Gelinler'de olsa ne olurdu? Öykü, Almilla ,Kainat ve Şebnem. 4 genç kızdan biri bir gece kaybolsa ve geri kalan kızlar A adlı birinden mesaj alsa ne olurdu?