Müttefik

1.5K 232 297
                                    

Bir vampir, omuzlarında daima ölümle işlenmiş ve soğukla güçlendirilmiş olan peleriniyle gezerdi. Girdiği her ortamı, bu soğuk ve ölümle harmanlanmış duyguyla mühürler, varlığını da bunlardan doğan ürkütücü hisle taçlandırırdı.

Harry, üç vampirle aynı odada kalmışken, iliklerine kadar üşüdüğünü ve ölümün, bedeninin etrafında açlıkla gezindiğini hissedebiliyordu.

Ancak Louis, her zamanki gibi Harry'nin aksine oldukça rahat davranarak aldığı gardı indirdi, ardından, "Bu senin avlamaya çalıştığın soylu prenses değil miydi?" diye dordu Liam'a.

Liam en başından beri, şu anda evlerine bir hırsız gibi dalan ve tatlı omegasıyla işi pişirmesine engel olan şu adamdan bahsedip dururdu kendisine. Evet, onun bahsettiği gibi tam bir asil olduğu belliydi, ancak o geldiği için şu anda burada tatsız konuşmalar yapılıyordu.

Harry'yi götürmek gibi?

Soylu vampirlerin neden bizzat bu işe karıştığını, neden Harry'yi götürmek istediklerini ya da Harry'nin burada olduğunu nasıl bildiklerini bilmiyordu Louis. Fakat burnuna pek hoş kokuların gelmediği kesindi.

"Tavlamaya çalıştığım da diyebiliriz tabii," dedi Liam sonunda Zayn'le olan gözlerinin bağını kopartıp Louis'ye dönerek. Konuşurken oldukça rahat bir tavır takınmıştı, ancak onun tetikte olduğunu anlayabiliyordu Louis.

"O zaman sana kolay gelsin, kardeşim. Ona, evime böyle gelip benden hiçbir şey alamayacağını anlatırsın."

Louis'nin gözleri yeniden Harry'ye döndüğünde, omeganın kendisine ürkek gözlerle baktığını fark etmişti ancak üzerinde durmadan, "Ee nerede kalmıştık?" diye sordu muzip bir tonlamayla. Korktuğu için kesinlikle suçlayamazdı sonuçta Harry'yi, neyse ki az sonra onun korkusunu söküp alacaktı ve tatlı omega oldukça iyi hissedecekti.

En azından Louis bu yönde düşünmüştü, ama Zayn birdenbire yatakta duran Harry'ye atıldığında, işlerin hiç de istediği gibi gitmeyeceğini ikinci kez anlamış oldu. Zayn, yatakta oturan omeganın koluna asılıp onu yataktan kaldırmak üzereyken Harry güçlü bir çığlık koparmıştı ve tam da o anda, boynunda ölümün soğuk baskısını hissederek durmak zorunda kaldı omegayı kaçırma planları yapan vampir.

Azımsanamayacak, hatta neredeyse kafasının kopmasına neden olacak derecede güçlü bir baskıydı bu. Louis saliseler içerisinde, oldukça rahat bir tavırla ellerini Zayn'in boynuna sarmışken, "Çıplak ellerimle, hiç acımadan ve rahatlıkla kopartırım kafanı," dedi son derece ürkütücü çıkan sesiyle. "Hemen şimdi çek ellerini onun üzerinden."

Harry, karşı karşıya kaldığı Zayn'in kırmızı gözleri yüzünden daha fazla dayanamadığı için gözleri dolduğunda, onun hemen arkasında duran Louis'nin boğazından hırıltılı bir nefes yükselmişti.

Harry'nin duyduğu bu ürkütücü nefesle tüyleri diken diken olsa da, kendisinin kolunu sertçe tutan vampir sonunda vazgeçince, Zayn'in arkasındaki Louis'ye kayan gözleri minnet doluydu.

"Dolunay vaktinde dönüştürülmüş bir vampirle ilk kez karşılaşmıyorum," dedi Zayn ellerini iki yanına serbestçe bırakarak tamamen pes ettiğini gösterirken. "Ama ilk kez en güçlüsüyle karşılaşıyorum. Abarttıkları kadar varmışsın, Louis William Tomlinson."

"Abartmak aptallara özgü bir durumdur. Şayet benden bahsedenin aklı başında olsaydı, bunu kesinlikle yapmazdı ve adımı dahi ağzına alamazdı."

"Artık boynumu bırak," dedi Zayn onun dediklerini oldukça haklı bularak. Çünkü dediği gibi eğer Louis'yi tanıyan birisinin aklı başında olsaydı, kesinlikle adını ağzına bile alamazdı. Yine de bu, onun yüzünden kurtlar ve vampirler arasındaki anlaşmanın bozulmak üzere olmadığı anlamına gelmiyordu. Omegayı bir an önce buradan almalı ve sürüsüne geri vermeliydi. Sürüde ona ne yapacakları da umurunda değildi.

𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐁𝐨𝐫𝐧 𝐎𝐟 𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝//𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin