Katil Vaatleri

1.7K 222 263
                                    

Bölüm bariz bir şekilde aceleye geldi, bunun için çok üzgünüm ama tatile çıkıyorum ve buralarda olmayacağım için bu şekilde olmak zorundaydı... Keyifli okumalar, bir kısmınızı sıkıca kucakladım.

Medya: Prisoner-Raphael Lake

Vaatler; her zaman kötülerin altın tepside sundukları zehirlerdi. Zehirli vaatler size bir anlaşma gibi sunulur, ancak en nihâyetinde kendi sonunuzu hazırlamanıza sebep olurlardı.

Yani Harry ve Louis müttefik değillerdi, olamazlardı da.

Bir katilin kurbanıyla olan anlaşması; yalnızca kurbanın ölümünü hızlandırırdı ve Harry, Louis'nin kan kırmızısı gözlerinde kendi yansımasına bakarken, aslında sadece ölümüyle, ölüsüyle göz göze gelmiş gibi hissediyordu.

Yine de vampirler hakkında bilgi edinme isteği, aslında tamamen merakından değildi. Bu bir kurtuluş anahtarıydı aslında ve kendi ölümünü izleyebildiği gözlerin içerisinde, aynı zamanda kurtuluşunu da görebiliyordu.

Ama bir problem vardı.

"Üç vampirle aynı evdeyken, üstelik arkadaşım da buradayken neden bu riski alayım?" diye sordu Harry, aynı zamanda kollarını onun boynundan çekerek ellerini kucağına bırakmıştı.

"Arkadaşına, erkek arkadaşın olduğumu söyleyerek bir risk almadın mı zaten?"

Harry onun gülümseyen suratına bir yumruk atmak istese de, kaşlarını çatarak şaşkınlığını gizledi ve, "Sen bir alfa değilsin," dedi. Ancak Louis devam etmesine müsaade etmeden, "Tanrı'ya şükürler olsun ki evet," demişti gözlerini devirip derin bir soluk vererek.

Harry'nin kaşları daha da çok çatılırken, "Gerçekten," dedi dişlerinin arasından, kendisini ters bir tepki vermemek adına frenlemeye çalışarak. "Tanrı'ya şükürler olsun ki bir alfa değilsin."

Louis'nin dudaklarındaki tehlikeli tebessüm, ürpertici bir sırıtmaya yerini bıraktığında, "Ve sonuç olarak arkadaşın da bir aptal değilse yalan söylediğini anlayacaktır," demişti hiç de alınmamış gibi. Çünkü gerçekten... Bu konu üzerinden kendisine atılan laflar birer iltifattı ona göre. "Gerçi siz kurt musunuz, koyun musunuz pek anlaşılmıyor ama... Yani şu bir şeyleri sorgulamadan körü körüne kabullenmeniz yüzünden belki şans senden yana olur ve arkadaşın aptal bir koyunsa şayet, bu tesadüfü sorgulamaz."

Sırıtması daha da genişlediğinde, tehlikeli bir ifadeyle parlayan gözler kısılmıştı. Harry onun iyice ortaya çıkmış olan köpek dişlerine odaklanmadan edemedi. O anda sorguladığı şey, konuştuğu şeylerden çok farklıydı; Louis'nin korkutucu bir yanı vardı olduğunu düşünüyordu Harry ve bu kesinlikle sadece dişlerden ötürü değildi. Ona baktığında ürperiyordu.

"Ee?" dedi Louis keyifli bir sesle. "Zaten battın, daha da batacak mısın?"

"Hayır."

Louis'nin yüzü daha da keyifli bir hâl alırken, Harry'ye yaklaşarak, "O zaman büyük bir zevkle seni batıracak olan kişi olma görevini üstleniyorum," dedi ve Harry'nin yüzünü avuçları arasında kıstırarak, dudaklarını omeganın sıcak ve ıslak dudaklara bastırdı beklemeden.

Harry kiminle dans ettiğini henüz bilmiyordu, bu yüzden de artık Louis takdim edecekti kendisini.

Harry, ağzının içerisine sızan dil yüzünden irkilirken, damağında hissettiği gıdıklayıcı dokunuş, onu itmek için omuzlarına koyduğu elinin, bulunduğu yere sıkıca tutunmasına sebep olmuştu biraz şaşkınlıkla.

𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐁𝐨𝐫𝐧 𝐎𝐟 𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝//𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin