hitoshi ve (y/n)'nin bir mesajlaşma uygulaması aracılığıyla tanışıp konuşmayı ilerletmeleri ve bu sırada bazı olayların yaşanmasıyla gelişen bir hikaye.
- Y/N esaslı hayran kurgu
- Texting/ Düz yazı
- Cringe ögeler içermektedir
- Yazarın ilk kitab...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
EĞER ŞU AN BULUNDUĞUN ORTAMI ANLATMAK İÇİN KULLANABİLECEĞİN TEK BİR KELİME OLSAYDI BU KELİME KESİNLİKLE 'GERGİN' OLURDU. çünkü şu an gerçekten ortam fazlasıyla gergindi.
dışarıdan bakan birisi için eğlenen bir grup genç olarak gözüküyor olabilirdiniz ama aslında öyle değildi.
ortamı yumuşatmak için kimsenin anlamadığı ve gülmediği şakalar yapmaya çalışan kirishima, kirishima'ya destek vermek adına aptalca şeyler söyleyen sero, odanın bir ucundan seni cesaretlendirmek için göz kırpan mina, yanına oturup ölümcül bakışlarını denki'ye gönderen shinsou, shinsou'nun delici bakışlarından kaçınmak için jirou'ya sığınan denki ve denki'yi korumak için ona sarılan jirou... oh bir de oturduğu yerde gerginlikten çatlayan sen.
"um... sizi evime boş boş oturmanız için davet etmedim aslında." homurdandın. shinsou bakışlarını sonunda denki'den ayırıp sana döndü ve hafifçe gülümsedi.
"doğru, aslında size söyleyecek bir şeyimiz var." shinsou gözlerini seninkilerden ayırmadan ellerinizi birbirine geçirdiğinde kalbinin göğüs kafesini kırarcasına hızlı attığını hissettin. yutkunarak gözlerini shinsou'dan kaçırdığında denki'nin dikkatle ikinizin birleşik ellerine baktığını fark ettin.
pekala, kötü hissetmiştin. sonuçta denki uzun süredir sevdiğin çocuktu ve bir anda başkası gelmişti. shinsou'yu sevmediğinden değil elbette ama bu garip bir histi ve üstüne üstelik denki ile shinsou'nun çocukluk arkadaşı olması olayı daha da garipleştiriyordu.
"(y/n)'den hoşlanıyorum." dedi shinsou bir anda. huh... gerçekten böyle şeyleri bir anda söylemeyi seviyordu.
"görebiliyorum." dedi denki huysuzca. "ne ara? benimle konuşmamanın sebebi bu muydu (y/n)?"
omuz silktin. herhangi bir 'drama' yaşanmasını gerçekten istemiyordun ve sen duygularını çok net bir şekilde anlamıştın. denki'ye karşı hissettiklerin çocuksu şeyler olmakla birlikte geçiciydi ve denki'nin seni geri sevmeyeceği çok açıktı. öteki yanda da shinsou vardı... kötü hissettiğin zamanda yanında durmuş ve seni iyi hissettirmeye çalışmıştı.
shinsou sevgiyi hak ediyordu ve ona bunu verecektin.
"bak denki... açık konuşacağım. bir süre önceye kadar senden hoşlanıyordum." denki duraksadı ama şaşırmış gibi değildi. "ama sonra sen ve jirou'nun yakın olduğunuzu fark ettim ve... size geldiğimiz o gün konuşmanıza tanık oldum..." herkes sessizce seni dinlerken anlatman gereken her şeyi sakince anlattın. artık her şeyi açığa kavuşturduğunu düşünüyordun.
"demek daha önce de konuştunuz ha?" başını salladın.
"ama dediğim gibi konuştuğum kişinin shinsou olduğunu bilmiyordum." denki düşünceli bir şekilde başını salladı ve sana baktı.
"şey (y/n)... eğer bir şekilde duygularını incittiysem gerçekten özür dilerim ve arkadaşlığımızı bozmayı gerçekten istemiyorum..." jirou denki'ye katıldığını belli ederek başını salladı.
"evet, denki'ye katılıyorum. en yakın arkadaşlarından biri olarak duygular konusunda bencil davrandım ve senin ne hissettiğini hiç düşünmedim bile. gerçekten çok özür dilerim (y/n). benimle arkadaş kalmayı kabul edecek misin?"
birkaç dakika sessizce onlara bakıp büyük bir kahkaha patlattın. kimseyle arkadaşlığını bozmaya niyetin yoktu ve denki ile jirou senin için önemli insanlardı. ufak bir şey yüzünden onlarla aranın bozulmasını istemiyordun.
oturduğum yerden kalktın ve onların ortasına oturup iki kolunu ikisinin omuzlarına atıp onları kendine doğru çektin.
"aptallar, sizinle arkadaşlığımı bozabileceğimi mi düşündünüz cidden?!"
ve günün geri kalanında bir sürü film izleyip konuşmadığınız zamanı telafi ettiniz.
bu bolum jirou ve denki ile arayi duzeltmek icindi
