hitoshi ve (y/n)'nin bir mesajlaşma uygulaması aracılığıyla tanışıp konuşmayı ilerletmeleri ve bu sırada bazı olayların yaşanmasıyla gelişen bir hikaye.
- Y/N esaslı hayran kurgu
- Texting/ Düz yazı
- Cringe ögeler içermektedir
- Yazarın ilk kitab...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"HİTOSHİ! HİLE YAPMAYI KES ARTIK!" oyun konsolunu elinde sıkıca tutarak hile yapmaya çalışan sevgiline öfkeyle bağırdın. bugün shinsou ile birlikte onun evinde buluşmaya karar vermiştiniz ve sıkılmamak için de oyun oynamaya başlamıştınız ve diğerlerine de haber verip oyunu sesli olarak oynamaya karar vermiştiniz. yaklaşık bir saattir oyunu oynuyordunuz ama shinsou son yirmi dakikadır senin oyun oynarken ciddileşen suratına bakıp bakıp gülümsüyordu.
eh, bu hile değil de neydi?
"hile yapmıyorum ki..." shinsou gözlerini senden ayırıp devam etmekte olan oyuna çevirdi. takımı olduğunuz grubun yavaş yavaş kaybettiğini gördüğünde sırıttı.
"ben oynamayınca durumunuz gerçekten çok kötü değil mi?"
"HA?! HAYIR BİZ KÖTÜ DEĞİLİZ BU SADECE BİR STRATEJİ!" denki'nin sesi kulaklıklarınızda çınlayınca yüzünü buruşturdun. kabul etmek gerekirse shinsou olmadan gerçekten berbattınız ama arkadaşların bunu kabullenmek istemiyordu.
"EVET EVET DENKİ HAKLI! KARŞI TARAF BİZİ GÜÇSÜZ SANSIN DİYE ŞEY ETTİK!" mina denki'ye destek çıkarcasına bağırdığında gülerek başını shinsou'nun omzuna yasladın.
şu an dünyanın en mutlu insanı belki de sendin. shinsou tam yanındaydı, tüm arkadaşlarınla aran iyiydi ve eğleniyordunuz.
başka ne isteyebilirdin ki?
"(y/n)? oyuna yeniden başlayacağız. oynamaya devam etmek istiyor musun?" shinsou bir elini beline sararken yavaşça mırıldandı. ses tonundan oyuna aslında devam etmek istemediği belli oluyordu. ona gülümsedin ve oyun konsolunu koltuğa bırakıp shinsou'nun kucağına tırmandın.
"oyun oynamak istemiyorum..." dedin ve başını shinsou'nun boynuna saklarken bacaklarını onun beline doladın. shinsou gülerek oyunu kapattı ve kollarını beline sardı.
"güzel, ben de öyle tahmin etmiştim." shinsou'nun elleri ritmik bir şekilde sırtını okşarken gözlerini kapattın.
huzurlu hissediyordun.
"toshi..."
"hm?"
"..."
"bir şey mi oldu?" shinsou merakla kaşlarını çatıp sana bakmaya çalıştığında onun boynuna daha sıkı sarıldın ve yüzünü sakladın.
"hayır... sadece şunu söylemek istedim..." duraksadın. pekala, söylemeye biraz utanmıştın çünkü shinsou gerçekten açık sözlüydü ve tek bir sözüyle bile yüzünü kızartabilirdi.
"neyi?" iç çektin ve yüzünü sakladığın yerden çıkarıp shinsou'ya baktın. kaşların çatılmıştı.
"şu anda... seni... öpmek... istiyorum..."
shinsou bir an duraksadı ve şaşkınca sana baktı. yutkunduğunda shinsou'nun dudağının bir kenarının kıvrıldığını gördün.
"(y/n)... sen ciddi misin?" sorgularcasına tek kaşını kaldırdığında shinsou kısık sesli bir kahkaha attı. "biz sevgiliyiz biliyorsun değil mi? beni öpmek için izin istemene gerek yok." hafifçe sırıttın ve omuz silktin.
"böyle şeylere alışık değilim. hâlâ biraz gergin hissediyorum." shinsou başını salladı ve ellerini beline yerleştirdi.
"sorun değil." bir anlığına duraksadı ve dilini alt dudağında gezdirdi. "hâlâ öpmek istiyor musun yoksa senin yerine ben mi yapayım?"
derin bir nefes aldın ve daha fazla beklemeden ellerini shinsou'nun yanaklarına yerleştirerek yüzünüzü yakınlaştırdın.
"şey, seni gerçekten seviyorum toshi."
ve dudaklarınızı birleştirdin. shinsou ilk başta şaşkınlıktan olsa gerek öpüşüne karşılık verememişti ama sonradan dudağının üzerinden sırıtıp bir elini sırtına koyup seni kendine daha da yaklaştırmıştı.
"dudakların her geçen gün tatlanıyor mu bana mı öyle geliyor?" diye mırıldandı shinsou dudaklarınızı sonunda ayırınca. dilini dudaklarında gezdirdin ve sırıtarak shinsou'ya baktın.
"hm? öyle mi düşünüyorsun? bence bu teoriyi beni her gün öperek test edebilirsin." shinsou hafifçe öksürdüğünde yanaklarında ufak kızarıklıklar oluştuğunu gördüğünde gülerek yanaklarını sıktın.
"demek sen de bazen kızarabiliyormuşsun!" shinsou gözlerini kapatıp hafifçe güldü ve kollarını beline sardı. yüzündeki kocaman gülümsemeyle kollarını onun boynuna saradın.
ve günün geri kalanını birbirinize sarılıp uyuyarak geçirdiniz...
bundan sonraki bolumlerde (y/n) ile shinsou'nun random zamanlari olacak
