Stargazing İnto Your Eyes𑁍Jikook| omegaverse

𑁍One 𑁍

https://archiveofourown.org/works/27189688 original author ao3 tanjip

Stargazing Into Your Eyes by tanijp - 방탄소년단 | Bangtan Boys | BTS https://archiveofourown.org/works/27189688 @ao3org

Seme jimin
Uke kook

Keyfli okumalar şekerparelerim 👋🏻
Yorum ve voteyi unutmayın!🙏💜

.........

Açık mavi bir vuruş, ardından biraz daha koyu bir vuruş ve ardından biraz kirli beyazlar, biraz daha beyazlar ve gökyüzü karışımı, vuruşlar ardına vuruşlar, sanatçının amaçladığı tüm yaratımı oluşturmak için yavaş yavaş bir araya geliyor, ustaca kanvas kumaşın pürüzlü yüzeyinden kayıyordu.

"Majestelerine selamlar"

kibar ses fırçanın hareketini aniden durdurduğunda, sanatçı merakla arkasını döndü.

İşte o, tüm görkemiyle Sylvansile topraklarında var olan sanatçı ve en çekici güzellik, Prens Jeon Jeongguk. Kış gülünün taze düşmüş yaprakları gibi güzel pembe dudakları, içinde yaşayan uzak galaksilerden milyarlarca takımyıldızı olan iri bambi gözleri, uzun omuzlara kadar dökülen saçları, kusursuzca mükemmel bir dağınıklıkta ortadan ayrılmış tatlı koyu kahverengi yumuşak bukleleri, zarif bir şekilde duruyordu. çiçek açmış orkideler gibiydi. Çenesi keskin bir bıçağın kenarları gibi mükemmel bir şekilde yontulmuş, teni sütlü bal gibi pürüzsüz ve yumuşaktı. Ve alt dudaklarının altını süsleyen, güzelliğini doğaüstü bir düzeye çıkaran en güzel minik beni vardı. Ülkenin en güzel Omegası ve Sylvansile kraliyet ailesinin üçüncü prensi olan Jungkook, sadece güzel bir yüz değil aynı zamanda yetenekli bir sanatçıydı.

"İçeri gel"

derin ama yumuşak sesi geniş, lüks odada yankılandı.

Devasa beyaz mermer tesisinin her köşesi, altınların en ince karmaşık desenleriyle doluydu ve savurganlık, kraliyet çığlıkları atan her şeye sarılmıştı. Jungkook'un yatak odası da farklı değildi. Prensin kendisinin yaptığı harika tablolar, lacivert-kırmızı kadife perdeler ve nevresimlerle dolup taşıyordu. Dışında kavisli metal ızgaralı uzun tavan boyu cam pencereler. Köşelerden birinde gururla duran kocaman beyaz bir kuyruklu piyano, pahalı kanepeler ve yüksek sırtlı minderli sandalyeler. Tavandan sarkan büyük, güzel bir avize ve yatağının karşı tarafında, belki yaklaşık 25 ya da 30 metre ötede muhteşem bir şömine.

Hizmetçi içeri girip kibarca selam verdi.

"Majesteleri sizi önemli bir toplantıya çağırdı,efendim. Kraliyet toplantı salonunda hazır bulunmanızı bekliyorlar."

Prens başını salladı.

"Pekala. Lütfen geldiğimi teyit edin. Birkaç dakikaya orada olacağım."

Hizmetçi tekrar eğildi.

"Elbette majesteleri. İyi akşamlar."

Ve sonra bıraktı.

Jungkook fırçasını şövale üzerine indirdi ve içini çekti. Bunun neyle ilgili olacağına dair zaten bir hissi vardı. Boyalı ellerini ıslak bir havluyla sildi ve odasından imparatorluk toplantı salonuna doğru çıktı.

"İyi akşamlar. Annemle babamı içeri alabilir miyim?"

Jungkook girmeden önce sorar.

Kraliçe sevgiyle gülümsedi.