Stargazing İnto Your Eyes𑁍Jikook| omegaverse

𑁍Four𑁍

Geç oldu ama yine de burdayım keyifle okumanız dileğiyle 🙂🥀

Vote verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum💐

•┈┈┈••✦ ✦••┈┈┈•

Jimin konuşmaya başlamadan önce uzun bir duraksadı.

Çiftleşme bundan çok daha fazlasıdıydı. İki kurda pranga takmak sadece bir işaret değildi." Seni elimden geldiğince mutlu ve rahat tutmaya çalışacağım. Sana söz veriyorum."

Jungkook'un kalbi içinde gümbürdüyordu. Alfa o kadar olgundu ki, sözleri Jungkook'un kalbinin derinliklerine işliyordu. Omega'sı, Alfa'nın söylediği rahat sözlere bayılıyor ama Jungkook onu bir gündür tanıyordu, ya Jungkook'u baştan çıkarmak ve onunla çiftleşmek için yalan söylüyorsa. Jungkook, sözleri ne kadar yatıştırıcı hissettirmiş olursa olsun, Omega'sı Alfa'ya ne kadar güvenmeye istekli olursa olsun ve boynunu ne kadar açsa da, onun maskaralıklarına kanmayacaktı.

Jungkook başını salladı ve konuştu, düşüncelerini topladı.

"Teşekkür ederim. Bunu takdir ediyorum."

Jimin gülümsediğinde  tanrı korusun ama Jungkook'un kalbinde bir şeyler dönüyordu. Jungkook bakışlarını indirdi ve yatağın ortasında bir bariyer oluşturmak için yastıkları, minderleri getirmeye başladı. Jimin, Omega'sının bir savaş alanında bir sığınak inşa etmeye çalışıyormuş gibi gergin bir şekilde kumaşları yığmasını izliyordu.

Jimin keyifli bir kıkırdama kaçırmamak için dudaklarını birbirine bastırdı. Omega bir velet ve özsaygısı olan liberal biri gibi görünmeye çalışıyor olabilirdi ama Jimin'in kocasını ilk düğün gecelerinde bulan tek şey kesinlikle sevimli bir çocuktu. Kendine özgü bir şekilde sevimliydi. O kadar güzel, o kadar çekici ki Jimin hala böyle güzel bir Omega ile evli olduğuna inanamıyordu. Kokusu bile sevimli, yavru köpeklere benziyordu, sütlü yumuşak bir kokunun tatlı meyvelerle karışımı veya çilek ve kızılcık ile karıştırılmış ahududu içindeki yaban mersini gibi tüm çeşitli olgun meyvelerin bir karışımı olabilirdi. Aynı zamanda çok lezzetli ve yumuşaktı. Tıpkı Jungkook gibi. Çok güzel ve yumuşak. Belki Omega'da biraz küstahlık vardı ama Jimin onun içinde yumuşak, tatlı bir erik olduğunu biliyordu. Bunu hissedebiliyordu. Sözlerinde kötülük yoktu.

Jimin, Jungkook'un iki yorgan getirmesini izliyor ve bu  bile onun kalbini eritiyordu. Jungkook kocasını sevmiyor ama yatağın her iki tarafını da kendisi organize etmişti ve yorganları getirmişti. Jungkook'un hiçbir şey söylemeden diğer tarafa yattığını ve yorganı çenesine kadar çekip sırtını tersine çevirdiğini gördü. Jimin gülümsedi ve yavaşça Jungkook'un yanına yattı. Bir engel olsa bile, birbirlerini tanımasalar da Jimin Omega'sına çoktan aşık olmuş veya olmamış olabilirdi. Yatağının etrafında dolaşan yumuşak tatlı kokusu, Jimin'i saf bir coşkuyla sarıyordu. İstemsizce yüzünü yastığa gömdü ve uzun nefesler aldı. Omegasının kokusunun tadını çıkaran kurdu sersemlemiş ve mutluydu. Jimin yatak lambalarını kapattı ve sessizliğe gömüldüler. Uyku bugün daha tatlıydı, eşiyle ilk gecesi, onun Omegasıyla. Belki Jimin'in beklediği gibi değildi ama yine de mutluydu. Alfa'sı, Omega'larını etkilemek için çaresizdi.

Jimin hayatı boyunca her zaman ilgili Omegalarla çevriliydi. Hayatında hiç kendisine ilgi duymayan biriyle tanışmamıştı. Her zaman ilgi odağı olmuş, her zaman övgülere boğulmuştu, ülke çapındaki Omega'lardan tonlarca hediye ve biblo almıştı. Omegas'tan kraliyet eşi olması için tonlarca teklif aldıklarında hepsini reddetti çünkü evliliği düşünemeyecek kadar meşguldü, aile görevleri ve diğer şeylerle doluydu. Jimin bir gün evlenip evlenmeyeceğinden bile emin değildi ama bir şekilde Omega babası bir gece geç saatlerde elinde bir parşömen ve bir resimle geldiğinde Jimin aniden böyle bir yüzü reddedip reddedemeyeceğinden emin değildi. Omega'nın babasının elindeki resminin parşömeni okumaya başlamadan önce bile, her kabuğundan ve darbesinden yayılan güzellik vardı.