Amor - 1

3.1K 93 338
                                    

Kendimi aynada son kez kontrol ettim. Siyah, belime kadar uzanan sırt dekoltesi ve derin bir yırtmacı olan bu kısa elbise ile gerçekten güzel görünüyordum. Dekolteli kıyafetler tercih etmediğimden olsa gerek biraz tuhaf hissediyordum böyle.

Gözlerim elbisede takılı kalırken aklım tekrardan hayal kırıklığı ile dolu o güne gitmişti.

~~~

Özge'ye yaklaştım ve kulağına fısıldadım.

Afra : Bekleyin beni, çantamı kafeteryadan alıp geliyorum.

Özge kafasını sallandıktan sonra kafeteryaya doğru gitmeye başladım. Türkiye - Arnavutluk maçı güzel geçmişti, bizim çocuklar rakibi mağlup etmişti ve Avrupa şampiyonası elemelerinde iyi bir şekilde ilerliyorduk.

Milli takım oyuncuları hepimizin ortak arkadaşlarıydı, bir kişi hariç.
Merih, benim için bir arkadaştan çok daha farklıydı, ona karşı çok başka duygular besliyordum ve hislerim gün geçtikçe artıyordu. Bu durum arkadaşlığımıza zarar versin istemiyordum bu yüzden duygularımı bastırmaya çalışıyordum. Ne kadar başaramasam da çalışıyordum işte.

Düşüncelerimden sıyrılıp maç öncesi oturduğumuz masaya doğru ilerledim, neyse ki çantam koyduğum yerde duruyordu. Çantamı aldım ve kafeteryadan çıktım.

Soyunma odasının önünden geçerken kendi ismimi duymam ile merakıma engel olamadım ve dinlemeye başladım.

Çağlar : Şu Afra'nın yakın arkadaşı olan Hazal mı?

Merih: Evet o Hazal, yani sevgili değiliz ama flörtleşiyoruz gibi. Yakın davranıyor bana, samimi, eğlenceli ve güzel bir kız. Hoşuma gidiyor onunla konuşmak, vakit geçirmek.

Duyduklarım karşısında şoka girmiştim, Hazal benim Merih'e karşı olan duygularımı bildiği halde nasıl yapabilirdi böyle bir şeyi?

Cengiz : Alakasız ama bence Afra'nın sana karşı bir ilgisi var, abartmıyorum sana gülümsemesi bile başka. Eğer Afra senden hoşlanıyorsa ki bence öyle-

"Ben de öyle düşünüyorum. " dedi Dorukhan, Çağlar'da katılıyorum dedi ve Cengiz konuşmaya devam etti.

"Afra senden hoşlanırken en yakın arkadaşı ile bir şeyler yaşaman ne kadar doğru olur?"

Birkaç dolap kapatma sesinden sonra Merih konuşmaya başladı.

"Benim yapabileceğim bir şey yok. Afra ve ben olamayız. O benim sadece arkadaşlar olarak gördüğüm biri. Hoşlantı konusunu da kapatın benlik asla öyle bir şey yok ve olmayacak da. Benim Hazal ile olan iletişimim Afra'yı ilgilendirmez istediğim kişiyle ilişki yaşayabilirim, Afra'nın yakın arkadaşı sıfatında olması beni ilgilendirmiyor."

Duyduklarımdan sonra olduğum yerde kalmıştım. Neler dinlemiştim ben az önce? Merih ve Hazal arasında ciddi bir şeyler dönüyordu ve ben bundan habersiz Merih ile olma hayalleri kuruyordum. Nereden bilebilirdim ki en yakın arkadaşımın bana bunu yapacağını?

Ne kadar süre orada öylece dikildim bilmiyorum, gözümden akmaya başlayan yaşların vermiş olduğu acı hissiyatı ile kendime gelmiş ve yaşadığım hayal kırıklığı ile kızların yanına dönmüştüm.

~~~

Hatırladığım şeyler ile o gün bana acı veren gözyaşları tekrardan akmaya başlamış olacak ki kalbimde bir sızı hissettim.

Hangi yaşadığıma üzülmeliydim? En yakın arkadaşımın ihanetine mi? Yoksa sevdiğim adamın aşkıma karşılık vermeyişine mi?

O gün'den sonra evden dışarıya pek çıkmadım. Zaten Merih ve Hazal'ın iki gün önce beraber akşam yemeği yediğini duyduktan sonra çökmüş olan ben daha da çökmüştüm.

Querencia | Merih DemiralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin