karacaburcu 'ya ithafen..
Multide Leonard
-Rosemary -
Odanın ısısı babamın ve abimin kavgası hareketlendikçe düşüyordu. Onları takmamaya çalıştım. Annem ellerimi tuttu. Kafamı ona doğru çevirdim. Bana anlayışla gülümsüyordu. Gözlerimi devirmek geldi içimden. Kafamı başka yöne çevirdim. Vitrine baktım sonra yanındaki aynaya. Saçlarım siyahtı. Kömür gibi kap kara ama ten rengim onunla tezatlık oluşturuyordu. Bem beyaz bir cildim vardı dışarıdan bakan birisi benim hayalet olduğumu bile dusunebilirdi. Burnum küçüktü, küçük ve şirin bir buruna sahiptim.
Miğdem bulandı ben ve şirinlik komik olmayalım lütfen. Neyse boyum çok uzundu sınıfta kızların en uzunu bendim tabii erkeklerden de bir çok kişiyi geçiyordum boyum 175'di ama her ay ikişer santim uzardı. Ah ne muhteşem evet bir yıldır böyle doktora da gittik ama o bu olanların normal olacağını endişelenmemim bosa olduğunu söyledi.
Normal bir kız değildim hiç de öyle olamamistim. Olsun yine de bundan hiçbir zaman şikayet etmedim farklı olmak iyiydi aslında ama tabii bazen hatta çoğu zaman yorucu ve sıkıntılı olabiliyordu. Aynı şu anda da olduğu gibi.
Babam" ah yeter artik Leo!!! Seninle daha fazla tartışamam öyle olmalıydı ve de oldu bilemezdik hiçbirimiz güçlerinin bir anda ortaya çıkacağını. Güçlerinin olmadığını sanıyorduk. Ve olmaması da normal olacağından üstüne gitmedik seninle daha fazla bu konuda konuşacak değilim tamam mi??!! "dedi sonunda dayanamayarak. Eh haklıydı bi yerde de çok bile dayanmıştı.Abim öfkeyle soludu ve "ah, bilemezmiş. Ne saçmalıyorsun sen ha ya başına kötü birşey gelseydi tabii bundan daha kötü ne olabilir şu hale bak neler oldu. Bizi ne gibi aptal birşeyin içine soktunuz soylesenize?? " ah evet herşey daha da berbatlaşıyordu.
Annem ortamı yumuşatmak için tekrar araya girdi"hey bakın sakin olun Rosemary 'nin canı da sıkkın ve siz bununla üzerine daha bi tuz biber oluyosunuz. Kendinize gelin. Ve kavganızı başka bir yerde yapmaya devam edin. "Annemin bu söylediklerinden sonra kimseden çıt çıkmadı.
Sıkılmıştım artık bu olanlardan çok da uykum vardı ayrıca. "Im.. izninizle ben yorgunum odama çıkıyorum "dedim ama bu izin istediğimden dememistim bu benim kısaca bıktım sizden biraz başımı dinliycem deme şeklimdi. Annem "tabii hayatım. "dedi. Gülümsedim ona tabii o da bana karşılık verdi. Arkama bile bakmadan seri adımlarla üst kata çıktım.
Şirin bir evimiz vardı. Annemin sevdiği şekilde dekor edilmişti. Viktoria tarzı.. hiç sevmem ama onu kırmamak için seviyormuş gibi yapıyorum. Ah size ailemi tanışmadım.
Annem -Adela ismi gibi asildir. Saçları düz ve kumral sarıya çok yakın bi tonda gozleriyse yeşil ve ince bir bele sahip.
Babam-Kevin oda ismi gibi yakışıklı evet babamı çok kıskanırım yaşını pek göstermez siyah dalgalı saçları var ah birde elementi var babamın elementi toprak o bir muhafız yani eskiden öyleymiş annemin ise su, Ah sabahleyin elementin kullanırken gördüm ve elementini kullanırken saçları ve gözleri elementin rengini alıyo müthiş bişey.
Ah birde biricik (! )abim var -Leonard evet o da isminin özelliğini taşıyo cesur.. abimin dış görünüşü kas yığını gözleri -söylediklerine göre -annaneminkiler gibi gri elementiyse dedeminki gibi hava, beni çok seviyor bende onu öyle son günlerde benim içinse fazlasıyla endişeli.
Neler oluyor hiç bi fikrim yok. Odamın ortasında boş boş dikildiğimi fark edince sallanan sandalyeme oturdum. Sallanırken yanımdaki minik çerçeveyi elime aldım elimi resmin üzerinde gelişi güzel gezdirdim. Ailecek resimde gülyorduk ne dert vardı ne de tasa resimde 8 yaşındaydım abimse 12
Abim beni kollarımdan tutmuş çenesini de omuzuma dayamış glüyorduk. Aynı pozu annemle babam da vermişti. Eski günleri özlemiştim. İçeride birinin varlığını hissettim, bana doğru yaklaşıyordu sesimi çıkarmadım. Parfümünden tanımıştım onu. Gülümsedim gelen abimdi. Elimden çerçeveyi aldı ayağa kaldırıp beni kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı. Yavaşça sallanmaya başladık. Öyle huzurluydum ki. Keşke hep yanımda olsa gece gündüz demeden. "Neden yatmadın saat geç oldu. " dedi. Başımı yüzünü görebilecek bi şekilde kaldırdım "uykum yok" yalan.... koca bir yalanı çok uykum vardı bi yatsam seneye anca uyanırdım.
Ama uyuyamazdım eğer uyursam yine kâbus görürdüm. Bunu göze alamazdım.
Abim alnıma öpücük kondurdu ve bana iyi geceler deyip çıktı.
Yatağıma doğru yavaşça ilerledim, kendi kabusuma. Yorganı açtım ama içine girmedim. Perdeyi çektim. Mavi ay odamın sadece yatak kısmını aydınlatmaya yetmişti. Elimde olmadan titredim. Ayaklarım tutmadı yere çöktüm. Gözümden bir damla yaş geldi. Elimi yüzüme deydirdim. Elimi geri cektiğimde dondum kaldım. Kan. Gözümden kan gelmişti. Odamın küçük bir lavobosu vardı. Güçlükle ayağa kalktım. Seke seke kapıya ulaştım. Midem bulanmıştı aynadan yansımama baktım. Gözümün içi kanlanmıştı. Ama asıl dikkatimi çeken o olamazdı. Aman Tanrım bana neler oluyordu böyle!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suya Düşen Kan
FantasíaHava soğuktu , rüzgar kendini fazlasıyla belli edercesine esiyordu. Yol karanlıktı. Fazla karanlık. Koşar adımlarla hızını hiç kesmeden ilerliyordu. Arada bir de arkasına bakmayı ihmal etmiyordu. kimdi onlar, ne istemişti ondan. Kıyafetlerine bak...