6. BÖLÜM

35 7 0
                                    

Rosemary

Yine aynı kâbus. Yine aynı bela. Bıktım artık. Neden hep aynı rüya. Neden her seferinde bu suçluluk duygusunu hissetmek zorundayım? Neden acı çekmek zorundayım? Ama tam olarak hatırlayamıyorum. Yani hatırlıyorum evet ama adamların yüzlerini hatırlayamıyorum. Hatırlamak da istemiyorum zaten. Şimdi odamın balkonunda oturuyorum. Hava esiyo, soğuk. Üzerimde battaniyem var.
Sonra aklıma dank ediyor. Bugün akademiye başlıyorum.
Abimle bölümlerimiz aynı ama o benden sınıf olarak büyük hemde baya.
Daha çaylağım. Güçlerimi nasıl kullanacağımı bile bilmiyorum. Çok güzel yani herşey cidden harika. Herkese rezil olacaktım.
Güneş ışığı birden yüzüme vurdu. İçim kıpır kıpır olmuştu.
Mutluluk dalgaları yayıyordum sanki şuanda etrafa. Güneşin doğuşunu izlemek beni mutlu ediyordu. Aynı zamanda da bir yanım buruk bir şekilde gülümsüyordu. Son kez doğan güneşe bakıp gülümsedim ve battaniyemide alıp içeriye girdim.

Yatak başlığında ki saate baktım. Saat 05:48'di. Şaşırdım. Sonra sevindim. Bugün diğer günlere oranla daha fazla uyumuştum. Yine kâbus görmüştüm. Ama fark etmezdi benim için önemli olan uyumaktı.
Al işte anormaldim. Aslına bakarsak kimse normal değildi. Herkes farklıydı.

Kıyafetlerimi ayarladım. Ve kendimi odamın küçük banyosuna sürükledim. Banyoya girip sıcak suyu açtım. Ve kendimi huzura teslim ettim. Yarım saat sonra banyodan çıktım. Annem çoktan uyanmış olmalıydı. Babamda birazdan uyanırdı. Malesef abimi uyandırma işi bana kalıyordu. Çünkü onu bir tek ben uyandırabiliyordum.
Hızlı davranmam gerekiyordu. Öğrendiğim kadarıyla - annemle babamı konuşurken dinlemiştim-
okula saat 8'de yetişmemiz gerekiyormuş.
Hemen giyindim. Mevsim ilkbahardı ama yine de hava oldukça sıcaktı. Yani bana göre. Ben kışın da üşümezdim. Al işte bir anormallik daha.

Boy aynasından kendimi süzdüm. Ve kimseye benzemediğimi düşündüm. Bazen üvey olduğumu düşünürdüm. Ama evde o kadar çok resmim var ki hatta annem doğum sırasındayken bile babam -nasıl yaptığı meçhul-doğumhaneye girmiş ve doğum sırasında resimlerimizi çekmiş.

Güzel olmuştum. Evet güzeldim. Kabul etmezdim ama öleydim. Kot pantolon giydim koyu renk. Ve üzerime lacivert bol kazağımı geçirdim. Saçlarım belimi geçicek kadar uzundu. Kömür gibi saçlarım hafif dalgalar halinde sırtıma dökülüyordu. Makyaj yapmamıştım
Yapmazdım da.

Evet bence hazırdım. Kapı gıcırdanarak açıldı. Abimin odasının önünde durdum. Kapıyı evin kurallarına uymak amaçlı iki kez tıklattım ve beşe kadar saydım yine iki kez tıklattım bu seferde ses gelmeyince kapıyı açtım.

Tipe bak ya. Yüz üstü yatmış kollarıda iki yanında. Kıkırdadım bu haline.
Yatağına yaklaştım ve ucuna hafiften oturdum. Onu uyurken izledim bir süre. İmrenmedim dersem yalan olurdu. Uyurken bütün dertlerinden kopmuştu. Huzurluydu. Yüzünde hiçbir ifade yoktu. Uykusundayken bütün hayatıyla bağlarını koparıyordu.
Sonra kendi uyuyuş halimi hayal etmeye çalıştım. Izdırap çekiyor gibi ve bir an önce uyanmak ister gibi bir halim olmalıydı. Derin bir nefes aldım. Artık onu uyandırmalıydım.
Yavaşça ellerimi saçlarına deydirdim.
Sessiz bir şekilde sanki o daha bir bebekmiş gibi sesimi alçaltarak
"Abi hadi uyan geç oluyor. Okula yetişmemiz gerekiyor. Annemler çoktan uyanmış olmalı. Hadi kalk artık uykucu. "
Mırıldanmaya başladı ama dediklerini ağzında gevelediğinden hiçbirşey anlamamıştım.

"Seni burada bırakır giderim ve okula geç kalırsın, sonra sakın gelip neden uyandırmadı demek yok. "
Gözlerini açmaya çalıştı bir süre. Uyarmıştı artık. Bir daha uyumazdı. Yataktan kalktım ve odadan çıktım. Parkeler ayağımın altında gıcırdıyor.İsyan ediyorlardı sanki.

Merdivenlerden sakin adımlarla ilerliyorum. Annemle babam ortalıklarda görünmüyor. Merak etmiyorum açıkçası nerede olduklarını. Mutfağa giriyorum susamıştım. Kim bilir en son ne zaman şu içmiştim. İlk bardağı bitirdiğimde yetmiyor. Bir bakıyorum ki altı bardak içmişim. Kapı pervasından sesler geliyor.
Hemen kafamı oraya çeviriyorum. Babam gözlerini kocaman açmış bana bakıyor. Omuz silkmekle yetiniyorum. O da kafasını iki yana sallıyor ve bana gülüyor.

Suya Düşen KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin