2.Bölüm ♦ Balık

1.4K 42 0
                                    

Evet, örgülü beline dövme yaptırıyor. Daha doğrusu 1 saat sonra yaptıracak çünkü benim korkak arkadaşım yapamayacağı işlere karışmayı çok sever(!). 

"N'olur birazdan yap. Morfin falan mı vereceksen ver yapamam ben bu kafayla" Simge isyanlardaydı. Ve adının Çağın olduğunu öğrendiğim şu beyaz tenli siyah saçlı yakışıklı çocuk ise onu ikna etmeye çalışıyordu. Evet, sadece çalışıyordu.

"Of kızım be korkuyorsan niye getiriyorsun beni buraya?"

"Ben korkmuyorum. Sadece göbeğimin acısı başıma vurdu o kadar" Çağın ise oturduğu yerden  bize gülüyordu. Rezil olmuştuk. Hele bir buradan çıkalım örgülünün örgülerini bir güzel yine örüp ona yedireceğim.

"Kızlar kararınız ne?" Çağını sesini duyunca sıkıldığını anlamıştım. Simge'yi Çağın'ın önündeki sandalyeye iterek,"Evet yaptırıyoruz" dedim. Simge gerçekten korkuyordu ama benden daha çok korktuğu için istemeyerekte olsa Çağın'ın önundeki sandalyeye ters oturarak belini açtı.

"Model bellimi?"

"Ş-şey evet çantamda" örgülünün sesini duyunca çantadan modeli çıkardım ve Çağın'a uzattım.

"Güzel bir model. Bir anlamı varmı?"

"Aslında yok ama bu modele bakınca kız kardeşim aklıma geliyor. Sevdiği gruba kendince tasarladığı anlamsız bir lego ama hoşuma gitmişti." Simge konuşurken bende örgülünün beline bir kalemle modelin iskeletini çıkartan Çağın'a bakmadan kendimi alamıyordum. Gerçekten hoş bir yüzü vardı. Önden hiç yüzüne bakmadığım için inceliyordum. Yeşile kaçan mavi tonunda gözleri vardı ve odaklandığı yere hiç kıpırdamadan bakıyordu. Bazen modelin zor kıvrımlarında kaşları çatılıyor ve kıvrımı çizmeyi başardığında ise kaşları eski haline geliyordu. Burnu hafif kalkık ve küçüktü. Dudakları dolgundu, pembemsi bir rengi  vardı ve bazen kuruduğunda dilinle hafifçe ıslatıyordu. Saçları simsiyahtı ve sol tarafınının bir kısmı kazıtılmış sağ tarafı ise kulağının azıcık aşağısında bitiyordu. Sanki yeni kestirilmiş gibi canlı ve parlaktı. Dövmeciydi ama vücudunun açık olan yerlerinde hiç dövme görmemiştim. Belkide dövme sevmiyordu ve sadece mesleği olduğu için insanlara dövme yapıyor olabilirdi. Ellerine siyah doktor eldivenine benzeyen bi eldiven geçirdi ve siyah boyayı pet şişenin kapağının boyutunda bir kaba boşalttı. İğneyi boyanın içine batırdı ve eline de kuru bi peçete aldı. Yanındaki küçük masaya da bir kaç tane daha koydu.

"Evet başlıyorum umarım istediğin gibi olur" diyerek eline iğneyi aldı ve örgülünün beline hafif hafif modeli çizmeye başladı. Örgülünün bazen canı acıyor ve benim elimi sıkıyordu. Çağın bana fısıltıyla ve aynı zamanda modelin ince çizgilerine gelip iğneyi değiştirirken "Onunla biraz konuş kafası dağılsın" dedi. Dediğini yaptım ve örgülüyle konuşmaya çalıştım ama benimle konuşmuyor acıdan kaçmak amacıyla bir yere odaklanmış gözünü kırpmadan bakıyordu. Kahkahamı tutamadım.

"Ah örgülü a-aynı bir b-balığa benziyorsun." Ani tepkimle korktu ve sıçradı. Onunda bu ani tepkisinden dolayı olan Çağın'a oldu. Evet. Üzerine, küçük kaba döktüğü dövme boyası dökülmüştü.

"Ah lanet olsun" dedi ayağa kalkarken. Dükkandaki bütün gözler bizim üzerimizdeydi ve çoğu gülüyordu, tabi dövme yada piercing yapıldığı için canı acıyanlar değil. Benim suçumdu ve ne diyeceğimi bilemiyordum. Rezil oldum diye utanmam ama beyaz t-shirtünü beğenmiştim ve şu an boyayla kaplıydı.

"Ç-çok özür dilerim. İstemeyerek o-oldu." Evet kekeliyordum. Çünkü... bilmiyorum işte panik olmuştum.

"Önemli değil," dedi gülümseyerek ve devam etti " değiştiririm sorun yok" gülüşü rahatlatmıştı. vücüdümü saran ani panik dalgası bir anda uçup gitmişti. Arkasını döndü ve az önce  örgülünün göbeğini deldirdiği oğlana seslendi.

"Yankı yedek t-shirtün  varmı!!" Adının Yankı olduğunu öğrendiğim oğlan "bakayım" dermiş gibi kafasını salladı ve oturduğu yerden kalkıp arkasındaki dolaba bakmaya başladı. Birsüre sonra bize döndü ve gülümseyerek yanımıza geldi. Elinde gece mavisi omuzlarında ve alt kısımlarında hafif ve küçük yırtıklar olan bir t-shirtü Çağın'a fırlattı.

"Sağol" dedi ve hafif güldü.

Yankı'nın "önemli değil" lafını duyar duymaz üzerindeki boyalı t-shirtü çıkarttı ve top yapıp karşıdaki masanın üzerine fırlattı. Ahh ama bu yapılırmı karın kasları oldukça şeydi yani... evet, evet oldukça kaslıydı(!) Simge elimi sıkınca ona zorla ve istemeyerek döndüm. Dönmez olaydım sapık arkadaşım kaş göz işareti yapıyordu ve fısıltıyla bir şey söylüyürdu.

"Hilal'im yavaş bak azıcık gözlerin pörtlemiş. Aynı balığa benziyorsun" diyerek az önce söylediğim sözden bana gönderme yaptı. Ah salak kız!




DÖVMECİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin